Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/97 E. 2022/328 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/97 Esas
KARAR NO : 2022/328

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- ile davalı şirkete—- yaptığını, sözleşme gereği davalı —- bedelli kredi limitli — Borçlanma sistemi —hesabının bulunduğunu, ancak davalının — müvekkil adına tanımlı bu hesabın iptalini talep ettiğini, müvekkilinin haberi olmaksızın — kapatılmasının sözleşmenin haklı nedenle feshini gerektiren neden olduğunu, davalıların sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini, davalılara — ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameyi tebliğ alan davalıların edimlerini yerine getirmediğini, müvekkili tarafından —- alacak tutarlı faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, cezai şart bedeli ve — malzeme bedelinin faturalandırıldığını, faturanın vadesinde ödenmemesi nedeniyle —- ile takip başlatıldığını, takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, yetki itirazının yerinde olmadığını, yetkili mahkemenin— Mahkemeleri olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını,
%20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının —sisteminin kapatılması talebinin — Bayi sözleşmesinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmemek anlamına geldiğinden bahisle sözleşmeyi feshettiğini,—- cezai şartın ödenmesi gerektiği ihtarında bulunduğunu, müvekkillerinin sözleşmeye aykırı bir tutumunun bulunmadığını, sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiğini, davacı tarafça —- sistemine gönderildiğini ancak kendilerine gönderilmeyen hukuki ve ticari dayanağı bulunmayan fatura ve içeriklerini kabul etmediklerini, — tarihinde faturaların tebliği üzerine yasal süresi içinde faturaları iade ettiklerini, davacı tarafından gönderilen faturaların ödenmemesi konusunda bankanın ihtar edildiğini, faturaların ödenmemesi üzerine davacının icra takibi başlattığını, icra takibine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafa 26/02/2018 tarihinde 94.692,00 TL ödeme yapıldığını, takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar olmadığını, bu nedene davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmeye uygun davranmayan ve sözleşmeyi haksız şekilde sonlandıran davacı taraf olduğunu, davacının müvekkil şirketten tabela ve görsel malzeme —ettiğini, sözleşme hükmü gereğince — malzemelerinin müvekkili şirkete ariyeten verildiğini,— ihtarname ile davacı firmanın böyle bir talep hakkının bulunmadığını, 7 iş günü içinde söz konusu malzemelerin teslim alınmasını talep ettiklerini, bu güne kadar söz konusu malzemelerin teslim alınmadığını, söz konusu fatura içeriğinin gerçeği yansıtmadığını savunarak; davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sözleşme kapsamında talep edilen cezai şart bedeli ve görsel malzeme bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşenin son sayfasındaki “CEZAİ ŞART” başlığı altında: “İş bu sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunanlar,—- iş bu sözleşi çerçevesinde bulunan tüm yükümlüklerini yerine getireceğini ——–aykırı davranması ve sözleşmenin feshi halinde, —— ——– kalacağı zararlardan——– kalmak kaydıyla ve ilave ya: haklar, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinden de müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyta sorumlu olduklarını, —— ödemeyi —kabili rücu olmak üzere kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.” Şeklinde düzenleme mevcuttur.
Madde başlığından her ne kadar “Cezai Şart” yazıyor olsa da madde metni incelendiğindi
hukuki niteliğinin cezai şart olmadığı “Müteselsil kefalet” olduğu kanaatine varılmıştır. Madde metni incelendiğinde; “ (..) sözleşmenin feshi halinde, —; maruz kalacağı zararlardan —- kalmak kaydıyla (..) müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları ” kabul edilmiştir. Yani … sözleşmenin haklı feshi halinde —— sorumludur. Öysa cezai şartta “zarara uğrayıp uğramamanın önemi olmadığı gibi ayrıca kefil cezai şarttan sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirme——-maddeye göre alacak talep edebilmesi için öncelikle maruz kaldığı zararı ispatlaması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dosya incelendiğinde —maruz kaldığı bir zararı bulunduğuna dair yasal normlara uygun ispatlanmış herhangi bir durum tespit edilemediğinden ödeme emrinde talep edilmiş olan 138.869,48 TL nin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki; Temmuz —- yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 581 ve devamı maddelerinde Kefilin, sorumlu olduğu miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil ise buna ilişkin bayanını el yazısıyla belirtmesi şartını getirmiş olup bu şartın da yerine getirilmediği anlaşılmakla davacının cevai şartı talep etmesi mümkün olmaması nedeniyle cezai şart talebinin reddine karar vermek gerekmiştir
—–nolu fatura ile —- talep etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin —maddesinde; Sözleşmenin sona ermesi veya feshi hallerinde —– verilmiş olan —- malzemeleri, kullanamayacağını —- edeceği kabul ve taahhüt eder. Ayrıca sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle sözleşmenin feshi halinde, —— tarafından —— feshedildiği tarihteki piyasa rayiç bedelini bir defada nakden defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmü bulunmaktadır.
Sözleşmenin 3.maddesinin ilk bölümünde sözleşmenin sona ermesi halinde (1.maddeye göre —-olarak iade edeceği, 3.maddenin ikinci bölümünde sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle sözleşmenin——tarihteki piyasa rayiç bedelini ödemesi kabul edilmiş olup bu madde çerçevesinde “—- talep etmiştir.
Dosya incelendiğinde davalının —ihtarnamesi İle hukuki ve ticari dayanağı bulunmayan — içeriğini kabul etmediklerini ve ihtamame ekinde iade edildiğini, —– faturayı kabul etmemekle birlikte — tebliğinden itibaren 7 iş günü içerisinde teslim alınmasını, aksi halde söz konusu —-görsellerin —— edileceğini bildirmiş olduğu halde — davacıya iade ettiğini ispatlayamamıştır. Bu çerçevede 3.maddenin ikinci bölümü gereğini davacının — malzemelerinin sözleşmenin feshedildiği tarihteki piyasa rayiç bedelinin ödenmesini ” isteme hakkı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen emtia uzmanı tarafından tanzim edilen rapora göre davacının 28.564,70 TL tutarında— görsel malzeme bedelini talep etmekte haklı olduğu tespit edilmiş olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun —-icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 28.564,70 TL görsel —- devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle İcra İnkar Tazminatı talebinin reddine,
3-Takipten sonra ancak davadan önce yapılan 94.692,00 TL tutarındaki ödeme için hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,
4- Fazlaya ilişkin diğer taleplerin reddine,
5- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.951,25 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.027,00 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 75.75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iade,
6- Davacı tarafından yatırılan 1.951,25 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.849,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı üzerinden hesaplanan — davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Kabul edilen dava yönünden — davacı lehine takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9- Ret olunan dava —– göre davalı lehine takdir olunan 17.229,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk— arabuluculuk ücretinin — davalıdan, — davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.