Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/498 E. 2021/63 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesi gereğince davalı tarafından üstlenilen hizmetin yerine getirilmediğini, davalıya hizmetin yerine getirileceği inancı ile sözleşme kapsamında verilen çekin bedelinin haksız olarak tahsil edilmesi nedeni ile çek bedelinin davalıdan istirdaten tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkin bulunduğu anlaşıldı.
Davacı tarafından ikame edilen dava da dava dilekçesi ve tensip zabtı davalıya tebliğ edildiği halde davalı tarafından davaya karşı cevabın sunulmadığı anlaşıldı
Davalı tarafından girişilen icra takibinde borca ve takibe karşı itirazların—- tarihinde ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava,taşıma sözleşmesi gereğince davalıya yapılan ödemenin istirdaten tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine—– takip dosyası ile icra takibine girişildiği, davanın söz konusu icra takip dosyasındaki itirazın iptaline yönelen itirazın iptali davası bulunması nedeni ile girişilen icra takibinin şekli şartlarına sıkı sıkıya bağlı bulunması nedeni ile mahkememizce öncelikli olarak icra takip dosyası mahkememiz dava dosyası kapsamına alınmış ve takip dosyası açısından itirazın iptali davasının dinlenilmesi şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmış,icra dosyasının tetkiki ile davacının —tarihinde davalı aleyhine icra takibine giriştiği,takip konusunun davalıya ödenen — bedelli çek tutarına yöneldiği,davalının icra takibine —- tarihinde itirazı üzerine eldeki davanın mahkememize ikame edildiği bu nedenle icra takibinin dinlenilmesine ilişkin dava şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK 320/2 maddesi uyarınca; uyuşmazlığın tespitine geçildiğinde ise taraflar arasında uyuşmazlık noktalarının taşıma sözleşmesi akdedilip akdedilmediği,akdedilmiş ise akdedilen sözleşme gereğince davalı tarafından üstlenilen taşıma yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, getirilmediği ise davacı tarafından davalıya — numaralı —- bedelli çekin verilip verilmediği,verilmiş ise çek bedelinin davalı tarafından tahsil edilmediği,tahsil edilmiş ise —– icra takip dosyasında itirazın iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönlerinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dosyası kapsamına sunulmuş ve davalıya çıkartılan sözleşme sureti altındaki ima yönünden davalının beyan ve itirazda bulunmadığı artık taraflar arasındaki akdi ilişkinin yazılı sözleşme gereğince sabit bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davaya ve takibe konu çekin avans niteliğini taşıdığı, karşılığında davalı tarafından üstlenilen edimin yerine getirilmediği bu nedenle bedelsiz olduğu ve bedelsiz kalan çek bedelinin ödenmesi nedeni ile çek bedelinin istirdatı talebi ile eldeki dava mahkememize ikame edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesine göre, kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “İspat Yükü” başlıklı 190. maddesinde;
“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Eldeki davada davacı tarafından bir hukuki ilişkinin varlığını kabul edilmiş, ancak çekin avans olarak davalıya verildiği ve hukuki ilişkinin ödeme nedeni ile ortadan kalktığı ileri sürüldüğünden istirdat şartlarının gerçekleştiği noktasında ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Kural olarak çekte bir ödeme aracıdır, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmektedir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla —– ispatlanması gerekmektedir.
Somut olayda da taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmeleri irdelendiğinde davalının davacıdan sözleşmenin ödeme başlıklı 4.maddesi gereğince — tarihli tahsilat makbuzunun denetimi ile —– çeki aldığı ve bu çekin davalı tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Bu hususların tespiti ile somut olayda uyuşmazlığın davalı tarafından hizmetin davacıya verilip verilmediği noktasında uyuşmazlığın toparlandığı anlaşılmış ve tarafların tacir bulunması nedeni ile taraf ticari defter ve kayıtların hizmetin verilip verilmediği noktasında kesin delil teşkil edeceği anlaşılarak taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi cihetine gidilmiş ve davacı ile davalı şirkete ayrı ayrı inceleme gün ve saati —- tarihli davalı vekilinin hazır bulunduğu oturumda taraf vekillerine bildirim yapılarak belirlenmiş yine inceleme günü ayrıca davalıya tebliğ edilmiş ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar mahkememize hiç bir aşamada yargılama devamında ibraz edilmemiştir.
HMK 222 gereğince davacının aynı konudaki defter ve kayıtlarındaki içeriklerin davalıyı bağlayacağı anlaşılmış ve bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor içeriğindeki saptamalara da davalı vekilinin her hangi bir itirazda bulunmadığı ve rapor içeriğinin bağlayıcı hal aldığı anlaşılmış ve rapor içeriğinde de davalının taşıma hizmetini vermediği, hizmetin dava dışı şirketler tarafından yerine getirildiği hususu sabit bulunduğundan davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin davalıdan istirdaten tahsiline karar verilmiş ve davalıya verilen çekin taşımanın gerçekleştirilmemesine rağmen tahsil edildiği hususunda anlaşılmasına göre davacı alacağın likit nitelikte bulunduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı da hüküm altına alınarak aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
Davalı borçlunun —- sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine değin taleple bağlı kalınarak 3095 sayılı yasa 1.maddesi gereğince yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
2-Asıl alacağın likit nitelikte bulunması nedeni ile asıl alacak tutarının %20’si 6.845,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3a-Karar tarihi itibari ile harçlar yasasına göre alınması gerekli bulunan 2.338,10 TL karar ve ilam harcının davalı tarafından ödenen 584,53 TL peşin nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.753,57 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDEDİLMESİNE,
3b-Davacı tarafından ödenen 584.53 TL peşin nispi harcın davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı taraf davada vekil ile temsil olduğundan 2021 yılı AAUT gereğince belirlenen 5.134,05 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından davada sarf edilen 1.131,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6- Arabulucuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak Hazineye İrat olarak KAYDEDİLMESİNE,
7-Bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca —— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/01/2021