Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/515 E. 2023/1000 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/515
KARAR NO : 2023/1000

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin 14/04/2018 tarihinde müvekkilinin işvereni olan —-sevk ve idaresindeki—- plaka nolu işe ulaşımda servis olarak kullanılan müvekkilin ve bir diğer işçi olan dava dışı —– yolcu olarak bulunduğu aracın sürücünün alkollü olması nedeniyle kaza yaptığını, kaza sonrası gelen polis memurları tarafından sürücünün kazaya asli ve tek sorumlu olarak sebebiyet verdiğinin tutanak altına alındığını, müvekkilinin kaza sonrası kaldırıldığı hastanede yetersiz müdahale yapılarak evine yollandığını, daha sonra tekrardan hastaneye kaldırıldığını ve kaza tarihinden bu yana 40’dan fazla hastaneye gidip geldiğini, müvekkilinde sürekli sakatlığın meydana geldiğini,—– Hastanesinden alınan rapora müvekkilinin %36 oranında sürekli sakatlığının tespit edildiğini, müvekkilinin inşaatta çalışarak geçimini sağladığını ancak kaza nedeniyle işinde çalışamadığını, kendisine ve ailesine bakacak durumda olmadığını, kaza sonucunda müvekkilinin yaralanmasına sebep olan——plaka nolu aracın ZMMS sigortacısı olan davalı şirkete başvuruda bulunduklarını, sigorta şirketi tarafından yapılan inceleme sonucunda müvekkiline 23.438,00 TL ödeme yapıldığını, hesaplanan tazminatın eksik ve hatalı olduğunu, müvekkiline eksik ödeme yapıldığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin sakatlık oranının arttığını, aktüer bilirkişi tarafından hesaplama yapılması gerektiğini, davaya konu kazanın getirdiği elem ve ızdıraba bağlı olarak aracın işleteni/maliki davalı —-30.00,000 TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak davası olarak açılan bu davada 1.000,00 TL maddi tazminat’ın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin tazminat miktarından mahsup edilmesini, davalı —–kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, dava konusu kazaya karışan —-plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının tazminat talebinin net olmadığını, davacının kalıcı maluliyeti nedeni ile dava öncesinde 23.438,00 TL ödeme yapıldığını, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunun ispatlanması gerektiğini, kalıcı maluliyet raporunun alınması gerektiğini, davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ile diğer tüm giderler tedavi teminatı kapsamında oluğundan dolayı —– tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkilinin bu giderlerden herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu kazada davacının tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, davacının sigortalı araçta hatır yolcusu olması, alkollü araç sürücüsünün aracına binmesi ve kaza sırasında emniyet kemeri takılı olmadığından dolayı hatır ve müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savunarak; davanın esastan ve usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.Davalı —–vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,davanın reddi gerektiğini, tarafların uzun zamandan beri arkadaş olduğunu, davacının —- iline gideceği için son bir kez alkollü organizasyon yapılmasını istediğini, daha sonra müvekkilinin davacıyı evinden aldığını, arkadaşları ile birlikte toplam 6 kişinin yemeye içmeye başladıklarını, yemeğin masraflarının da müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkili ile—- birlikte başka bir yerde bira içeceklerini söylediğini, diğer araba ile gelen arkadaşlarının davacıyı evine bırakmalarını rica ettiklerini, ancak davacının onlarla gitmek istemediğini, müvekkilinin aracına bindiğini, köy yolunda aracın mıcırlara takılarak kaza yaptığını, davacı ile müvekkil arasında işçi işveren ilişkisinin olmadığını, kaza sonrası davacının —-Hastanesine kaldırıldığını ve kaburgada çatlak olduğu söylenerek taburcu edildiğini, öncelikle —-rapor alınarak davacıdaki sürekli sakatlığın kaza sonucu meydana gelip gelmediğinin araştırılmasını, davacının sigorta şirketince tespit edilen tazminatı hiçbir ihtirazi kayıt olmaksızın aldığını, —- ödeme alındığını, hatta aylık bile bağlanmış olabileceğini, davacının asgari ücret ile çalıştığını, beyan ettiği gibi usta vasıflı bir çalışan olmadığını, müvekkilinin davacıyı hatır için taşıdığını, davacının ablası ile yaşadığını bildirmiş ise de bu beyanın gerçeğe aykırı olduğunu, davacının her yıl ablasının yaşadığı ilde bulunan teknesi ile balıkçılık yaptığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME:
—- Hastanesi, —– Devlet Hastanesi, —-İl Müdürlüğü, —–Noterler Birliği Başkanlığı, —- Hastanesi’ne,—- İlçe Emniyet Müdürlüğü, —– müzekkere yazıldığı görüldü.—-Kurumunun 17/04/2023 tarih ve —-sayılı raporunda özetle;
“Kişinin 18/06/2021 tarihinde Kurulumuzda yapılan psikiyatrik muayenesinde; 6 ay düzenli aylık takip ve tedavi sonrasında tekrar değerlendirilmesinin uygun olduğu kararına varıldığı, Kurulumuzun 28/07/2021 tarih, —– karar no’lu müzekkeresinde kişinin bir psikiyatri biriminde 6 aylık takip ve tedavileri sonucu düzenlenecek raporunun gönderilmesi ardından Kurulumuzdan yeniden randevu alınarak Kurulumuza muayeneye gönderilmesinin istenildiği, ancak kişinin 6 aylık psikiyatrik takip ve tedavilerine ait tıbbi evrakın dosyada bulunmadığı, Kurulumuzun 28/07/2021 tarih, —– karar no’lu müzekkeresinde istenilen hususların tamamlanması durumunda dosyanın yeniden değerlendirilebileceği cihetle, Mevcut belgelere göre;
