Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/758 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/121 Esas
KARAR NO: 2021/758
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 09/10/2014
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili — olduğunu,—– yevmiye numaralı —- imzalandığını, diğer resmi işlemlerin tamamlanması sonucunda davalı şirket tarafından toplam —– hayata geçirilmiş olduğunu, müvekkilinin bankadan kredi çekerek şirkete parasal katkıda bulunduğunu, inşaatın tüm resmi işlemlerinin müvekkili adına olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra—- inşaattan elde edilecek karı tek başlarına almak amacıyla müvekkilinin ortaklıktan ayrılması için çeşitli desiselere başvurduğunu,— borçlu, davalı —- sayılı dosyası ile icra takibi yaptırarak şirketin tüm taşınmazlarına haciz konulduğunu, davalı yanca müvekkilinin ortaklıktan ayrılma isteklerini kabul etmediği takdirde hacizlerin kaldıramayacağı yönünde cevap verildiğini, müşteriden aldığı —–ödemesinde kullanan müvekkilinin —- etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin — tanesi arsadaki hissesi karşılığı, — tanesi ise davalı şirketteki— devretmesi karşılığı olmak üzere sitede —- maliki bulunduğunu, davalı şirketteki hisse devrine ilişkin —— devredilen kat irtifak tapulu dairelerin, müteahhit firmanın taşnımaz malikleri iIe yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan hükümler çerçevesinde tamamlanıp kendisine eksiksiz ve —-tarafından taahhüt edildiğini, bu protokolün atıfta bulunduğu —— inşaatın gerek binalar, gerek sosyal tesisler ve çevre düzenlemesinin —– alınması ve anahtar teslimi süresinin sözleşmenin imza tarihinden itibaren—- kabul edildiğini, —- içerisinde projeye uygun olarak —– bitirilip teslim edilmez ise geciktiği her ay için mal sahiplerinin uhdesinde olan ——— ödemenin kabul ve taahhüt edildiğini, sözleşme hükümlerine göre—– ayda bitirilmemiş, dairelerin —alınmamış, dairelerin özellikle ——- kullanılmamış olduğunu, davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanan konut teslim tutanaklarında” belirtilen eksikliklerin de giderilmediğini, bu hususlara ilişkin olarak,——- dosyalarında değişik konularda tespit yaptırıldığını, ——- şartın ödenmesi davalılara bildirilerek temerrüde düşürdüğünü, davalıların müspet/menfî cevap vermemeleri üzerine ———– sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itirazları ile takibin durduğunu öne sürerek; davalıları yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazların iptali ile takibin devamına, %40 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ———- birisi olduğunu, ortakların şirket kurulurken ön görülen ilke ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri nedeniyle kırılganlıklar yaşandığını, ortaklıktan ayrılan davacının üzerine düşen ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı ve diğer bazı ortakların sermaye koyma taahhüdünü yerine getirmemiş olmaları nedeniyle davalılardan olan müvekkili — daha sonra davalı şirketten alınmak üzere şirkete —- borç para verdiğini, bu paranın şirket tarafından ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, takibin yalnızca davacı aleyhine değil, tüm ortakların hissesi olan şirketin tüm varlığına karşı yapıldığını, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, sonrasında takipten ve ihtiyati haciz kararından feragat edilerek senedin ortaklar huzurunda imha edildiğini, davacının öne sürmüş olduğu üzere, arsa sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını , ancak yapılan——olarak yenilendiğini, dairelerin teslimi hususunda arsa sahipleri için yapılan protokol hükümlerinin diğer kat irtifakı sahiplerini de bağladığını, davacının ek protokolün imzalandığı esnada şirket ortaklığı devam ettiğinden bu durumu bildiğini, kaldı ki kendisi ile yapılan ortaklıktan ayrılma protokolünde de bu hususun açıkça beyan edildiğini, arsa sahipleri ile yapılan tüm protokollerin davacıyı bağladığını, kendisi ile yapılan protokolde de bu hususun belirtildiğini, davacının mâliki bulunduğu —–tarihleri arasında teslim tutanakları ile kendinse teslim edilmiş olduğunu, halen dairelerde oturup kiraya verdiğini, davacının yaptırmış olduğu eksikliklere ilişkin tespit raporlarına karşı kendilerinin de —- dosyasında tespit yaptırılarak davacı iddialarının bulunmadığına dair tespit yapıldığını, davacının zamanında almadığını Öne sürdüğü daireler süresi içinde teslim edilerek davacı tarafından —– mukavele yaparak dairede oturmaya başladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle İİK 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olup, getirtilen —- olmak üzere toplam —- için takip başlattığı, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz talep ettiği, takip dayanağı olarak —– tarihinde teslim edilmemesinden doğan cezai şartın gösterildiği, ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, şirketin yüklenici olarak dava dışı arsa sahipleri ile—- ortaklıktan ayrıldığını müvekkiline — tanesi arsadaki hissesi karşılığı, —- hissesini devretmesi karşılığı olmak üzere sitede —- kararlaştırıldığın protokole göre bağımsız bölümlerinin tesliminin — tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki