Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/90 E. 2020/337 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/90 Esas
KARAR NO: 2020/337
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2019
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle yapılan alım-satım ilişkisi sonucunda davalıya takip konusu faturada belirtilen ürün teslim edilmiş olup fatura borçluya gönderilmesine rağmen ödeme yapılmadığını,borçlu tarafından ödenmesi gerekip de ödenmeyen ——— tarihli ve ——-sıra numaralı ——— fatura mevcut olup bu fatura borçlu şirketin muhasebe defterinde kayıtlı bulunduğunu, bu nedenle davacı tarafından ——– İcra Müdürlüğü’nün ————– sayılı dosyası aracılığıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, işbu itiraza karşı takibe devam edebilmek adına hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olduğundan tarafımızca —————– numarası ile başvuru yapılmış ancak davalı borçlu toplantıya katılmadığından anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamı için işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiş duruşmalara iştirak etmemiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——–İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takip dosyası,
2-Faturalar
3-Davacı şirket ticari defter ve kayıtları,
4-Davalı BA formları,
5-Mali Müşavir Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu davalıya dava dilekçesi ve tensip zabtının, taraflara öninceleme duruşma günün tebliğ edildiği bu şekilde dilekçeler aşamasının tamamlandığının anlaşılması üzerine, ——-İcra Dairesinin———- sayılı takip dosyasının incelenmesi ile davacının davalı aleyhine —————tarihinde icra takibine giriştiği,davalıya ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği,————— tarihinde davalı borçlunun takibe karşı itirazlarını ileri sürdüğü ve davacıya itirazın tebliğ edilmediği anlaşılmış ve dava da ;taraflar arasında akdi ilişkinin bulunup bulunmadığı,buna dayalı fatura tertip edilip edilmediği ve tertip edilen fatura konusu malın davalıya teslim edilip edilmediği,yine faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği,bu kapsamda girişilen icra takibinde itirazın iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönlerinde çekişmenin toparlandığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca da; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.
İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK’nin 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir.
Nitekim fatura satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Doktrinde, “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. ————–Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. —————-Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının bu esaslarda takibe konu faturadaki malları borçluya teslim ettiğini davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtlarına gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu eksende uyuşmazlık konusu faturadaki malların davalıya verildiğini davacı iddia eylediğinden bu iddiaya karşı davalı tarafından fatura ve akdi ilişki inkar edildiğinden tarafların ticari defter ve kayıtları ile uzantılarının kesin delil teşkil edeceği gözetilerek taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi cihetine gidilmiş ancak davalı şirkete inceleme günü tebliğ edilmiş ise de davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibraz edilmemesi davalının ticari defter ve kayıtlarının uzantısı niteliğindeki Ba formlarının kesin delil teşkil edeceğinden ve mahkememizce resen HMK 222 gereğince celbi mümkün olduğundan davalının ticari defter ve kayıtlarının uzantısı niteliğindeki ———— ayına ait Ba formlarının celbi cihetine gidilmiştir.
İbraz edilen bilirkişi raporu ile; davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturanın davalı tarafından ———– ayında bağlı bulunduğu vergi dairesine bilanço alımı olarak bildirildiği anlaşılmış bu şekilde davacının uyuşmazlık konusu faturadaki malları davalıya teslim eylediği davacı tarafından ispat eylendiğinden davacının fatura bedeline yönelen alacak isteminin yerinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davacı tarafından girişilen icra takibinde ayrıca takip öncesi işlemiş faiz alacağı da dava konusu yapılmış ve fatura da davacı tarafından faturanın ödeme tarihinin açık bir şekilde belirtildiği söz konusu fatura içeriğinin davalı tarafından benimsenmesi göre davalı tarafın ödeme tarihinde fatura bedelini ödememekle direnim şartının gerçekleştiği anlaşılmış olduğundan davacının takip öncesi faize yönelen davasının dinlenilebilir olduğu anlaşılarak itirazın bu yön itibari ile haksız bulunduğu anlaşıldığından iptaline karar verilmiştir.
Nihai olarak takibe konu alacak; faturadan kaynaklandığından, davacının lehe davalının aleyhe delil teşkil eden ticari defter ve kayıtlarının uzantısı ile davacının davalıdan olan alacağının davalı tarafından önceden belirlenebilir ve likit bulunma özelliğini taşıdığından icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE
1a-Davalının ——-İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin ———– öncesi işlemiş avans faizi üzerinden DEVAMINA,
1b-Kabule konu takip konusu asıl alacağın likit nitelikte bulunması nedeni ile %20 icra inkar tazminatını—– icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
1c-Kabule konu asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine değin değişen oranlarda 3095 sayılı yasa 2/2.Maddesi gereğince avans Faizi YÜRÜTÜLMESİNE,
2a-Alınması gerekli 479,54 TL harçtan peşin alınan 119,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 359,59 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 119,95 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2b-Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen toplam 933,70 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 933,24 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
5-1320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDEDİLMESİNE,
Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde—————- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalı şirketin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/07/2020