Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/561 E. 2021/329 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/561 Esas
KARAR NO: 2021/329
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkiline —— bedelin, davalının eşi ile boşanma davasında nafaka nedeni ile, davacının hesabına aktarıldığı ve karşılığında davacı tarafından davalıya teminat senedi verildiği, davacı tarafından davalının ev sahibine davalı adına kira bedelinin her ay— ödendiği teminat senedinin icra takibine konulduğu davacı tarafından —– daha ödeme yapıldığını iddia edildiğini icra dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olup olmadığından mükerrer ödeme talepli haksız takibin durdurulmasını, haksız takip nedeniyle alacağın %20sinden aşağı olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının —- düzenleme tarihli bonoyu keşide ederek müvekkiline teslim ettiğini, davacının bono ile borçlandığı miktarı müvekkiline ödememesi üzerine müvekkilinin söz konusu bonoyu —- tarihinde icra takibine konu ettiği, davacının senet bedelini 3. Kişiye ödeme yaparak senet borcundan kurtulduğunu iddia ettiğini, davacının kefil olduğu kira sözleşmesi, senedin keşide tarihinden önce olup söz konusu senedin borç ilişkisinin davacının kira sözleşmesine kefil olmasıyla bir illiyeti bulunmadığını, davacı daha senet tanzim edilmeden önce kira sözleşmesine kefil olduğunu ve yaptığı ödemelerin senede mahsuben yapılmayacağının sabit olduğunu, davacının kira ödemelerinin bir kısmını senet keşide edilmeden bir kısmını senedin vade tarihi gelmeden bir kısmının esas vadeden sonra yaptığını, fakat ne yapılan ödemelerde nede kira sözleşmesinde senede değinilmediğini belirterek bu ödemelerin kambiyo ilişkisiyle illiyeti bulunmadığından davanın reddini ve alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, kambiyo senedine istinaden başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin ilk kararına karşı yapılan yargılama sonucunda bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, —–bozma ilamında;
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu takip dosyasında dava tarihi itibariyle asıl alacağın — işlemiş faiz ve giderlerin —- olmak üzere toplam — borç bulunduğu, davacı tarafından yapılan ödemeler dikkate alındığında ise dava tarihine kadarki dosya borcunun asıl alacak — işlemiş faiz ve giderlerin — olmak üzere toplam —– olduğu, bu durumda davacının davalıya dava tarihi itibariyle asıl alacak —işlemiş faiz, ve giderler — olmak üzere toplam —- kadar borçlu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edildiği,
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporu konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlendiği gibi dosya içeriğine, bozma gerekçesine uygun değildir. Mahkemece dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek dava tarihi itibariyle alacak borç durumunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespiti, dava tarihinden önce yapılan tüm ödemelerin borçtan mahsubu buna göre dava tarihi itibariyle kalan asıl alacak, işlemiş faiz ile toplam borç miktarının tespit edilerek, bu miktarın dışında kalan borç miktarından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
—- dosyasının incelenmesinde;
Takibin dayanağının —– bonodan kaynaklandığı,
—-
—-


—-
—– tutarındaki alacağın icra gideri, vekâlet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ——- faiz oranı ile tahsili talebi olduğu görülmüştür.
Bozma karına uyularak yargılama yapılmış ve dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi nin —- havale tarihli raporunda özetle;
——-bozma ilamında belirttiği gibi dava tarihi itibarı ile alacak borç durumunun tereddütte yer vermeyecek şekilde tespiti, dava tarihinden önce yapılan ödemlerin borçtan mahsubu buna göre dava tarihi itibarı ile kalan asıl alacak, işlemiş faiz ile toplam borç miktarının tespit edilerek sonuca gidilmesi hususu nazara alınmak suretiyle hesaplama yapılmış olduğu,
——- ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de tarafımızca yapılan ekstrelerin incelemesinde bu tarihlerde ödeme kaydı görülemediğinden hesaplamada dışlanması suretiyle — Seçenekte yapılan hesaplamaya göre;
———- yapıldığı belirtilmiş ise de tarafımızca yapılan ekstrelerin incelemesinde bu tarihlerde ödeme kaydı görülemediğinden hesaplamada dışlanması halinde; Davacı tarafından yapılan ödemelerin anaparadan mahsubu yapılmak suretiyle; Davacının dava tarihi olan —- vadeli —— bedelli senede ilişkin borçlu olduğu,
Davacı tarafından yapılan ödemelerin takip tarihine kadar anaparadan mahsubu, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise faizden mahsubu yapılmak suretiyle; Davacının dava tarihi itibarı ile —– işlemiş faiz hesaplanmıştır. Takip tarihinden sonra yapılan — ödemenin de işlemiş faizden mahsup edilmesi halinde —- takip sonrası ödenen tutar —- bakiye faiz alacağı olmak üzere; davacının dava tarihi itibarı ile —-işlemiş faiz borcu bulunduğu,
Mahkemece —— hesaplamaya dahil edilmesi suretiyle 2.seçenekte yapılan hesaplamaya göre;
Davacı tarafından yapılan ödemelerin anaparadan mahsubu yapılmak suretiyle; davacının —- bedelli senede ilişkin; Davacının dava tarihi olan —- işlemiş faiz borcu bulunduğu,
Davacı tarafından yapılan ödemelerin takip tarihine kadar anaparadan mahsubu, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise faizden mahsubu yapılmak suretiyle; davacının —-bedelli senede ilişkin; Davacının dava tarihi itibarı ile — işlemiş faiz hesaplandığı, Takip tarihinden sonra yapılan ——— ödemenin de işlemiş faizden mahsup edilmesi halinde —-takip sonrası ödenen tutar —hesaplanmış olup faiz borcu kalmadığı, ——– para borçlu olacağı, sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya içeriğine uygun denetlenebilir mali bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek
Davacı tarafından yapılan ödemelerin takip tarihine kadar anaparadan mahsubu, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise faizden mahsubu yapılmak suretiyle hesaplanan, davacının — düzenlenme tarihli —bedelli senede ilişkin; Davacının dava tarihi itibarı ile — işlemiş faiz hesaplandığı, Takip tarihinden sonra yapılan —- ödemenin de işlemiş faizden mahsup edilmesi halinde — işlemiş faiz —- ana paradan mahsubu ile —– para borçlu olacağı değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile şartları oluşmayan icra inkar ve kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1-Davacının davalıya—-sayılı dosyasından —– borçlu olduğunun tespitine, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Kötüniyet ve icra inkar tazminatı talebi şartları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 749,94 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 66,84 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 683,10 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 1.963,30 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 538,85 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 180,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 130,59 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalının yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük ——temyiz yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup usulün anlatıldı.
27/04/2021