Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/352
KARAR NO : 2019/800
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 19/06/2019
KARAR TARİHİ: 21/08/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ——- E. sayılı dosyası üzerinden 13.812,16-TL meblağlı kambiyo takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin tebellüğ edildiğini, müvekkil aleyhine başlatılan takip kambiyo takibi olduğunu ve itiraz yoluyla durdurulma imkanı bulunmadığını, müvekkilinin İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün——– E. sayılı dosyasından ve 80.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespit edilmesini, müvekkilinin icra takibi dolayısıyla icra tehdidi altında bulunması sebebiyle söz konusu takibe ilişkin teminat karşılığı ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilerek yargılama sona erene kadar icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep etmiştir.
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
19/12/2018 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. Maddesine eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olması nedeni ile davacı vekiline 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A (2) Maddesi gereğince; Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda bulunması nedeni ile bu tutanak aslını sunmak üzere kesin süre verilmiş ve bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye 02/07/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş ancak davacı vekili tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Arabuluculuk yasasının 18/A maddesi gereğince İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir, düzenlemesi kapsamında arabulucuya başvurulmadan mahkememize davacının, kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır. Menfi tespit davası davacının dava konusu miktar nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. Kanunun Lafzi yorumu ile menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı yönünde bir tespite varılamıyor ise de menfi tespit davaları, diğer tespit davalarından farklı olarak dava konusunun bir miktar para olması ve dava sonucunda verilen hükme göre taraflardan birini bir borçtan kurtarmak veya bir borçtan sorumluluğunu tescil etmek gibi bir sonuç yaratması nedeniyle salt bir tespit davası olmayıp sonuç itibarı ile bir miktar para ile ilişkili olarak taraflara sorumluluk yüklemektedir. Bu nedenlerle kanaatimizce menfi tespit davaları da ticaret mahkemelerinde sıkça görülen itirazın iptali ve alacak davaları gibi Arabuluculuk Dava Şartına tabii olup, davacının, arabuluculuk yoluna başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından ikame edilen davanın 6325 sayılı yasa 18/A ve 6102 sayılı yasa 5/A maddeleri tahtında HMK 114/2 ve HMK 115/2 gereğince Usulden Reddine,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 235,88 TL’den mahsubu ile kalan 191,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/08/2019