gibi yapılacağının kararlaştırıldığını sözleşmede öngörülen süre dolmasına rağmen bağımsız bölümlerin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle —- icra takibi başlattıklarını davalıların takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini ileri sürerek davalıların yaptığı itirazların iptali ile takibin devamına, — aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava dışı arsa sahipleri ile yapılan — tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ek olarak, protokol imzalandığını bu protokolün davacının şirkete ortak olduğu dönemde imzalandığı için davacıyı bağladığını, protokolde teslim süresinin —- olarak yenilendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıya bağımsız bölüm tesliminin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda yapılacağının kararlaştırıldığı, — tarihli hisse devri ve ortaklıktan ayrılma sözleşmesinde ek protokolden bahsedilmediğinden bu protokolde kararlaştırılan teslim tarihinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, teslim tarihinin — takip tarihinin — olması itibariyle davacının her bir daire için — karşılığı tazminat talep edebileceği, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın—- üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren—-avans faizi yürütülmesine, fazla talebin reddine, dava konusu alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminatının, davacının takipte haksız ve kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
—– sayılı ilamında;
Davalı vekilinin temyizi bakımından davacı ile davalılar arasında yapılan —— zaman teslim edileceği konusunda herhangi bir tarih öngörülmediği, bu hususta —–maddesinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine atıf yapıldığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren—- belirlenmişken davacının şirket ortaklığından ayrılmadan önceki bir tarihte — tarihinde yapılan protokol ile teslim tarihinin — belirlendiği, davalı yüklenici şirket bu protokolü imzaladığına göre şirket ortağı davacının bu protokolü bilmediği kendisini bağlamadığı iddiası kabule değer bulunmamıştır. —- açık açık sözleşmenin hangi sözleşme olduğuna işaret edilmediğine göre de arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin eki niteliğindeki protokolün davacıyı da bağlayacağı kuşkusuzdur. —- tarihli protokolde belirlenen tarih nazara alındığında davacının henüz kira hakkı doğmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Denilmektedir.
Karar düzeltme talebi neticesinde;
—-ilamı ile; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, takibin —- üzerinden devamına dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine —- ilamına karşı davacı vekilince süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan — incelenmesi gerekmekte ise de; —- kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve — tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak —- gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek —-verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketin dava dışı arsa sahipleri ile —- tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasına ilişkin — hisse devri ve ortaklıktan ayrılma protokolü ile müvekkiline beş tanesi arsadaki hissesi karşılığı, beş tanesi ise davalı şirketteki —-hissesini devretmesi karşılığı olmak üzere toplam —– bölümün — tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümlere göre teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak sözleşmede öngörülen süre dolmasına rağmen bağımsız bölümlerin kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek, takibe vakî itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava dışı arsa sahipleri ile düzenlenen — tarihli protokol ile teslim tarihinin —– olarak belirlendiğini, bu protokolün davacının şirkete ortak olduğu dönemde imzalandığı için davacıyı bağladığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacıya bağımsız bölüm tesliminin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümler doğrultusunda yapılacağının kararlaştırıldığı, —– tarihli hisse devri ve ortaklıktan ayrılma sözleşmesinde ek protokolden bahsedilmediğinden bu protokolde kararlaştırılan teslim tarihinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, teslim tarihinin —- tazminat talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın— takip dosyasına yaptığı itirazın — asıl alacak ve — üzerinden iptâli ile takibin bu tutar üzerinden devamına karar verilmiştir.——–sayılı kararı sayılı ilamı ile bozulmuş, davacı vekilince yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1—–ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2—– yevmiye numaralı düzenleme şeklinde —- davacıya taşınmazdaki hissesi karşılığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği beş adet daire verildiği, diğer beş adet dairenin ise davacının davalı şirketteki—–protokol ile verildiği anlaşılmaktadır. Hisse devri ve ortaklıktan ayrılma —- ayrılan ortağa yüklenici firmaca tapuda devredilen kat irtifakı tapulu dairelerin yüklenici firmanın taşınmaz malikleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan hükümler çerçevesinde tamamlanıp, —- olup bu şekilde eksiksiz teslim edileceği kararlaştırılmıştır.
