Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/120 Esas
KARAR NO: 2021/584
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2020
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu —– müvekkili — kullandırıldığını, davalının bu borçtan müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, —- yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtarının sonuçsuz kaldığını, bu nedenle —- dosyasından borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin — tarihli borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, takip tarihinden sonra ancak huzurdaki dava açılışından önce toplam —-tahsilât yapıldığını ve İİK 100 uyarınca önce masraf ve faizlerin tahsil edilerek bakiye tutar üzerinden huzurdaki davanın ikame edildiğini, yüksek mahkeme kararları uyarınca takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılan tahsilâtın çıkış rakamından mahsup edilerek huzurdaki dava açılmış olmakla müvekkili bankanın hak kaybına uğramaması için takip tarihinden sonra ancak dava açılmadan önce yapılan tahsilâtların icra müdürlüğünce takip tutarı, tahsilât tutarı ve —hükümleri uyarınca dikkate alınarak borçtan mahsup edilmesine karar verilmesi gerektiğini ifade ederek, — takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan tahsilât toplamının toplam alacaktan düşülerek davalı borçlunun icra takibine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın dava tarihi itibarıyla tespit edilerek takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yapılan tahsilâtların mahsubunda takip tutarı ve tahsilât tarihleri ve — alınmasına, davalı borçlu aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibin dayanağı olarak sunduğu —- müvekkilinin kefalet hükümleri gereği borçtan sorumlu olduğu iddiasının geçersiz olduğunu, şekil şartlarına aykırılık bulunduğunu, müvekkilinin bilgilendirilmediğini, imzasının aylar sonra tamamlatıldığını, her bir ürüne ait sözleşmenin dosyaya getirtilerek imzasının bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi gerektiğini, davacının borçlu şirkete başka bir kredi kullandırmak istediğinde kefilin de imzasının talep edildiğini, borçlu şirketin yeni ortağı olan —- müvekkiline ulaşarak imzasını yollamasını istediğini, müvekkilinin sembolik olarak yüzde —- atması söylendiğinde imzasını — vasıtasıyla gönderdiğini, tüm bu işlemleri — gerçekleştiğini zira müvekkilinin o tarihte—- olduğunu, davacı bankanın kefilin ıslak imzası olmadan yeni krediyi — kullandırdığını, müvekkiline bu imzasının kefalet için olduğunun söylenmediğini, müvekkilinin — tarihinde davacı bankanın ihtarına karşılık —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlu şirketle bir bağının kalmadığını, devir sözleşmesini — — gönderdiğini, borçlardan sorumlu tutulamayacağını bildirdiğini, müvekkilinin ihtarnamedeki beyanının kefillikten dönme beyanı olduğunu, davacı tarafın borçlu şirketin yeni ortağı —- dairesinde ödeme taahhüdü almasına rağmen ödeme gerçekleşmeyince ödeme taahhüdü ihlal davası yoluna gitmediğini direkt olarak müvekkiline başvurduğunu, kabul anlamına gelmemek şartı ile faizin fahiş olduğunu, müvekkilinin ——- tamamını üçüncü kişiye devretmek istemişse de bu yeri kiralayan şikâyetçinin bunun mümkün olmadığını, sembolik olarak yüzde — hissenin tutulması gerektiğini belirttiğini, bu nedenle —-uyarınca sermaye ve hak ve hissesinin—–devrederek tamamen ortaklıktan ayrıldığını, —- tarihinde müvekkilinin şirketle hiçbir bağlantısının kalmadığına ve ortaklıktan ayrıldığına dair karar imza altına alınarak şirket pay defterine işlendiğini savunarak davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, —– kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla kefile karşı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka ile dava dışı —-imza altına alındığı, davalının iş bu —- olarak dava dışı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarına müteselsilen kefil olduğu,—– hakkında takip başlatıldığı,
İcra takibinin incelenmesi; Davacı banka, — tarihinde —- dosyasından dava dışı —– davalı aleyhine aşağıda detayları bulunan İlamsız İcra takibi başlatmıştır.
——– tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve —- kısmi ödemenin öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak — temerrüt faizi, faizin — ve icra masraflarıyla birlikte ilaveten halen iade edilmeyen çeklerin——— teminat olarak depo edilmek üzere avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsili talep edilmiştir.
——- tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve —- kısmi ödemelerin öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık — temerrüt faizi, faizin —-, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsili talep edilmiştir.
Davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, —- kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup; davaya konu kredi borcu nedeni ile davalının bankaya borçlu olup olmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu, talep olunan faiz miktarının doğru olup olmadığı ve davacının icra inkâr tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin olduğu
Davacı banka ve dava dışı —imzasına havi —tarihinde—- imza altına alındığı davacının iş bu sözleşmeyi aynı tarihte müteselsil kefil sıfatı ile imza altına aldığı,—-kapsamında —- alındığı tespit edilmiştir. Dava dışı —- lehine, davacının müteselsil kefil sıfatı bulunduğu görülen —- kullandırıldığı anlaşılmıştır.
