Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/6 E. 2019/91 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2016/784 Esas
KARAR NO : 2018/1330
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 17/06/2016
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle——– firmasının ——- yılında kurulduğunu, ayakkabıcılık sektöründe kösele imalatı gerçekleştirmekte olup,—————- tarafından kurulduğunu, ——— firmasının ise—— yılında kurulduğunu, ayakkabıcılık sektöründe kösele, ayakkabı iç ve dış derisi ve astar üretimi gerçekleştirildiğini, şirket ana sermayesinin tamamı hâlihazırda ödenmiş durumda olup, söz konusu şirket kuruluşundan bu yana fevkalade mühletten yararlandığını, şirket faaliyet konusunda uzman bir kadro ile yönetildiğini, kuruluşundan bugüne değin amaç ve hedeflerini yüksek tuttuğunu, ülke ekonomisine katkı sağlamayı, istihdam ve katma değer yaratmayı şiar edindiğini, son dönemlerde meydana gelen ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, döviz kurlarının artması, piyasadaki talep düşüklüğü, artan ham madde fiyatları ve maliyetleriyle birlikte uzun vadeli ürün satışları nedeniyle nakit sıkıntısı firmaları finansal dar boğaza düşürdüğünü, 4949 sayılı yasa ile icra ve iflas kanunun 179/a ve 179/b maddeleri eklenerek l79. Maddede değişiktik yapılmadan önce şirketin borca batıldık halini ve sonuçlarını düzenleyen tek yasal dayanak olarak TTK. 324 maddesi bulunduğunu, arz ve izah edilen sebeplerle, mahkeme tarafından 1 yıl süre ile “İflasın Ertelenmesi Kararına” hükmü oluncaya kadar HMK ve ÎİK ilgili hükümleri gereği dava tarihi itibariyle tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ: Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nin 376 ve 377’inci maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, “davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketlerin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığı” noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Hukuki açıklama; İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir.
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır.
İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur.
İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK’nun 376(2) maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir.
Erteleme isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmeli ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmelidir.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
Somut davada davacı şirketler iflas erteleme talebi ile 14/06/2016 tarihinde başvurmuş, davacı şirketler İİK’nin 179/b maddesinde belirtilen tedbirlerden 20/06/2016 tarihli karar ile yararlandırılmıştır.
Mahkememizce, davacı şirketlerin dava tarihinde borca batık durumda olup olmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun düzelip düzelmeyeceği, şirketlerin aktifinin borçlarını karşılayacak duruma gelmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Mahkememizce bilirkişiler Makine Yüksek Mühendisi Prof. Dr.———- İnş. Yüksek Mühendisi ———– oluşan teknik bilirkişi heyetinden 28/10/2016 rapor alınarak davacı şirketlerin tesis, makinalar, demirbaşlar, taşıtlar, haklar, özel maliyetler, stoklar, gayrimenkuller ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak davacı şirketin dava tarihi itibariyle rayiç değerleri hesaplanmıştır.
Teknik bilirkişi heyetinin raporunu sunmasının ardından Doç. Dr.———-n oluşan mali bilirkişi heyetinden —– tarihli rapor alınarak davcı şirketlerin borca batık olup olmadığının tespit edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda,———-Şirketin 30.04.2016 tarihi itibariyle mali tablolarında (kaydi değer üzerinden) özvarlık tutarı + 3.040.096,19 TL olarak tespit edilmiştir. Yukarıda teknik inceleme bölümünde tespit edilen değerler yerine konulmak suretiyle (rayiç değerler üzerinden) özvarlık tutarı (-) 813,898,12 TL olarak bulunmuştur. 31.12.2016 tarihli gelir tablosundaki karlılık tutarlarının yerine konulması ile şirketin borca batıklık tutarı (-) 428.366,20 TL olarak bulunmuştur. Davacı şirketin mali tablolar üzerinden, rayiç değerlere göre yapılan incelemeler sonucunda borca batık olduğu tespit edilmiştir. Şirketin ödenmemiş sermayesi yoktur. Mali tablonun tarihi 30.04.2016 olup, bu tarihte ödenmemiş sermaye yoktur. Bundan sonra gerçekleştirilen sermaye artışının tamamı ödenmiştir.