Davalı yüklenici şirket ile dava dışı arsa sahipleri—— tarihine ertelenmiş ve yapı kullanma izin belgesinin yüklenici tarafından — kadar alınacağı kabul edilmiştir. Sözü edilen protokol şirket ortağı olarak davacıyı bağlayacağından — tarihli protokol ile şirketteki — hissesi karşılığı devredilen beş adet bağımsız bölüm ile ilgili gecikme tazminatı talep edemez ise de,—- tarihli ek protokolde davacının arsa sahibi olarak imzası bulunmadığından protokol ile değiştirilen teslim tarihi davacıyı arsa sahibi olarak talep edebileceği beş adet daire yönünden bağlamaz. Davacı, arsa sahibi sıfatıyla kendisine verilecek beş adet daire ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca talepte bulunup gecikme tazminatı isteyebilir.
Bu durumda mahkemece davacının arsa sahibi olarak —– ile kendisine devredilen beş adet daire yönünden kat kaşılığı inşaat sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten takip tarihine kadar isteyebileceği gecikme tazminatı hesaplanıp, temerrüt durumu da değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, on adet daire için gecikme tazminatının hesaplanarak hüküm altına alınması doğru olmamıştır.
Mahkemece verilen kararın açıklanan bu gerekçelere göre bozulması gerekirken, —–tarihli protokolde davacının imzası bulunmadığından arsa sahibi olarak talep
ettiği daireler yönünden protokolün bağlayıcı olmadığı gözden kaçırılarak yazılı şekilde bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile —- ilâmının kaldırılarak kararın değiştirilen bu gerekçe ile bozulması uygun bulunmuştur.
——- bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada;
Dosya —- bozma kararında belirtilen hususlara dikkat edilerek davacının arsa sahibi olarak —- tarihli protokol ile kendisine devredilen —-, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten icra takip tarihine kadar isteyebileceği gecikme tazminatının hesaplandığı, temerrüt durumunun değerlendirildiği rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişilerce sunulan —- tarihli raporda neticeten;
—- devredileceğinin kararlaştırıldığı; arsa payı karşılığı inşaat —- Maddesine göre sözleşmenin imzalandığı tarih——– olmakla birlikte,
a.—–numaralı —- teslim vadesinden önce
Davacıya teslim edildiği görüldüğünden gecikme tazminatının —- hesaplanmadığı,
B. — bölüme ilişkin teslim tutanağına rastlanmadığı—- belirtilmekle teslim vadesi olan— tarihi ile takıp tarihi olan — günlük gecikme tazminatının—– olabileceğine ilişkin kanaat belirtilmiştir.
Rapora itiraz neticesinde bilirkişilerden ek rapor alınmıştır.
—- tarihli ek raporda özetle;
Her ne kadar kök raporda teknik açıdan yapılan değerlendirmede farklı bir tespit Mahkeme’nin takdirine sunulmuş ise de davacının kök rapora itirazları değerlendirildiğinde yapılacak hesaplamada yapı kullanma izin belgesi — tarihi nazara alındığında —- göre davacıya ——— devredileceğinin kararlaştırıldığı; ——- kararlaştırılan — teslim vadesinin —–olduğu;—–, teslim vadesinden önce davacıya teslim edilmediği görüldüğünden, Mahkeme’nin gerekçeli kararında da belirtildiği üzere —— olarak hesaplanmıştır.
