Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/106 Esas
KARAR NO:2023/481
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/03/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin 12.07.2018 tarihinde dava dışı —- ait sevk ve idaresinde bulunan —- aracın içinde yolcu halindeyken davalı sigortalı şirketine sigortalı bulunan davalı ——- araç ile %100 kusurlu olarak çarptığını, müvekkilinin yaralandığını, dava konusu kaza dolayısıyla müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için kazanın meydana gelmesinde kusurlu kişilere ve sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından ödemenin yapılmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin kaza sonucunda uzun tedavi olduğunu, tedavisi için muhtelif harcamalar yaptığını, müvekkilinin geçici iş göremez hale geldiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan maluliyet tazminatı, güç ve efor kaybı tazminatı, kazanç kaybı ve kazadan itibaren çalışmadığı günler için kazanç kaybı tedavi masraflarını, geçici ve kalıcı refakatçi bakıcı ve bakım giderleri vs zararlarını içeren maddi tazminat için şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin kazadan kaynaklanan iş göremezlik, acı ve ıstırap nedeniyle 30.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 35.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsili ( davalı sigorta şirketi yönünden sadece sigorta limiti ile sınırlı maddi tazminat, manevi tazminat yönünden sadece ——- ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı ——- vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, müvekkiline kanunda belirtilen evrakları ile müracaat edilmediğini, dava konusu kazaya karışan —— aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dosyada kusur ve aktüer hususunda tespit yapılması gerektiğini, davacının mevzuata uygun maluliyet raporunu sunmadan başvuru yaptığını, geçici iş göremezlik, tedavi ve geçici bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, kazada müterafik kusur araştırılması yapılması gerektiğini, faiz talebinin reddi gerektiğini, davacının ceza yargılaması sırasında şikayetlerinden vazgeçmeleri ya da uzlaşma bildirimleri mahkemece ceza dosyasından tetkik edilerek araştırılması gerektiğini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde, özetle, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru olmadığını, ——- plaka nolu aracın kusurlu olduğunu, bu nedenle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, kaza tespit tutanağındaki kusur değerlendirilmesinin bariz şekilde hatalı olduğunu, müvekkilinin sola dönüş yapmayacağı halde sola dönüş kurallarından kusur izafesinin yapıldığını, müvekkilinin olay yeri krokilerinden de açıkça görüldüğü üzere ana yoldan ayrılıp tali yola geçeceğini, dönüş yapmayarak düz bir şekilde yoluna devam edeceğini, sola dönüş yapacak olan ise karşı şeritten gelen ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu —- plakalı araçt olduğunu, araç sürücüsü ———- sola dönüş kurallarına riayet etmeyerek kazaya sebebiyet verdiğini, buna rağmen Kaza Tespit Tutanağında kusur nitelendirilmesi yapılırken müvekkilinin sola dönecekmiş gibi değerlendirilmesi ve bütün kusurun müvekkile verilmesi hatalı olduğunu, yeniden kusur hususunda rapor alınmasını ve keşif yapılmasını, müvekkilinin imzaladığı——manevi tazminat teminatı nedeniyle davanın —–şirketine ihbarı gerektiğini savunarak; dvanın ——- ihbarını, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: —– –,—– Hastanesi’ne, —-Hastanesi ‘ne, —– Hastanesi’ne, ——– müzekkereler yazıldığı anlaşıldı.
—– tarihli raporunda özetle;
“1——- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında engellilik oranının %0(yüzdesıfır) olduğu,
2-İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 04/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
“A) KUSUR TESPİTİ YÖNÜNDEN SONUÇ :
Davaya konu 12.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında :
– ——-, tamamen ve %100 oranında KUSURLU olduğu,
– — Plakalı araç sürücü —-KUSURSUZ olduğu,
— Plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacı ——KUSURSUZ olduğu,
B) TEDAVİ GİDERİ TALEBİ YÖNÜNDEN SONUÇ :
Kişinin tedavileri süresince yol gideri, bandaj vb gibi giderleri için 150,00 TL’nin kadri maarufunda olduğu,
C) CİSMANİ ZARARLAR TESPİTİ YÖNÜNDEN SONUÇ :
Davacı —— haftalık geçici
işgöremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı = 1.122,18 TL
Davacı —- tedavileri süresince yol gideri
bandaj vb gibi tedavi giderleri sebebiyle maddi zararı= 150,00 TL
Davacı —— haftalık geçici işgöremezlik
ve tedavi giderleri sebebiyle maddi zararları toplamı = 1.272,18 TL olduğu” hususları tespit edilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
a)Maddi tazminat talebi yönünden;
Dava, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu —- plakalı araç ile davalı — mülkiyetindeki ve diğer davalının —- tarihli trafik kazası nedeniyle açılan davalı —— karşı manevi tazminat ve her iki davalıya karşı sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve bakıcı giderinden oluşan maddi tazminat davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ——– sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “——– kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu,———genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak, hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. (…)”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesi uyarınca “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. Maddesi uyarınca “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu —-plakalı araç ile davalı —- mülkiyetindeki ve diğer davalının ——- tarihli trafik kazası nedeniyle açılan her iki davalıya karşı sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve bakıcı giderinden oluşan maddi tazminat davası olduğu, davanın davalı —- yönünden haksız fiilden ve aynı zamanda araç işleteni olmasından dolayı KTK md. 85 kaynaklı ve diğer davalı sigorta şirketi yönünden —- kaynaklı olduğu, davalı ——- sorumluluğundan bahsedebilmek için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiilinin bulunması, davacının zarara uğramış olması ve zarar ile fiil arasında nedensellik bağının bulunması gerektiği, yine davalı sigorta şirketinin de hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalması durumunda —– kusuru oranında zarardan sorumluluğunun olacağı, yine davalıların sorumluluğunun tespit edilmesi halinde yukarıda atıf yapılan TBK 61 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, davacının maluliyeti yönünden; kazanın belirtildiği gibi 12/07/2018 tarihinde gerçekleştiği, buna göre davacının maluliyet oranının o tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre yapılması gerektiği, davacının bu yönetmeliğe uygun olarak düzenlenen ——- raporuna göre sürekli maluliyetinin bulunmadığı, yine aynı rapora göre davacının iyileşme sürecinin kaza tarihinden itibaren 21 güne kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının dosyadaki mevcut delil durumuna göre (geçici iş göremezlik dönemindeki asgari ücrete göre) aktüerya, doktor ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin 04/04/2023 tarihli raporunda da tespit edildiği üzere geçici iş göremezlik dönemindeki 21 günlük 1.122,18 TL olduğu, yine ———— tarafından karşılanmayan ve belgelenemeyen somut olaydaki yaralanmanın gereklerine uygun pansuman, enjeksiyon, yol masrafı vb gibi tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ihtiyacı var ise süresi ve buna ilişkin geçici bakıcı giderinin 150,00 TL olarak tespit edildiği, bakıcı ihtiyacının bulunmadığı tespitinin yapıldığı, neticede davacının 1.272,18 TL maddi zararının bulunduğu, kusur durumu ve tazminat yönünden anılan heyet raporu dikkate alındığında, olayın gerçekleşmesinde davalı ———- tamamen kusurlu olduğu hususunun tespit edildiği, bu raporla tespit edilen kusur durumunun mahkememizce olayın gerçekleşme şekli ve şartları değerlendirildiğinde hale uygun görüldüğü, bu bakımdan davacının nihai maddi zararının 1.272,18 TL olduğu, davanın belirsiz alacak davası olduğu ve davacı vekilinin son celsede bilirkişi raporunda tespit edilen değerler üzerinden hüküm kurulmasını talep etmesi nedeniyle maddi tazminat davasının bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle alacağın tümüne temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, temerrüt tarihinin ise davalı sigorta şirketi yönünden sigortacıya başvuru yapıldığı tarihten (13/03/2020 günü) itibaren sekiz iş günü sonrası (26/03/2020 günü) davalı ——- yönünden olay tarihi olan 12/07/2018 günü olduğu, rizikonun davacının ticari işletmesini ilgilendiren bir olaydan kaynaklanmamış olması nedeniyle alacağa belirlenen tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
b)Manevi tazminat yönünden;
Dava, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu —— plakalı araç ile davalı —– mülkiyetindeki ve diğer davalının —- tarihli trafik kazası nedeniyle açılan davalı ——- karşı manevi tazminat davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca “(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. (2)Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, yukarıda da belirtildiği gibi davacının 12/07/2018 tarihli haksız fiil nedeniyle bedensel bütünlüğünün zedelenmesine maruz kaldığı ve 21 gün boyunca çalışamadığı, bu sebeple tarafların kusur durumu, ekonomik ve sosyal durumu ve davacının uğramış olduğu bedensel zarar dikkate alınarak (her ne kadar davacının sürekli iş göremezliği bulunmasa da) davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, mahkememizce belirlenen kriterler dikkate alındığında davacı lehine sürekli maluliyetinin bulunmadığı ve davalının olayın gerçekleşmesinde tamamen kusurlu olduğu dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminat hükmedilmesinin uygun görüldüğü, alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile, tedavi giderlerine ilişkin 150,00 TL ve geçici iş göremezliğe ilişkin 1.122,18 TL olmak üzere toplam 1.272,18 TL maddi tazminatın davalı —— yönünden 12/07/2018 tarihinden itibaren, davalı ——- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın 12/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı——- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (1.272,18 TL maddi tazminat + 5.000,00 TL manevi tazminat = 6.272,18 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 428,45 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 119,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 308,90 TL karar ve ilam harcının (davalı —– sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 181,75 TL dava açma masrafı, 4.175,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 4.356,75 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (davalı —-; davalı —–) göre 4.356,75 TL’sinin (davalı —— ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı —— tarafından yapılan 7,80 TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına (25.000/31.272,18) göre 6,23 TL’sinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——- tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat davası yönünden, davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (1.272,18 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 1.272,18 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden, davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1 uyarınca hesaplanan 800,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden, davalı——— yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (25.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1 ve 10/2 uyarınca hesaplanan 800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilmesi gereken 990,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (davalı —–; davalı —— 1.272,18/1.272,18) göre 990,00 TL’sinin (davalı —— 198,56 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ———– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2023