Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/116 E. 2020/686 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/116 Esas
KARAR NO : 2020/686

DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———- davalıya devretme hususunda anlaştıklarını, sözleşmenin 3. Maddesine göre davalı, 50.000 TLnin 30.000 TLsini nakten ve defaten ödemeyi, kalan 20.000 TL yi —— ilk haftasından başlayarak 2016 Ağustos ayına kadar 10 eşit taksitte (her ay 2.000 TL) ödemeyi, ödemeleri mevcut bulunan ayın ilk haftasında yapacağını kabul ve taahhüt ettiğini, nitekim davalı, 30.000 TL lik kısmı ödemiş, ancak —– ilk haftasının sonuna kadar ödemeyi taahhüt ettiği 6 aylık (Toplam 12.000 TL) ödemesini yapmadığını, müvekkilin, sözleşme uyarınca işyerini davalıya devir ve teslim etmesine rağmen muaccel olan 6 aylık alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün ——- ile takip yaptığını, davalının ı işbu takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, icra takibinin itiraz nedeni ile durduğunu, müvekkilin alacağının tahsili engellendiğini, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamı ve kötüniyetli davalının %20 tazminata mahkum edilmesini,—– bulunmakta olduğunu, teminata bağlı olmadığından davalının—— hesaplarına dava sonuna kadar ihtiati haciz mahiyetinde tedbir konulmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- itibariyle ödeme konusunda anlaştığını, bu hususun sözleşmeye kayıt düşüldüğünü, bu sözleşmeye göre satıcı-davacının —- satış fatura kesecek ve ödemeler bu faturanın kesildiği tarihten itibaren banka usulü ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı faturaları hukuka aykırı olarak — — faturası gibi —– bir şekilde kestiğini, müvekkilinin itirazına rağmen söz konusu faturalarda herhangi bir değişiklik yapmadığını, sözleşmenin anlamın maddesine bakıldığında henüz bu şart gerçekleşmediği için müvekkilinin ödemelerinin muaccel hale gelmediğini, buna rağmen davacı acil paraya ihtiyacı olduğunu söylediğini geçmişteki tanışıkları da sebebi ile de müvekkilinin kötü niyetli davacıya her ay ödemeyi taahhüt ettiği miktarı aslında vade tarihinden önce ödeyerek borcunu tamamen kapatma yoluna girmiş, davacı tarafı mağdur etmemek üzere söz konusu ödemelerin çoğunu —- ——– ödemesi, açıklamasıyla toplam 9.00,00 TL ödeme yaptığını, yine davacı henüz vadesi gelmemiş olmasına rağmen müvekkilinden paraya ihtiyacı olması nedeniyle ödeme istemiş, müvekkilinin nakit olarak durumunun olmadığını söylemiş, bunun üzerine davacı tarafın kendi şahsı için aldığı —- ücretini kredi kartı kullanmak suretiyle ödemiştir. Söz konusu malın kime teslim edildiğinin, ödemesinin nasıl alındığının sorulmasını istediği, müvekkilinin toplam 11.000,00 TL ödemeyi henüz vade tarihi gelmeden ödediğini, ancak davacı tarafın kötü niyeti olarak anlaşma miktarını ödenmediğini iddia ettiğini ve kendisine haksız kazanç sağladığını, bu nedenle kötü niyetle açılan bu davanın kabul edilemez olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, kötü niyetli ve haksız kazanç elde etmeye çalışan davacının %20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, davacı tarafın talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işyeri devir bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin işyerini 50.000,00 TL karşılığında davalıya devrettiğini ancak davalını muaccel olan 12.281,10 TL’lik tutarı ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise müvekkilinin sözleşme gereği anlaşılan —- itibariyle ödeme konusunda anlaştığını, müvekkilinin ödemelerinin muaccel hale gelmediğini, davacını müvekkilinden talep edebileceği bir alacağının olmadığını savunmaktadır.
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde;
Davacı vekilinin işyeri devir sözleşmesine istinaden—— tarihinde davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
03/10/2015 tarihli işyeri satış vadi sözleşmesinin incelenmesinde;
İşletmenin 50.000,00 TL ile devredilmesinin kararlaştırıldığı
Bedelin 30.000,00 TL’sinin nakden ve peşin ödendiği,
Kalan ———- ayının ilk haftasından itibaren başlayarak Ağustos 2016 tarihi son ödeme olmak üzere 10 eşit parçaya bölündüğü kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde davacı tarafça 30.000,00 TL’nin ödendiğinin beyan edildiği, ayrıca sözleşmede de bu hususun belirtildiği anlaşılmaktadır.
—————-devir ödemesi açıklamalı 7.000,00 TL tutarlı ödeme yaptığı,
———— yapıldığı anlaşılmaktadır.
Böylelikle ——–bakiye alacağı kaldığı anlaşılmaktadır.
——- ödemesine ilişkin olarak; 06/11/2015 tarihinde ——-olan sevk irsaliyesi düzenlenmiştir. Söz konusu bedelin davalı tarafın — konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı asil söz konusu tutarın, devir bedeline mahsuben yapıldığını ancak yapılan ödemenin peşin ödenen tutarın içinde olduğuna dair yemin etmiştir. Ancak sözleşme tarihi ——- tarihinde yapılmıştır. Dolayısıyla bu haliyle——— bedelinin yapılan 30.000,00 TL’lik peşin ödeme içerisinde olduğu iddiasına itibar etmek mümkün olmadığı gibi davacı söz konusu ödemenin devir bedeline ilişkin olduğunu ikrar etmiştir.
Muaceliyyet konusu; söz konusu sözleşme —–devir bedeli peşin ödenmiştir. Kalan tutar ise her ay 2.000,00 TL olmak üzere — başlayarak —- tarihine kadar toplam 10 eşit taksitle ödenmesi kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla —- olmamamıştır.) ancak davacı vekili zaten sadece muaccel olan 12.000,00 TL’nin tahsilini istemektedir.
Dolayısıyla hesaplama 20.000,00 TL üzerinden değil 12.000,00 TL üzerinden değerlendirilmelidir.
Bu haliyle bakiye 11.000,00 TL’den 8.000,00 muaccel olmayan tutarı ve 2.000,00 TL tutarlı ——— mahsubu halinde davacının davalıdan bakiye 1.000,00 TL alacağı kalmaktadır.
Faiz alacağı yönünden ise 1.000,00 TL’nin 20 günlük işlemiş yasal faizi 4,93 TL tutarında olup, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğü ——- Esas Sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.000,00 TL Asıl alacak ve 4,94 TL İşlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 1.004,94 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 1.000,00 TL ‘lik asıl alacağın %20’si oranında İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 68,64 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 148,311 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 79,69 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 68,64 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 713,70 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 58,40 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden —-tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 1.004,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden —- tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.