—- tarihli celsede “takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği varsa alacak miktarını ve gecikme varsa işlemiş faiz alacağının —- karşılığının belirlenmesinin istenilmesine, ayrıca raporda davacı vekilinin itirazlarının da değerlendirildiği ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verilmiş olup takdir Mahkeme’nin olmakla, davacı tarafından davalı aleyhine —– tarihinde başlatılan takipte —-tarihli ortaklıktan —- teslim edilmemesinden doğan ceza koşulu—– tarihli dilekçesi ile borca itirazı sonucunda takibin durdurulduğu ve huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,—- karar düzeltme kararında ve —– görevlendirmesinde davacının arsa sahibi olarak —- tarihli protokol ile kendisine devredilen — yönünden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre —— isteyebileceği gecikme tazminatı hesaplanıp, temerrüt durumunun da değerlendirilmesinin gerektiğine hükmedilmesi üzerine —– belirtilen hususlara dikkat edilerek davacının arsa sahibi — tarihli protokol ile kendisine devredilen —- adet daire yönünden kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre teslimi gereken tarihten icra takibine kadar isteyebileceği gecikme tazminatının hesaplandığı, temerrüt durumunu değerlendirildiği rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, —- devredileceğinin kararlaştırıldığı; arsa payı karşılığı —- olduğu —- numaralı yapı kullanma izin belgesinin düzenlendiği, —— olmakla birlikte beş adet bağımsız bölüm için istenecek bedelin toplamda —–olabileceği, yönünde kanaate varılmıştır. Tarafımızdan üç nüsha olarak düzenlenen işbu bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmenin uzmanlık alanımız çerçevesinde teknik bir inceleme olduğunu belirtir, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre bu konuda hukuki değerlendirmenin ve takdirlerin 6100 sayılı HMK’ nın 266/c.2 hükmü uyarınca Mahkemeye ait olduğunu dair kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketin dava dışı arsa sahipleri ile —– tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasına ilişkin —- tarihli hisse devri ve ortaklıktan ayrılma protokolü ile müvekkiline beş tanesi arsadaki hissesi karşılığı, beş tanesi ise davalı şirketteki —– hissesini devretmesi karşılığı olmak üzere toplam on adet bağımsız bölümün —– tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hükümlere göre teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak sözleşmede öngörülen süre dolmasına rağmen bağımsız bölümlerin kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek, takibe vakî itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.——-sayılı ilamında; — tarihli ek protokol ile dairelerin teslimi— tarihine ertelenmiş ve yapı kullanma izin belgesinin yüklenici tarafından — kadar alınacağı kabul edilmiştir. Sözü edilen protokol şirket ortağı olarak davacıyı bağlayacağından —- devredilen —— gecikme tazminatı talep edemez ise de, —- ek protokolde davacının arsa sahibi olarak imzası bulunmadığından protokol ile değiştirilen teslim tarihi davacıyı arsa sahibi olarak talep edebileceği —– bağlamaz. Davacı, arsa sahibi sıfatıyla kendisine verilecek beş adet daire ile ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca talepte bulunup gecikme tazminatı isteyebilir denilerek mahkeme kararı bozulmuş, yargıtay ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi ek raporu mahkememizce de benimsenerek, takip tarihi itibarıyla doların efektif satış bedeli üzerinden belirlenen —– üzerinden takibin devamına likit olmayan yargılama ile belirlenen bedel yönünden şartları oluşmayan icra inkar ve kötüniyet tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜNE,
1-Davalı tarafların—-dosyasına yaptıkları itirazın Kısmen İptali ile takibin — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin Reddine,
2-Asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
3-Şartları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin Reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 573,38 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 444,55 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 128,83 TL harcın davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 444,55 TL harcın davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 6.695,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.253,32 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 205,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 166,62 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
8-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
9-Davalılar vekilleri lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı taraflara ödenmesine,
10-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı Asil ve vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde yargıtay ilgili hukuk dairesine Temyiz yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021