—- oğlu, 19/03/1967 doğumlu,—— 14/04/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve —- sayılı —- yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Tablo 1.3 Kategori II’ye göre;
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği,
3.Dava konusu olay nedeniyle başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı” hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan 08/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Kusur Durumu; Davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altında olan —- plakalı araç sürücüsü davalı —— ASLİ VE TAM KUSULU OLDUĞU, oluşumda kusura katılımının bulunmadığı,( MENFİ)
Ancak, kazanın sürücü ve araç içinde diğer yolcu —— ile birlikte davacının beraber yemek yedikleri ve alkol aldıkları, davalı sürücünün kazada 2,72 promil alkollü olduğu, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araç içinde yolcu konumunda davacının bulunuyor olması nedeni ile müterafik kusur yönünden değerlendirmenin Sn. Mahkemenin nihai takdirlerine maruz olduğu,Ayrıca, davalı —– vekilinin davaya cevap dilekçesinde de açıkladığı üzere, davacının hatır ile davalı —– aracında bulunduğu anlaşılmış olup,Elbette 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir.
Maluliyet Raporu; —–. İhtisas Kurulunun 17/04/2023 tarih —– karar numaralı raporunda;
—–19/03/1967 doğumlu,—— 14/04/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve —- sayılı——yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, oy birliği ile mütalaa olunduğu,
Maddi Zarar; 31/05/2019 Ödeme tarihi itibariyle, Davacının 14/04/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası;
– % 8 sürekli maluliyet oranı ile sürekli maluliyet zararının, kazanın oluşumunda davacının kusurunun bulunmadığının kabulü ile 32.362,42 TL olduğu, yapılan 23.438,00 TL ödeme ile davacının zararının %72,42′ lik kısmının karşılandığı,
ANCAK; YARGITAY—–. HUKUK DAİRESİ Tarih: 19.04.2018 Esas: —– Karar:—–gözetildiğinde;
Sayın Mahkeme tarafından, davacının davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altında olan araç sürücüsünün 2,72 promil alkollü olduğu ve beraber alkol aldıktan sonra araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu göz önüne alındığında % 20 oranında müterafık kusur indirimi yapılmasına karar verilmesi durumunda, davacının%20 müterafik kusur indirimi sonrası talep edebileceği sürekli maluliyet zararının 25.889,93 TL olacağı,Ayrıca Sayın Mahkeme tarafından; davacının davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altında olan araçta hatır taşıması ile taşındığı göz önüne alındığında % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasına karar verilmesi durumunda, davacının %20 hatır taşıması indirimi sonrası talep edebileceği sürekli maluliyet zararının 20.711,95 TL olacağı,ÖZETLE; Nihai taktiri Sn. Mahkemede olmak üzere davacının müterafık kusuru ve hatır ile taşınıyor olması dikkate alındığında, yapılacak indirimler sonrasında davalı sigorta şirketinden 31/05/2019 tarihinde talep edebileceği sürekli maluliyet zararının 20.711,95 TL olacağı, davacıya yapılan 23.438,00 TL ödeme ile sürekli maluliyet zararının karşılandığı, bir başka değişle davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi / sürekli maluliyet zararının bulunmadığı,
ELBETTE; Hukuki takdir Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; şayet 2,72 promil alkollü araç sürücüsünün aracında olmasından kaynaklı müterafik kusurunun bulunduğunun ve arkadaşları ile akşam yemek- içmek için araçta bulunduğu ve hatır için taşındığı yönünde hatır taşıması indirimi yapılmaması gerektiğine Sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda;
Hesap / Rapor tarihi itibariyle, Davacının 14/04/2018 tarihinde geçirmiş olduğun trafik kazası sonrası;
-% 8 maluliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı (241.291,36 TL olduğu, 31/05/2019 tarihinde davacıya ödenen 23.438,00 TL * nin rapor tarihindeki güncel değeri 32.280,23 TL nin tenzili ile talep edebileceği bakiye sürekli maluliyet zararının 209.011,13 TL olabileceği
Davalı sigorta şirketi yönünden kısmi ödeme tarihi 31/05/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 14/04/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle her iki davalıdan sürekli iş göremezlik zararı ve davalı —–manevi tazminat istemiyle açılan eda davasıdır.Olay davacının, davalı —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araç içerisinde yolcu olarak seyrederken gerçekleşen tek taraflı trafik kazasına ilişkindir.19/04/2023 tarihli —– raporu ile davacının kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %8 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, geçici iş göremezlik döneminin 6 ay olduğu tespit edilmiştir.Davacıya davalı sigorta şirketi tarafından 23.438,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Sigortacı/Aktüerya ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyetin 08/08/2023 tarihli raporu ile “talep Konusu olayın, 14/04/2018 günü saat 00:15 sıralarında—–Yolu kavşağında meydana gelen kazada; sürücü —-sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile —-yolu üzerinden —-yoluna katılmak üzere ilerlerken —– yolu kavşağına geldiğinde kontrolden çıkarak karşı taraftaki su kanalına uçarak takla atan aracın ters yatması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı tek taraflı trafik kazası olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altında olan—– plakalı araç sürücüsü davalı ——asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, sürücü ve araç içinde diğer yolcu—–ile birlikte davacının beraber yemek yedikleri ve alkol aldıkları, davalı sürücünün kazada 2,72 promil alkollü olduğu, davacının sürücünün alkollü olduğunu bilerek araç içinde yolcu konumunda bulunduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının 32.362,42 TL olduğu, bu zarara ilişkin 23.438,00 TL ödeme yapıldığı, tazminat miktarından %20 hatır taşıması indirimi ve ardından %20 müterafik kusur indirimi yapılması durumunda davacının zararının 20.711,95 TL olacağı ve davacıya yapılan 23.438,00 TL ödeme ile sürekli maluliyet zararının karşılandığı, bir başka değişle davacının talep edebileceği maddi/sürekli maluliyet zararının bulunmadığı” tespitleri yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın 14/04/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle her iki davalıdan sürekli iş göremezlik zararı ve davalı—— manevi tazminat istemiyle açılan eda davası olduğu, yukarıda da ortaya konulduğu üzere kaza nedeniyle davacının %8 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, geçici iş göremezlik döneminin 6 ay olduğu, davacının talebinin sürekli iş göremezlik zararına ilişkin olduğu, davalı sigorta şirketinin zmms poliçesi kapsamında, davalı —– ise haksız fiil hükümleri kapsamında davacıya karşı sorumlu olduğu, olayın gerçekleşmesinde davalı —— tamamen kusurlu olduğu ancak olayda hatır taşıması (dava konusu kaza maddi veya manevi bir yükümlülük kapsamında gerçekleşmemiş, arkadaşlık ilişkisi kapsamında gerçekleşmiştir) ve davacının müterafik kusurunun (davacı davalı sürücü ——alkollü olduğunu bilerek ve isteyerek davalı sevk ve idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunmuştur) bulunduğu, bu sebeple zarardan önce %20 oranında hatır taşıması indirimi ve bulunan miktardan akabinde %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği (emsal Yargıtay —– Hukuk Dairesi’nin—– Esas ve —–Karar sayılı ilamı), bu durumda bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiği üzere davacının talep edebileceği tazminat miktarının 20.711,95 TL olduğu, davacının bu zararına ilişkin 23.438,00 TL ödeme yapıldığı, bu sebeple davacının maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı, manevi tazminat yönünden ise “(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. (2)Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü öngören 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesi uyarınca davacının davalı ——manevi tazminat talep edebileceği, yukarıda da belirtildiği gibi davacının 14/04/2018 tarihli haksız fiil nedeniyle bedensel bütünlüğünün zedelenmesine maruz kaldığı, %8 oranında sürekli maluliyetinin ve 6 ay geçici iş göremezlik döneminin bulunduğu, olayın gerçekleşmesinde davalının tamamen kusurlu bulunduğu, yukarıda belirtildiği gibi davacının davalı sürücü —— alkollü olduğunu bilerek ve isteyerek davalı sevk ve idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu, tüm bu sebeplerle tarafların kusur durumu, ekonomik ve sosyal durumu ve davacının uğramış olduğu bedensel zarar dikkate alınarak davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, mahkememizce belirlenen kriterler dikkate alındığında davacı lehine 5.000,00 TL manevi tazminat hükmedilmesinin uygun görüldüğü, alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davalının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın 14/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 105,89 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 235,66 TL harcın davalı—–alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 156,69 TL dava açma masrafı, 27,80 TL vekalet harcı ve 5.529,95 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 5.714,44 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (5.000,00/31.000,00) göre 921,68 TL’sinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —— tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 6,40 TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına (26.000,00/31.000,00) göre 5,36 TL’sinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine, bakiye kısmın davalı —-üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —– tarafından yapılan vekalet harcına ilişkin 44,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı—– verilmesine,
7-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden, davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (5.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1 maddesi uyarınca uyarınca hesaplanan 800,00 TL vekalet ücretinin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden, davalı —— yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (25.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1 ve 2 uyarınca hesaplanan 800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden, davalılar yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve ret sebebi ortak olduğundan reddedilen dava değeri (1.000,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 13/2 maddesi uyarınca uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak her biri eşit hak sahibi olmak üzere davalılara verilmesine,
9-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul/dava değeri oranına (5.000,00/31.000,00) göre 212,90 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 1.107,10 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile —–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.