Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/568 E. 2020/530 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2020/113 Esas
KARAR NO : 2020/484
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 13/03/2020
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde,———— toplantısında yönetim kurulu üyesi ————ortaklardan davacılar ———— ana sözleşmenin 14. Maddesi gereği kooperatifi zarara uğratmak ve kooperatif aleyhine çalışmaktan dolayı ortaklıktan çıkarılmasını istediğini, bu hususun oy çokluğu ile kabul edildiğini, gerekçenin kooperatifler kanunu ve davalı kooperatifin ana sözleşmesine aykırı olduğunu, ortaklıktan çıkarılma kararının davacılara tebiğ edilmediğini, davacıların kooperatifin aile şirketi gibi yönetilmesine muhalefet etmeleri nedeniyle ortaklıktan çıkarıldığının, ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin gerekçenin genel kurulca subjektif değerlendirmeyle oluşturulduğunu, bu nedenle davacıların genel kurulun ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların aidatlarını ödememeleri, genel kurul toplantılarına iştirak etmemeleri, araçlarını çalıştırmayarak kooperatifi zarara uğratmaları, kooperatif adına yakıt vb. Fatura kestirmek suretiyle kooperatife rakip olarak kurmuş oldukları —————-Bünyesindeki araçlarına yakıt aktırımı yapmaları, kooperatifin ihale almasını engellemek için idari mercilere şikayette bulunmaları nedenleriyle ana sözleşmenin 14. Maddesi uyarınca yönetim kurulunun ————- sayılı kararı ile ortaklıktan çıkarıldıklarını, kararın davacılara ———- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tebliğ olunduğunu, davacıların cevabi ihtarname ile cevap verdiklerini, —- tarihinde davacıların katılımıyla gerçekleştirildiğini, yönetim kurulu kararının oy çokluğu ile yönetim kurulu kararını onadığını, davacıların—- tarihinde —————–sayılı dosyasında davacılar hakkındaki ortaklıktan çıkarılma kararının iptali talepli dava açtıklarını, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda —— karar sarar sayısı ile yetkisizlik kararı verildiğini, kararın davacılara ———-tarihinde tebliğ edildiğini, kararın istinaf edilmemesi üzerine —– tarihinde kesinleştiğini, kararın en geç —-tarihinde yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenmesi gerektiğini, istenmemesi üzerine—–tarihli ek kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalı kooperatif tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararının kooperatif ana sözleşmesinin 14. Maddesine uygun olduğunu, davacıların ——- tarihli genel kurul kararlarının iptali için yasal süresi içerisinde dava ikame ettiğini, söz konusu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, huzurdaki davanın 3 aylık hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra açıldığını, davacıların davaya konu —- tarihli ———— bizzat katılmaları nedeniyle kendilerine tebligat yapılmadığına ilişkin savunmalarının mesnetsiz olduğunu, nitekim davacılar tarafından ——– Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan davanın —- olan ——- tarihinden 3 ay geçmeden ve yasal süresi içerisinde açılmış olduğunu, bu hususun davacıların —– tarihli ———– alınan kararlardan haberdar olduklarını ortaya koyduğunu, üç aylık süre içinde dava açılmadığından genel kurul kararının kesinleştiğini, bu nedenle davanın hak düşürücü süreye riayet edilmemesi nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, taraflar arasında davacıların davalı kooperatifin ————– kooperatif üyeliğinden oy çokluğuyla çıkarıldıkları, çıkarma kararının davacılara tebliğ edilmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacıların, üyelikten çıkarıldıkları —— tarihli ———– bizzat katılıp katılmadıkları,
b-Davacılar ————- katılmışlarsa çıkarılma kararına geçerli muhalefet şerhi yazıp yazmadıkları,
c-Davacılar toplantıya katılmışlarsa genel kurul kararının davacılara ayrıca tebliğ edilmesi gerekip gerekmediği,
ç-İşbu davanın Kooperatifler Kanunu’nun 16/3., davalı kooperatif anasözleşmenin 14/2. ve 3. Maddeleri uyarınca üç aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı,
d-Davacıların ———— sayılı dosyasında ———- iptali talepli dava açıp açmadıkları,
e-Davacılar aynı konuda dava açmışlarsa bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilip verilmediği,
f-Bu ————– sayılı dosya kesinleşmemişse işbu dava açısından derdest dava sayılması gerekip gerekmediği,
g———–dava kesinleşmişse işbu mahkememizdeki davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı,
ğ-Dava hak düşürücü süre içerisinde açılmışsa, davacıların, davalı kooperatifin üyeliğinden çıkarılması kararının kooperatifler kanuna, kooperatif ana sözleşmesine uygun olup olmadığı,
ı-Davalı kooperatifin genel kurulunda alınan kararın iptali gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Taraflar arasındaki birinci ve ikinci uyuşmazlık, davacıların, iptalini istedikleri genel kurul toplantısına katılıp katılmadıkları, katılmışlarsa çıkarılma kararına karşı geçerli muhalefet şerhi yazdırıp yazdırmadıklarına ilişkindir.
