Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/594 E. 2019/1182 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/594 Esas
KARAR NO : 2019/1182

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– yönetimindeki ve davacı Şirkete ait —- plakalı ———. tarafından—– poliçe no ile sigortalı —- plakalı, —– marka davalı — yönetimdeki araç, ara yoldan ana yola çıkarken çarptığını, çarpmanın etkisiyle davacıya ait ve ———–idaresindeki araç sağa doğru ivme kazanarak sürüklendiğini ve kaza yerinin yaklaşık 5 metre ilerisindeki kalın direğe çarptığını ve araç yan yatarak durabildiğini,—– plakalı araç üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutarak,—– tarihli trafik kazasında oluşan ve araçta doğan hasar tazminatı için ileride talep ve dava hakları saklı tutmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL maddi zararın tazmini ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—– vekilinin ceva dilekçesinde özetle; arabuluculuk 01.01.2019 tarihinden itibaren bir dava şartı olduğunu, iş bu davada bu dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığını, arabuluculuk müessesesine başvurmayarak dava şartının yerine getirilmemesi sebebiyle iş bu davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, dvanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava,— tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
19/12/2018 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. Maddesine eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A (2) Maddesi gereğince; Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Davacı tarafından davanın ikame edildiği davalılar arasında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının da bulunduğu anlaşılmış ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında, 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olması nedeniyle de davanın sigorta şirketi yönünden mutlak ticari niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava ikamesinde arabuluculuk son toplantı tutanağının dava dilekçesine eklenilmemiş olması ve davanın —-.Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilmesi sonrası dava dilekçesinin muhtıra çıkartılmaksızın davalıya tebliğ edilmesi nedeni ile 10/12/2019 tarihli celse de davacı vekilinden sigorta şirketine ikame edilen dava yönünden arabuluculuğa başvuru yapıp yapmadıkları sorulmuş davacı vekili beyanında sigorta şirketi yönünden davanın arabuluculuğa tabi olmadığı kanaatinde olduklarından arabuluculuğa başvurmadıklarını beyan etmiştir.
Arabuluculuk yasasının 18/A maddesi gereğince İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir, düzenlemesi kapsamında arabulucuya başvurulmadan davanın sigorta şirketine karşı dava ikame edildiği anlaşılmış ve davanın tefriki öncesinde diğer davalılar ile iş bu davanın karar tarihi itibari ile davalı sigorta şirketi arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ancak her bir davalıya yöneltilen talep, ayrı bir dava mahiyetini sürürmekte olduğundan davanın sigorta şirketi yönünden tefrikine karar verilerek, dava mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiş, davanın da mutlak ticari dava olması nedeni ile 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Nihai olarak kanun koyucu tarafından arabuluculuğa başvurulmama halinde 6325 sayılı yasa 18/A maddesi gereğince dava dilekçesi tebliğ edilmeksizin davanın usulden reddine karar verilmesi yönünde getirdiği emredici düzenlemenin amaçsal yorumu ile dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesinin davalı lehine yargılama gideri niteliğinde bulunan vekalet ücreti takdir edilmesi sonucunu doğurmayacağı anlaşılarak davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmeyerek aşağıdaki şekilde karar ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından ikame edilen davanın 6325 sayılı yasa 18/A ve 6102 sayılı yasa 5/A maddeleri tahtında HMK 114/2 ve HMK 115/2 gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli —– davacı tarafça peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından davada başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
4- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gözetilerek vekil ile temsil olunan davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.