Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/500 E. 2021/346 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2019/500
KARAR NO: 2021/346
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı —- tarihli — akdedildiğini, diğer davalılar—-sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, hesabın —– tarihinde kat edildiğini ve borçluların davacı bankaya bildirdikleri adreslere gönderildiğini, ancak borcun ödenmemesi üzerine —– esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, borçlulardan — asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi ile—– talep edildiğini, borçluların haksız ve mesnetsiz itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —-TK 21/2. Maddesi uyarınca, davalı —- TK.’nin 21/2. Maddesi uyarınca ayrı ayrı tebligat yapıldığı, davalıların süresi içerisinde davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
Davalı —- tarihinde —- olunduğu, bu nedenle davalıya tebligat yapılamadığı, TK 35. Maddeye göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu, aynı şekilde davalı —— tarihinde ticaret sicilinden terkin olunduğu, bu nedenle davalıya tebligat yapılamadığı, TK 35. Maddeye göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu, Mahkememizin ara kararı uyarınca bu davalı şirketlerin ihyası için dava açıldığı, bu şirketlerin ihyasına karar verildiği, sonrasında davalılar vekiline dava dilekçesinin tebliğ olunduğu, davalılar vekilinin bu iki şirketle ilgili icra dosyasında itirazlarını geri aldığı ve davanın tüm davalılar açısından konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığını talep ettiği anlaşılmıştır.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1 – Davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespiti: Dava, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, davalılar vekilinin icra dosyasına yaptığı itirazları dilekçeler teatisi tamamlanmadan geri alması ve bu nedenle davanın konusuz kalması nedeniyle ön inceleme yapılamamış ise de,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a- Davacı bankanın asıl borçlu şirket ve müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalılardan icra takip tarihi itibariyle ne kadar alacaklı olduğu,
b- Davacı bankanın, davalıdan isteyebileceği toplam alacak miktarının ne kadar olduğu,
c- Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2- İcra takibi: Davaya konu —- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı —tarafından davalı borçlular aleyhine —tarihli İlamsız Takiplerde Ödeme Emri ile;
—- asıl alacak,
— muacceliyetten takip tarihine kadar —-
—-
—- masraf,
—nakit toplamı,
— gayrinakit toplamı—- üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlular vekilinin — tarihli dilekçesi ile borca, temerrüt faizine, işlemiş ve işleyecek olan faize, tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine —— tarihli ek karar ile takibin durdurulduğu ancak borçlular vekili tarafından icra dosyasındaki itirazların geri alındığı anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Dava, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyada mevcut —-göre davalı——- davadan önce —– tarihinde —-terkin olunduğu, aynı şekilde davalı —– tarihinde ticaret sicilinden terkin olunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, ticaret sicilden terkin olunan davalı şirketlerin ihyası için —–dava açmak üzere davacı vekiline iki haftalık kesin süre ve yetki verilmiş, bu süre içinde ihya davasının açılmaması halinde davalı — davalı ——-yönünden HMK.nun 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar olunmuştur.
Mahkememiz ara kararına istinaden davacı şirket tarafından,—– ihyası istemli olarak ——- tarihinde ihya istemli dava açıldığı, Mahkemece —- tarihinde, davanın kabulü ile —–yeniden tescili ile ihyasına karar verildiği, ilgili Mahkeme kararının —- tarihinde kesinletiği, yine ——- tarihinde ihya istemli dava açıldığı, Mahkemece— tarihinde, davanın kabulü ile —– ihyasına karar verildiği, ilgili Mahkeme kararının—- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili ——– tarihli dilekçesinde özetle; davalı/ borçlular adına icra icra dosyasına yapılan itirazdan feragat edildiğini, davanın konusuz kaldığını, bu nedenle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine ye olmadığı yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin beyanı da göz önüne alınarak——-yazı yazılarak davalıların borçlarından feragat edip etmediği sorulmuş, ilgili icra müdürlüğü tarafından verilen —- tarihli cevabi yazı ekinde gönderilen belgelere göre, borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu — tarihli dilekçesi ile borçluların tamamı adına vermiş oldukları — tarihli itirazlarından feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili ——tarihli duruşmada, toplanan tüm deliller ışığında davalarının talepleri doğrultusunda icra inkar tazminatı yönünden kabulüne, vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama masraflarının karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, işbu davamızın konusu olan —- sayılı dava dosyasına davalılar vekili tarafından yapılan— tarihli itirazdan yine davalılar vekilinin —- tarihli dilekçesi ile borçluların adına vermiş oldukları itirazların tamamından feragat ettikleri, bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
4-ç)İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı taraf, davalılardan icra – inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında davalılar tarafından ödenmeyen —-muacceliyet takip tarihine kadar yıllık —- tutarındaki alacağın miktarı belli, sabit ve borçlular tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmektedir. Yine borçlular vekili icra müdürlüğüne sunmuş olduğu —- tarihli dilekçesi ile borçluların tamamı adına vermiş oldukları —- tarihli itirazlarından feragat ettiklerini beyan ettiği ederek borcu kabullenmiştir. Bu nedenle davacının toplam —— alacağı likid olduğunun bu alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davacı taraf lehine %20 oranında—-icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1- Dava konusuz kaldığından DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve —- toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan —— icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 4.449,30 TL peşin harçtan mahsubu ile 4.390 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yatırılan harçtan mahsup edilen 59,30 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından sarf edilen 467,70 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi uyarınca gayrinakti alacak talebi yönünden davacı lehine takdir olunan 2.040 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden ve davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, anlaşmazlığın ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce giderilmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 6. Maddesi uyarınca nakdi alacak talebi yönünden 1/2 oranında hesaplanan 15.377,25 TL vekalet ücretinin HMK’nin 326/3. Maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9- Zorunlu arabulucu için ödenen 1.320 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile —- gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2021