Gerek dosyaya bir örneği celp olan———– tarihli olağan —– tutanağı, gerekse davacılar vekilinin beyanlarından, davacıların ilgili ——— katıldıkları ve toplantıda söz alarak muhalefet şerhlerini yazdırdıkları anlaşılmıştır. Yani davacıların tutanağın sahte olduğu iddiaları bulunmamaktadır. Yani davacılar kararının iptalini istedikleri genel kurul toplantısına katılmışlar ve muhalefet şerhi yazdırmışlardır.
İşbu dava ise ————– tarihinde açılmıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 16/3. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. Maddesinde; “Ortak çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Tebliğ edilen karar yönetim kurulunca verilmiş ise ortak üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak ——– sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, bir üyenin yönetimin ihraç kararına itirazı ihraç iptali davasından önce yönetimce genel kurula intikal ettirilmiş ve üye aleyhine davadan önce karar verilmiş ise, davanın yönetim kurulu kararına karşı açılmadığı, genel kurulca verilen karara karşı süresinde itiraz davası olarak açıldığı kabul edilerek, bundan sonra davanın esasına girilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, ortaklık devam ettiğinden davanın reddine karar verilmesi; şayet yargılama aşamasında bu itiraz genel kurula intikal ettirilmiş ise, genel kurul kararı sonucu beklenilerek bu karar ortak aleyhine çıktığı takdirde davaya genel kurul kararının iptali olarak devam edilmesi; genel kurulca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde davanın konusunun kalmayacağının düşünülmesi; itiraz genel kurula davadan önce ya da sonra intikal ettirilmemiş ve intikal ettirilmeyecekse, üyeliğin askıda ve devam ettiği, yönetim kurulunun ihraç kararına karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Genel kurul, üyenin ihraç kararına yaptığı itirazı üzerine esasen yetkisinde olan itirazı görüşerek karar bağlaması halinde, artık itirazın geç yapıldığına bakılmaksızın, davanın ihracı onaylayan genel kurul kararının tebliğinden itibaren üç ay içerisinde açılıp açılmadığı belirlenmelidir.
Somut olayda, davacı tarafından ——– tarihli yönetim kurulunun ihraç kararına karşı genel kurula itiraz yolu tercih edilmiş olup, —— tarihli genel kurulun 5. Gündem maddesinde davacıların çıkarılmaları hususu oylanmış ve ———- kabul oyuyla ortaklıktan çıkarılmalarına karar verilmiştir.
Bu durumda, yüzlerine tefhim edilen kararın davacılara tebliği gerekmeyip, davacıların tefhimden itibaren üç ay içinde bu kararın iptali için dava açma hakları bulunmaktadır.
Davacılar, işbu davayı kararın tefhiminden itibaren———– gün sonra yani üç aylık hak düşürücü süre geçtikten çok sonra açmışlardır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacılar vekilinin ise ön inceleme duruşmasında beyan ettiği gibi, davacılar genel kurul kararının iptali için ——– tarihinde yani üç aylık hak düşürücü süre içinde———– sayılı dosyasında dava açmış iseler de, Mahkememizde açılan dava, ——–sayılı davanın devamı niteliğinde değildir. Mahkememizdeki davanın ————– sayılı dosyasının devamı olabilmesi için o dosyanın süresinde yapılan gönderme talebi üzerine Mahkememize intikal etmesi gerekirdi.
Oysa mahkememizdeki dava yeni dava dilekçesi ile açılmış olup, karar ve ek karar örneği dosyamız içine alınan ilgili ——- sayılı dosyasının incelenmesinde, —- tarihinde yetkisizlik kararı verildiği, Mahkemenin ——— tarihli ek kararından anlaşıldığına göre de, davacılar tarafından HMK’nin 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığı, gönderme talebinin iki haftalık yasal süre geçirildikten sonra yapılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar, davacılar vekili, Mahkememizdeki duruşmada, işbu davanın ————–sayılı dosyasından yetkisizlik kararı verilen davanın devamı niteliğinde olduğunu iddia etmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, işbu dava, Mahkememize hitaben düzenlenen yeni dava dilekçesi ile açılmış olup, ————-sayılı dosyasındaki açılmamış sayılma kararının doğru olup olmadığını tartışmak mahkememizin görevinde değildir.
Tüm bu nedenlerle, işbu davanın Kooperatifler Kanunu’nun 16/3., davalı kooperatif anasözleşmenin 14/2. ve 3. maddeleri uyarınca hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın, Kooperatifler Kanunu’nun 16/3., davalı kooperatif anasözleşmenin 14/2. ve 3. maddeleri uyarınca HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ——— ve davacılar vekili — —– ile davalı vekili ———–yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———– Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2020