———— 30.04.2016 tarihi itibariyle mali tablolarında (kaydi değer üzerinden) özvarlık tutarı ——– TL olarak tespit edilmiştir. Yukarıda teknik inceleme bölümünde tespit edilen değerler yerine konulmak suretiyle (rayiç değerler üzerinden) özvarlık tutarı (-) 972.642,60 TL olarak bulunmuştur.
31.12.2016 tarihli gelir tablosundaki karlılık tutarlarının yerine konulması ile şirketin borca batıklık tutarı (-) 677.391,75 TL olarak bulunmuştur. Davacı şirketin mali tablolar üzerinden, rayiç değerlere göre yapılan incelemeler sonucunda borca batık olduğu tespit edilmiştir. Şirketin ödenmemiş sermayesi yoktur. Mali tablonun tarihi 30.04.2016 olup, bu tarihte ödenmemiş sermaye yoktur. Bundan sonra gerçekleştirilen sermaye artışının tamamı ödenmiştir…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce 20/06/2016 tarihli ara kararla davacı şirketin İİK’nin 179/b maddesindeki tedbirlerden yararlandırılmasına ve —————denetim kayyımı olarak atanmalarına karar verilmiştir.
Davacı şirketle ilgili denetim kayyımları tarafından kayyım raporları düzenlenmiştir.
Kayyım heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli 11. kayyım raporunda özetle; —————– tarihi itibariyle faaliyet ve mali yapısının incelenmesi neticesinde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Şirket 30.04.2016 tarihi itibariyle kaydi olarak (+) 2.676.613,06 TL tutarında öz kaynağa sahip bulunduğu, 30.09.2018 tarihi itibariyle ise (+) 3.308.066,06 TL tutarında öz kaynağa sahip bulunduğu,
Şirket 01.01.2018 – 30.09.2018 döneminde 585.603,10 TL net satış, 47.875,97 TL brüt satış zararı, 122.051,02 TL faaliyet zararı gerçekleştirdiği,
———————- tarihi itibariyle faaliyet ve mali yapısının incelenmesi neticesinde aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Şirket 30.04.2016 tarihi itibariyle kaydi olarak (+) 3.040.096,19 TL tutarında öz kaynağa sahip bulunduğu, 30.09.2018 tarihi itibariyle ise (-) 3.994.146,49 TL tutarında öz kaynağa sahip bulunduğu,
Şirket 01.01.2018 – 30.09.2018 döneminde 2.169.780,62 TL net satış, 118.739,78 TL brüt satış karı, 97.970,42 TL faaliyet karı, 98.011.02 TL vergi öncesi net karı gerçekleştirdiği,
Davacı şirketin iyileştirme projesi kapsamında, ——- Delikliçınar şubesi, ————- ile borç yapılandırma protokolü imzaladığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
12/09/2018 tarihli duruşmada davacı şirketlerin borca batık olup olmadıkları, iflasın ertelenmesi koşullarının oluşup olmuşmadığının tespiti bakımından dosyanın tevdi edildiği bilirkişiler Dr. Öğr. Üyesi ————– oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı ————— 31/03/2018 tarihi itibariyle bilançosu, defter değerleri ve 14/06/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda tespit edilen rayiç değerler üzerinden karşılaştırılmıştır. Gelecek yıllara ait giderler, bilanço aktifinde satış değeri olmayan bir tutar olup sonraki yıllarda kapatılacağından sıfır olarak alınmıştır. Şirketin 31/03/2018 tarihi itibariyle kaydi olarak 3.972.644,63 TL tutarında özkaynağa sahip olduğu görülürken rayiç değerler üzerinden özkaynak tutarının 4.683.290,-12 TL olduğu tespit edilmiştir.
