Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2020/759 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/593 Esas
KARAR NO : 2020/759

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/10/2014
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; işleteni davalılardan——— tarihinde kazanın olduğu, müvekkilinin —— hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin annelerinin ölümü sonrasında manevi darbe aldıklarını, her bir davacı için 500 TL olmak üzere şimdilik toplam 1.500,00 TL maddi zararın fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, her bir davacı için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi zararın ise davalı şahıslar ——– müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı ——– tarihleri arasında —— sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminatın ölüm kişi başı 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne — edilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusursuzuluk nedeni ile — teminat sorumluluklarının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ——-dava dilekçeleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalılar herhangi bir beyanda bulunmamışlardır.
Mahkememizin——-maddi ve manevi tazminat istemi ile açmış olduğu davanın HMK. 114/1 -f maddesi delaleti ile 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, davacılar—– tazminat istemi ile açmış oldukları davanın ispatlanamamış olması nedeni ile ayrı ayrı reddine, davacılar—– manevi tazminat istemi ile açmış oldukları davada; 8.500’er TL tazminatın davalılar —-müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine,” karar verilmiştir.
Davacılar vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçisinde özetle; ——–yönünden, HMK’nın 114/1-f maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, —– tarihli duruşmada hükümlü davacı ———- ilişkin vesayet kararı, husumet izni ve vekalet ibrazı için taraflarına kesin süre verildiğini, ancak duruşma tutanağından da anlaşılacağı üzere, bu konuda kendilerine ihtarat yapılmadığını, bu yönüyle kesin süre verilmesinin usule aykırı olduğunu, diğer davacılar hakkındaki maddi tazminat taleplerinin aktüerya bilirkişisi tarafından verilen rapora dayanılarak reddedildiğini, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, davacıların müteveffanın oğulları olduğunu, vefat nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, verilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu, talepleri arasında cenaze giderlerinin de olduğunu, Mahkemece cenaze giderlerinin değerlendirme dışında bırakıldığını, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——– karar sayılı ilamı ile;
Davacı —-yönünden istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:
“—— celsenin duruşma tutanağının —- nolu bendinde “davacı tarafa hükümlü olduğu anlaşılan—- ilişkin vesayet kararı, husumet izni ve vekaletname sunmaları için önümüzdeki celseye kadar kesin süre verilmesine” şeklinde ara kararı kurulmuş ve davacı tarafça vekaletname ve husumet iznine ilişkin belgelerin kesin sürede ibraz edilmemesi gerekçe gösterilerek davacı—- maddi ve manevi tazminat davasının HMK.114/1-f Maddesi delaletiyle 115-2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Ancak bu karar usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Çünkü davacılar vekiline 29/11/2016 tarihli duruşmada ara kararıyla verilen kesin sürenin sonuçları hatırlatılmamıştır. Başka bir deyişle, ara kararda kesin sürenin sonuçlarının hatırlatılmaması doğru değildir. Bu nedenle davacılar vekilinin, davacı —- yönündeki istinaf başvurusu yerindedir. ” denilmiştir.
Diğer davacılar yönünden istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:
İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacılar —–yönünden destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, dava dilekçesinde cenaze gideri tazminatı talep edilmediğinden, Mahkemece bu talep yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamasının da doğru olduğu ve davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanısına varılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin, bu davacılara yönelik istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde değildir.
Bu bağlamda, HMK. 353/1-b/1. maddesi gereğince, davacılar vekilinin, davacılar—– hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı —- hakkındaki istinaf başvurusunun kabulüne; HMK.’ nın 353-1-a/6 maddesi gereğince davacı —– hakkındaki İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacı —— hakkındaki davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” denilerek Mahkememiz hükmünün davacı yararına kaldırılmış, mahkememizce istinaf kararı doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ———– karar sayılı doğrultusunda; Davacı vekiline vesayet makamından husumete izin kararı almak üzere dava açmak için 1 aylık kesin süre ve yetki verilmiş, bu süre içerisinde davanın açılmaması halinde iş bu davanın— ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekilinin—— ilişkin beyanı üzerine, ——– müzekkere yazılmış, vesayet kararının kaldırılıp kaldırılmadığı, tahliye olup olmadığı sorulmuş gelen cevabi yazıda, —- —–sevk edildiği bildirildiğinden İstinaf bozması doğrultusunda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
1-Maddi tazminat davası yönünden davanın REDDİNE,
2-Manevi tazminat davası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile her bir davacı için 8500’er TL manevi tazminatın davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.741,90 TL harçtan davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.714,20 TL harcın davalılar ——–müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.161,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul oranına göre hesaplanan 636,67 TL’lik kısmının davalılar ——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili lehine—— göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı—— göre hesaplanan 3400 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —- şirketine verilmesine,
7-Artan gider avansının kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.