Davalının davacı bankada imza altına alınan —- dahilindeki dava dışı—–dahilinde müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı —- dava dışı şirketteki hisselerinin —- devrinin, Dava dışı —- devrederek ortaklıktan ayrıldığının ve dava dışı —–tarihinden önceki tüm borç ve yükümlülüklerinden sorumlu olacaklarının, dava dışı—- dava dışı — devralan sıfatı ile kefil ve şahidi — arasında imza altına alınan ——— Davalı —-arasında imza altına alınan davalının —- sermaye ve hissesinin tamamını—- devrettiği hususunun düzenlendiği — Davalı— dava dışı— imza altına alınan— —paya karşılık gelen hisselerini —- devrettiği hususunun düzenlendiği — tarihli—- davalının davacı bankadaki kefaletini geçersiz hale getirdiği — tarihinde şirket hisselerini dava dışı —- devretmesi nedeni ile davacı bankaya hitaben keşide edilen ve borcun muhatabı olmadığı yönünden düzenlenen —– ihtarnamesi içeriğindeki davalı beyanlarına ortaklık yapısının değiştirilmesi, hisse değişimi, yetki iptali vs gibi durumların söz konusu olması halinde bankanın —- alınması gerektiği anlaşılmakla —- davalının müteselsil kefaleti ile kullandırılan krediler sonrası davacı bankadan yazılı izin alındığı ve/veya müteselsil kefil değişikliği yapıldığı veya davacı bankaca onay verildiğine ilişkin yeni bir —- kefalet sözleşmesi bulunmadığı,
Davacı banka vekili dava dilekçesinde — icra takip tarihinden sonra huzurdaki — tarihli dava açılmadan önce toplam— tahsilât yapıldığını beyanla, dava tarihi itibarıyla, —- üzerinden dava değerini belirlemiştir. Davacı bankanın dava değeri olarak — tarihli icra takip tarihinde talep edilen toplam — alacak üzerinden tahsil edildiği beyan edilen —– dava dilekçesi ile nakdi alacak talep ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya banka alacakları konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli raporda özetle;
Davacı banka ile dava dışı —- imza altına alındığı, davalının iş bu —- olarak dava dışı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarına müteselsilen kefil olduğu,—– hesap edilen davacı banka alacağının davalının müteselsilen kefilliği nedeni ile dava dışı şirketin doğan borçlarından —- kefalet limitini aşmamak kaydı ile sorumluluğunun bulunduğu, yapılan hesaplamalar neticesinde bulunan davacı banka alacağının kefalet limiti içerisinde kaldığı,davacı bankanın —- tarihli icra takibinde ticari eşit ——– kartları ve esnek hesabın temerrüt faizlerinin aynı olması nedeniyle de bu alacakları tek kalemde talep ettikleri görülmekle, talep edilen alacaklar ile yapılan hesabın raporda ayrıntıları ile yer aldığı,
Davacı bankanın alacağının tamamının tahsiline kadar geçecek sürede ticari eşit taksitli ve spot kredilere ilişkin alacaklarının asıl alacak tutarlarına —- bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte bulunan ——— vergisi talep edebileceği, davacı bankanın alacağının tamamının tahsiline kadar geçecek sürede —– ilişkin alacaklarının asıl alacak tutarlarına dava tarihinden itibaren —- —- düzenlemesine göre ve değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve faiz üzerinden— gider vergisi talep edebileceği, —– düzenlemesine göre değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve faiz üzerinden —– gider vergisi talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Davanın niteliği gereği takip talebine konu alacak kalemlerini ve bu kalemlerine uygulanacak faizin farklılık arzedeceği bu nedenle bilirkişi raporunda miktarların nakti alacaklarda ayrım yapılmadan mahsup işlemi yapıldığı ve bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı görüldüğünden davacının varsa alacak miktarının, alacağa uygulanacak faiz oranının ve — ayrı belirtildiği ek rapor düzenlenmesi istenilmiş,
Bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli ek raporda özetle;
—- icra takibinde hesap edilen davacı banka alacağının davalının müteselsilen kefilliği nedeni ile dava dışı şirketin doğan borçlarından —– kefalet limitini aşmamak kaydı ile sorumluluğunun bulunduğu, raporda ayrıntısı belirtilen davacı banka alacağının kefalet limiti içerisinde kaldığı,
Davacı bankanın alacağının tamamının tahsiline kadar geçecek sürede ——- değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve faiz üzerinden—- edebileceği,
Davacı bankanın alacağının tamamının tahsiline kadar geçecek sürede—–alacaklarının asıl alacak tutarlarına dava tarihinden itibaren —- düzenlemesine göre ve değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve faiz üzerinden—- tarihinden itibaren ise —- düzenlemesine göre değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi ve faiz üzerinden —- edebileceği değerlendirilmiştir.
Raporda ayrıntısı belirtilen alacak kalemleri denetlenebilir olduğundan bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
—– ihtarnamesi içeriğindeki davalı beyanlarında geçen ortaklık yapısının değiştirilmesi, hisse değişimi, yetki iptali vs gibi durumların söz konusu olması halinde bankanın yazılı izni alınması gerektiği anlaşılmakla —- kapsamında davalının müteselsil kefaleti ile kullandırılan krediler sonrası davacı bankadan yazılı izin alındığı ve/veya müteselsil kefil değişikliği yapıldığı veya davacı bankaca onay verildiğine ilişkin yeni bir —- bulunmadığı,
Davacının alacaklı olduğu miktarın sözleşme ile kararlaştırılmış olup likit olduğu, davalının dava konusu borçtan sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİ İLE;
1-Diğer krediden kaynaklı alacak— üzerinden, —- üzerinden gayrinakdi alacak yönünden —– üzerinden devamına,
2-Diğer krediden kaynaklı alacağa takip tarihinden tahsile kadar geçecek sürede—oranında temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmak suretiyle devamına,
3—- takip tarihinden tahsil tarihine kadar —faiz oranları genelgeleri oranında değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin —- uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4—– tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 10.827,54 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.625,94 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 9.201,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.625,94 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.044,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.043,93 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 19.008,07 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 85,23 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10—– maddeleri ile —- bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan — davalı taraftan, —- ise davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021