31/03/2018 tarihli gelir tablosunda dönem kârı 24.697,67 TL iken 30/06/2018 tarihli gelir tablosunda dönem zararı 226.827,18 TL olup bu süre içinde rayiç özkaynak tutarında 251.524.85 TL azalma meydana gelmiştir. Böylece 30/06/2018 tarihi itibariyle rayiç özkaynak tutarının 4.431.765,57 TL olduğu hesaplanmıştır.
Davacı ———– tarihi itibariyle bilançosu, defter değerleri ve ——- tarihli bilirkişi heyeti raporunda tespit edilen rayiç değerler üzerinden karşılaştırılmıştır. Gelecek yıllara ait giderler, bilanço aktifinde satış değeri olmayan bir tutar olup sonraki yıllarda kapatılacağından sıfır olarak alınmıştır. Şirketin 31/03/2018 tarilıi itibariyle kaydı olarak 3.383.887,97 TL tutarında üzkaynağa sahip olduğu görülürken rayiç değerler üzerinden özkaynak tutarının 4.541.300,10 TL olduğu tespit edilmiştir.
31/03/2018 tarihli gelir tablosunda donem zararı 91.920,62 TL iken, 30/06/2018 tarihti gelir tablosunda dönem zararı 98.958,27 TL olup bu süre içinde rayiç özkaynak tutarında 7.037,65 TL azalma meydana gelmiştir. Böylece 30/06/2018 tarihi itibariyle rayiç özkaynak tutarının 4.534.322,45 TL olduğu hesaplanmıştır.
Sonuç olarak; Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda,
Aktiflerinin satış (rayiç) değerleri esas alınmak suretiyle düzenlenen bilanço sonuçlarına göre —————- tarihi itibariyle rayiç özkaynak tutarının 4.431.765,57 TL olduğu,
Aktiflerinin satış (rayiç) değerleri esas alınmak suretiyle düzenlenen bilanço sonuçlarına göre,———– 30/06/2018 tarihi itibariyle rayiç özkaynak tutarının 4.534.322,45 TL olduğu.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için her şeyden önce borca batıklık şartının sağlanması gerektiği, erteleme talebinde bulunan her iki şirket bakımından da bu koşulun gerçekleşmediği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
İşbu dosyada yukarıda anlatıldığı gibi davacılar grup şirketleridir. Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin güncel kararlarında grup şirketler açısından kefalet ilişkisinin borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanıldığı belirtilerek, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirketin pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde gösterilmemesi gerektiği belirtilmektedir.
Somut olayda, aynı merkez adresine ve aynı ortaklık yapısına sahip davacı şirketlerin grup şirket niteliğinde oldukları anlaşılmaktadır. Nitekim davacı şirketlerin iflasın ertelenmesi talepleri hakkında aynı dosyada dava açılması da davacı şirketlerin grup şirket niteliğinde olduğunu göstermektedir.
Buna göre davacı————— tarihi itibariyle rayiç özkaynak tutarının 4.431.765,57 TL olduğu, davacı ———-..şirketinin ise 4.534.322,45 TL olduğu ve buna göre başta kayyım raporları, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu raporları olmak üzere tüm dosya kapsamına göre, her iki şirketin borca batıklık şartını sağlamadığı anlaşılmakla, her iki davacı açısından koşulları oluşmayan iflas erteleme davasının reddine, davacıların iflas erteleme sürecinden önceki normal şirketler durumuna getirilmesine ve bu dava ile ilgili tedbirlerin kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı —————- açtığı davanın REDDİNE,
2-Davacı ———-açtığı davanın REDDİNE,
3-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
4-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
5-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 35,90 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Av. ———, müdahil———-.sigorta vekili Av.–, müdahil Turkland vekili Av. Uğur Könez, müdahil Türk Ekonomi bankası vekili Av. ——– müdahil —— vekili Av. —-müdahil — vekili Av. — – müdahil ——- vekili Av. ——, müdahil —— vekili Av. — – yüzlerine karşı, diğer müdahil vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.28/12/2018