Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/591 E. 2020/73 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/591 Esas
KARAR NO : 2020/73

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … ——— ilan numaralı ————— parsel————— uygun olarak ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere ——————- sayılı resmi gazetede yayınlanan 15 yıl süreli restorasyon onarım karşılığı kiralama işine müşteri davalı ————- girerek ihalenin müşteri firmanın almasını sağlamak amaçlı olarak davalı ile aralarında —– imzaladıklarını, davalı tarafından verilen vekaletname ile ihaleyi kazanmak amacıyla harcanan bilgi tecrübe ve emek karşılığında da —— net ücret üzerinde anlaştıklarını, Ancak ihale kazanıldıktan sonra davalının ihale kazanıldıktan sonra yerine getirilmesi gereken prosedürleri yerine getirilmediğini (ihale bedelinin kuruma ödenmemiştir.), bunun davacı tarafından hak edilen ücretle hiçbir ilgisi olmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre ihalenin kazanıldığı günde ücretinde kazanılmış olduğunun net bir şekilde belirtildiğini fakat —- tarihinde davacıya ödenmesi gereken rakamın halen ödenmediğini, davacı tarafından Kadıköy —-.Noterliği —– tarihinde ödeme için ihtar çekilse de ihtara cevap ile ödeme yapılmayacağını taraflarına bildiklerini, davalı tarafından davacıya hak ettiği ücret bedelinin —- tarihinde kalanının ise —— tarihinde ödeyeceği hususunda evrak verdiklerini, sorun yaşamamak adına davacının bu vadelere kadar beklediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava saklı kalmak kaydı ile davanın kabulünü, şimdilik 50.000,00 TL. nin temerrüt tarihi olan 11/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont temerrüt faizi ile birlikte davacı adına hükmedilmesini, muhakeme giderlerinin davalı üzerine bırakılmasını, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak kendi adına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … ile davalı şirket arasında ————— ilan numaralı ——— ———- —— — ———— ———– olarak ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere ———— sayılı resmi gazetede yayınlanan 15 yıl süreli kiralama işinin, ihalenin alımına ilişkin danışmanlığının üstlenilmesi konusunda anlaşıldığını, bu hususta davacıya vekalet verildiğini, danışmanlık ve komisyon sözleşmesi imzalandığını, buna istinaden ——-. hak ettiğini, buna ilişkin ihtarname keşide ederek davalı şirkete gönderildiğini, ödemenin gerçekleştirilmediğini, kısmi olarak —– ödenmesini talep ettiklerini, davalı firmanın davacı şirketin keşide ettiği —– yevmiye no lu ihtarnamelerine Beyoğlu —–. Noterliğinin ——— yevmiye no lu ihtarname ile cevap verdiklerini, bu ihtarnamede davacı vekilin vekaletten azledildiğini, davacının vekaleti çıkarları için kötüye kullandığını, sırf komisyon bedeli almak uğruna vekil edeni zarara uğrattığını, yetki sınırlarının aşıldığını, ihale bedeli ile ihale keşif bedeli rasında fahiş bir fark olduğunu, komisyon ve danışmanlık sözleşmesinin eksik unsurlar taşıdığını bildirdiklerini, ihale teminat bedeli zararı oluştuğunu, işbu tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava taraflar arasında imzalanan danışmanlık ve komisyon hizmeti sözleşmesine 50.000 TL’nin —— tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsili istemine yönelen alacak davasıdır.
Mahkememizce 19/04/2016 tarihinde verilen kararla davacı tarafından ikame edilen davanın davacının davalıdan talep edebileceği danışmanlık ve komisyon hizmeti adı altında talep edebileceği bir tutarın bulunmadığından ötürü davacı davasının reddine karar verilmiş bilahare ——–tarihli tashih kararıyla ‘Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre ve red edilen yönünden ——— nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine’ şeklinde düzeltilmesine karar verildiği bu suretle hüküm değiştirilmiştir.
Bilahare mahkememiz kararı davacı vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilmiş ve —– Dairesi tarafından —- Esas ve — Karar sayılı karar ile mahkememiz kararının ;
Tavzih ve tashih kurumu HMK’da ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup bu düzenlemelere göre mahkemece, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların tashih yoluyla res’en veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir, (HMK 304) tavzihe ilişkin olarak ise, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa tavzih kararı verilebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. (H.M.K 305/2)
Somut olayda; mahkemece gerekçeli kararın hüküm kısmının 4. bendinde ‘Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——- deki esaslara göre belirlenen ve red edilen yönünden—- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine’ şeklinde karar verildiği halde 29/07/2016 tarihli tashih kararıyla ‘Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre ve red edilen yönünden —– nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine’ şeklinde düzeltilmesine karar verildiği bu suretle hükmün değiştirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, verilen tashih kararı dosya içeriği ve karar gerekçesi itibariyle HMK 304. maddesinde tanımlanan yazı ve hesap hatası ve benzeri açık bir hata olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından ve yukarıda açıklandığı üzere tashih kararıyla tarafların hak ve borçlarında değişikliğe gidilemeyeceğinden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir gerekçeleri ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yüksek yargıtay —–.Hukuk Dairesinin bozma kararının dosya kapsamına ve 6100 sayılı HMK 304.Maddesine uygun bulunduğu anlaşıldığından mahkememizce —— tarihli celse de bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve tahkikat yargılaması devamında taraf vekillerinden tahkikata esas beyanları sorulmuş taraf vekillerinin beyanları ile başkaca toparlanacak delil kalmadığı anlaşılarak TTK 4/2.Maddesi gereğince tahkikat yargılamasına son verilerek HMK 322.Maddesi gereğince taraf vekillerinin son diyecekleri sorulmuş ve bozma kapsamında davanın reddine karar verilerek, ——avukatlık asgari ücret tarifesine dair hükümler uygulanmak sureti ile aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan 853,88 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 799,48 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ————- tarife 2.kısmı 2.bölümü ve 3.kısmına göre belirlenen —– vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı