Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2022/225 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/514 Esas
KARAR NO: 2022/225
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Borcun kaynağının taraflar arasında —- adresinde bulunan —– yapımına devam edilen binaya ait —– işleri ile ilgili davalı/borçlunun yüklenici olduğu, sözleşme uyarınca, borçlu şirketçe çalıştırılan işçilerin yatırılmayan prim bedellerinin tazmini olduğu, sözleşmenin —- yüklenicinin çalıştırdığı tüm işçileri — bildirecek, sigortasız ve —- çalıştırmayacaktır. Yüklenicinin. işbu Mmaddede zikredilen yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı işverenin herhangi bir bedel ödemek zorunda kalması halinde işveren söz konusu bedeli yükleniciden tazmin etmeye mezun olduğu” nun düzenlendiği,——-anlaşıldığı üzere yüklenici anılı maddeye rağmen üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, davacının çalıştırılan işçilerin yatırılmayan sigorta prim bedellerini ödemek durumunda kaldığı, —– — şeklinde ifade edilerek sözleşmede anılan hususlarda anlaştıkları, davalı taraf yetkilisi ile iletişime geçerek çalışanların prim borçlarının kendileri tarafından ödenmesi sebebi ile rücu etmesi gerektiğini bildirdiği whatsapp uygulaması üzerinden gerçekleştirilen konuşmada pirim borçlarına itirazda bulunmayıp sadece kısa vadede geri ödemesinin mümkün olmadığını belirttiği, davalının borca haksız itiraz ederek süreci yavaşlatmaya çalıştığı ve ödemeyi geciktirdiği, davacının ödemek zorunda kaldığı prim borçlarının tahsili için borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazının iptali gerektiğini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi ve tensip zaptının davalı tarafa tebliğ olduğu, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, yapılan —— rücuen tazminine ilişkindir.
Asıl işveren- alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu durumlarda; asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak—-yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada———müteselsilen sorumludurlar. İç ilişkide—–ise, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler.
Yürürlükteki —– sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özetlikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur. Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur…” hükümleri yer almaktadır.
Buna göre müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir. Bu durum hem eski hem de yeni yasada aynı şekilde düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin ——çalıştırmayacağı, yüklenicinin zikredilen yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı işverenin herhangi bir bedel ödemek zorunda kalması halinde işverenin söz konusu bedeli yükleniciden tazmin etmeye mezun olduğu düzenlendiği görülmüştür.
Davacı (işveren) ile davalının —-adresindeki —-yapımına devam edilen binaya ait —– işlerinin malzeme temini, projelendirilmesi, imalatı, nakliyesi montajı ile bu işlerle ilgili ulusal ve uluslararası teknik şartnamelere işin gereğine fen ve icaplarına, birinci sınıf işçilik anlayışına, proje ve eklerine göre anahtar teslimi noksansız ve aşağıda tanınan evsafa uygun olarak yüklenici tarafından yapılması işi” konulu sözleşme imzalardığı, ——
-Davacı ile davalı arasında tarafların imzası olan yazılı eser sözleşmesine dayalı bir iş ilişkisinin olduğu anlaşılmaktadır.
—- Maddesinde “Yüklenici çalıştırdığı tüm işçileri —– küçük işçi çalıştırmayacaktır. Yüklenicinin işbu maddede zikredilen yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı işverenin herhangi bir bedel ödemek zorunda kalması halinde işveren söz konusu bedeli yükleniciden tazmin etmeye mezundur” hükmü yer almaktadır.
— tarafından — müzekkere cevabında; — sicil sayılı dosyada işlem gören —- tarihleri arasında faaliyette bulunduğu, ilgili tarihler arasında hizmet bildirimlerinin yapıldığı, ilgili taşeronun — dönemlerine ait borçları zamanında ödediğini, ödemelerin kim tarafından yapıldığının bilinmediği, —-kapsamında yapılandırıldığını, —ana firma tarafından ödendiğini belirttiği görülmüştür.
Davacının —–işverenin herhangi bir bedel ödemek zorunda kalması halinde işveren söz konusu bedeli yükleniciden tazmin etmeye mezundur” hükmü gereği sadece davalı adına ödediği toplam — tutarındaki primleri talep edebileceğinin kabulü gerekir.
Davacının —- sayılı icra takibi dosyasında davalıdan asıl alacak olarak — işlemiş faizi ile birlikte toplam —- tutarı takip ve dava konusu ettiği görüldü.
Davacını takip konusu aslı alçak ile — cevabında davacı tarafından ödendiği belirtilen —tutar arasındaki farkın — olduğu dolayısı ile —cevabında davacı tarafından ödendiği belirtilen — tutarın esas alınması gerektiği kanaatine varıldı.
Öte taraftan davacı asıl alacağın yanında yapmış olduğu ödemeye ilişkin işlemiş faiz talebinde de bulunmaktadır.
Bilirkişi ek raporunda hesaplandığı üzere davacı asıl alacağın yanında —- talep edebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun—– İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 17.407,99 TL asıl alacak ve 4.022,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.430,61 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacağın likit olması nedeniyle 17.407,99 TL asıl alacağın % 20′ si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.463,92 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 282,97 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.180,95 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5- Davacı tarafından yatırılan 282,97 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafından yapılan 2.476,10 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 2.264,95 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin 1.207,43 TL’sinin davalıdan, 112,57 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022