Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/573 E. 2020/250 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR
(GÖREVSİZLİK)
ESAS NO : 2019/573 Esas
KARAR NO : 2020/250

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 28/09/2012 tarihli noterden tasdikli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalının ihtiyacı olan ——– eldiveni temin ve davalıya teslim edeceğini, sözleşme uyarınca davalıya ——— bedelli banka teminat mektubu verildiğini, sözleşme kapsamında 03/05/2013 tarihinde—– eldivenin davalıya teslim edildiğini, davalının teknik şartnamede eldivenlerin ————– değerinin 20 yıkama sonrasında en az 3 olacağının öngörülmesine rağmen yapılan laboratuar muayenesi sonucunda bu değerin 2 olduğunun tespit edildiğini ileri sürdüğünü, bu sebeple şartnameye uygun olmadığı gerekçesi ile ürünlerin bedelini ödemediğini, davalının eldivenler üzerinde yaptığı —- ———- tayininin sözleşmenin eki teknik şartnamenin ——– maddelerine aykırı bulunduğunu, her iki madede de ——- tayininin (yıkama öncesi ve sonrası) ———- göre yapılacağının öngörüldüğünü, ——göre numunede ——– örneği çıkarılması gerektiği, halbuki davalının dayandığı ———– olması gereken teste tabi tutulacak eldivenden ancak 3-5 cm’lik umaş parçaları elde ettikleri ve bu kumaş parçaları üzerinde——– uygulandığının belirtildiğini, davalının eldiven üzerinde ede —————– parçalarının doğru sonuç vermesinin mümkün olmadığını, doğru sonucun ancak standartta da belirtildiği üzere 20 cm x 20 cm kumaş üzerinde test uygulandığında ortaya çıkacağını beyanla, teminat mektubu hakkında tedbir kararı verilmesini, 415.800 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı idare vekili davanın reddini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI: Mahkememizin —— esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılama sonucunda ——– tarih ve ————————- karar sayılı ilâmıyla davanın kabulüne karar verilmiş olup, davalı vekilinin bu kararı istinaf etmesi sonucunda, İstanbul BAM ——————. Hukuk Dairesinin —————— karar sayılı ilamındaki “Mahkemece, yargılama sırasında aldırılan kök ve 2 ek bilirkişi raporu doğrultusunda davalı tarafın ayıp iddiasını isbatlayamadığı belirtilerek davanın kabulüne dair verilen karar davalı idare vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı iş sahibi idare vekili istinaf talebinde özetle, davaya konu ———– ürünlerin taahhüt edilen teknik şartname hükümleri ve fiziksel analizler yönünden niteliklerine uygun üretilmediğini, sözleşmenin 2.4.1.13. maddesi gereğince – —— değerinin yıkama sonrası en az 3 olması gerekirken yapılan test sonucu ———–olduğunun anlaşıldığını, mahkemece dava konusu eldiven kumaşı incelenmeden davacı yüklenici tarafından sunulan kumaş numuneleri üzerinden inceleme yaptırılarak sonuca ulaşıldığını belirterek eksik incelemeyle verilen kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine arar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında noterden tasdikli ————- yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, ilk taksit 40.000 çift eldivenin üretilerek teslim edildiği ve bedelinin de ödendiği, sözleşmenin ayıp iddiasına dayalı olarak davalı idare tarafından feshedildiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen 49.500,00 TL teminat mektubunun yargılama sırasında paraya çevrildiği, talep miktarı ve teminat mektubu bedeli konusunda ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davaya konu edilen —————eldivenin ayıplı olup olmadığı ve bunun belirlenmesi yöntemine ilişkindir. Davalı tarafça mahkemeye sunulan ———- ve eldivenler ———– gönderilmiş, anılan üniversite laboratuvarında yapılan inceleme sonucunda ürünlerdeki ——– değerinin ——– olduğu belirlenmiş; davalı ——- ilgili laboratuvar yetkilileriyle yapılan sözlü görüşmede sadece kumaş üzerinde inceleme yapıldığını, eldivenler üzerine inceleme yapılmadığını belirterek rapora itirazla eldivenler üzerinde de inceleme yapılmasını talep etmiş ve yeni bir inceleme için numune ürünlerin ilgili üniversiteden getirtilmesini talep etmiştir.
Davalı idare, sözleşmeye ve davaya konu ürünlerde ——– değerinin —–olması gerektiği halde —–değerde olduğunu iddia ederek ifanın ayıplı olduğunu ileri sürmüştür. Yargılama sırasında alınan raporda ise bu değer——- olarak belirlenmiştir. Davalı idare vekili, üniversite laboratuvarından alınan raporun sadece kumaşlar incelenerek, eldivenler üzerinde inceleme yapılmadan düzenlendiğini iddia etmiştir. Davalı idarenin raporuyla, yargılama sırasında alınan raporlar arasında önemli miktarda oransızlık olduğu anlaşılmakla, bu çelişkinin giderilmesi için davalı tarafça verilen ve———– saklandığı bildirilen numuneler temin edilerek başka bir yerden sözleşme ve ekindeki belgeler ile ilgili mevzuat hükümleri kapsamında belirlenen yol ve yöntemle prosedürüne uygun şekilde inceleme yaptırılarak yeniden bir rapor alınması, bu raporun önceki raporla çelişkili olması halinde bu çelişkiler de giderilmek suretiyle sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere kararın kaldırılarak, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile Mahkememizin kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiş, dosya işbu esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, ————- konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisine dayalı iş bedeli alacağı ile paraya çevrilen teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Olayımızda, davacı yüklenici şirket, davalı idare ile imzalanan sözleşme gereği imâl edilip davalıya teslim edilen 75.000 çift ————————-teknik özelliklerine göre üretilmediğinden bahisle bedelinin ödenmediğini ve teminat mektubunun da yargılama sırasında paraya çevrildiğini belirterek 415.800,00 TL fatura alacağı ile 49.500,00 TL teminat mektubu bedelinin tahsilin talep etmiş; davalı idare ise, ——eldivenin kabul edilerek bedelinin de ödendiğini ve ancak 2. taksit 35.000 çift ürünlerin ise ayıplı imâl edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlığa konu dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkindir. Bu bakımdan işbu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olup olmadığının incelenmesi gereklidir.
Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun benzer bir davada verdiği ———-karar sayılı ilâmında da tespit ettiği üzere uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmadığından Mahkememiz görevsiz olup, davaya bakma görevi genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine aittir.
HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nin 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.