Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2021/326 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/485 Esas
KARAR NO: 2021/326
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ: 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı ile dava dışı —– —–bedellli ——akdedildiğini, davalıların sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, asıl şirketin iki ayrı ——- ödemelerinde aksama olması üzerine dava dışı —- varılarak yeniden yapılandırma protokolü imzalandığını ve aksamalı kredilerin—– tarihinde —- olarak yeniden yapılandırıldığını,——- tarihinde olmak üzere— taksitli — bağlandığını, ancak —- kredinin taksitlerinin vadelerinde ödenmediğini, bu nedenle kredinin — tarihinde kredi takip hesaplarına aktarıldığını ve dava dışı asıl borçlu ve davalılara —-tarihinde hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, —— ödenmediğini, bu nedenle ipotekli taşınmazların paraya çevrilmesi yoluyla asıl borçlu ve davalılar hakkında — dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip, kefil borçlular olan davalılar aleyhine de işbu davaya konu —- sayılı dosyasında ilamsız icra takibine başlandığını, borçluların takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle—- dosyasındaki takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle, davalıların davacıya icra takibindeki miktarda borçları olmadığını, davalıların ticari defterleri ile icra takibindeki miktarın uyumsuz olduğunu, davacıya kısmi ödemeler yapıldığını, bu nedenle davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava,———- kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla kefiller hakkında yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında; “davacı ile davalılar arasında ‘davacı banka ile dava dışı şirket arasında ———- imzalandığı, davalıların da bu sözleşmede müşterek borçlu-kefil olduğu’ hususunda uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Dava dışı borçlu şirket ve davalıların icra takibinden önce davacıya kısmi ödeme yapıp yapmadığı, yapmışsa miktarının ne kadar olduğu,
b-Davacı bankanın asıl borçlu şirket ve davalılardan icra takip tarihi itibariyle ne kadar alacaklı olduğu,
c-İcra takibindeki asıl borç dışında hesaplanan faiz miktarı,——– ve buna ilişkin oranların doğru olup olup olmadığı,
ç-Davacı bankanın, davalıdan isteyebileceği toplam alacak miktarının ne kadar olduğu,
d-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı,
e-Davanın kısmen veya tamamen reddi halinde, davalıların kötüniyet tazminatı isteyip isteyemeyecekleri, bu bakımdan alacaklı-davacının, icra takibinde haksız ve aynı zamanda kötü niyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2- İcra takibi: Davaya konu—- dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı– davalı borçlular aleyhine — alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek — azami faiz oranları—– icra takibinde belirtilen — oranında temerrüt faizi ve —uygulanmak suretiyle devamına karar verilmesini talep ettiği, borçlular vekilinin —– tarihinde yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğu ve işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
3-a)Sözleşmeler, —–kat edilmesi ve temerrüdün oluşup oluşmadığı ile ilgili inceleme: Dava dosyasına sunulan sözleşmenin incelenmesinde, ———-davalı asıl borçlu —- tarihinde—– imzalandığı, davalıların da sözleşmede müteselsil kefil olarak toplam —- kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Sözleşmenin ilgili maddelerinde;
i.Temerrüt Faizi :Taraflar arasında aktedilen Sözleşmenin “ Temerrüt Faizi ve Oranı başlıklı 12.Maddesinde ——- uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın —- suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını ve bu şekilde hesaplanan faizi, bu faizin vergisini ve diğer eklentilerini ve —– yapacağı her türlü masraflar ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt eder.
ii.Sözleşmenin—- maddeden oluşan —– Sözleşmesinin tamamını okuduğunu, her sayfayı paraf etmeye gerek olmadığını, sadece imza hanesinin bulunduğu son sayfasını imzalamış olmasıyla tüm sözleşme hükümlerinin hakkında geçerli olacağını kabul ve tahhüt eder.“ hükmünü içermekte olduğu görülmüştür.
Davacı — —- keşide ettiği, ihtarnamede özetle; —- olduğu, kat edilen yukarıda ayrıntısı verilen kredi hesabından kaynaklanan—- içinde ödenmesi, aksi takdirde alacaklarının tahsili için haklarında yasal yollara başvurulacağını, bu durumda yukarıda belirtilen borç tutarlarına ihtarname tarihi ile ödeme yapılacak tarih arasında geçecek her gün için gecikme faizi ve gider vergisi tahakkuk ettirileceğini, ayrıca masraflar ile avukatlık ücreti ve icra ve yargılama giderlerinin taraflarına yükleneceği ” ihtarında bulunduğu görülmüştür.
Sözkonusu ihtarnamenin tebliğ şerhinden; ihtarnamenin davalı —— tarihinde tebliğ edildiği- gün günlük mehil süresinin ——–olan — tebliğ edildiği, verilen – —– olan —arihinde davalı borçluların temerrüde düştükleri kanaatine varılmıştır.
3-b)Davacının isteyebileceği temerrüt faiz oranının saptanması ve takip tarihi itibariyle alacak tutarının tespiti :——— yayımlanan — — maddeleri, —- tarihinde yürürlüğe giren —– sayılı — ———— maddelerinde, bankaların mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri ve bu faiz oranlarını Bankamıza bildirmeleri esası getirilmiştir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Dosya içeriğinde bulunan banka kayıtlarının bilirkişi — tarafından incelenmesinde, dava dışı borçlu şirkete kullandırılan – tutarlı ihracat kredilerinin —- üzerinden yapılandırıldığı, yapılandırılan ————- sonra ilk taksitinin —tutarındaki taksitler halinde—- olarak geri ödeneceği, aylık akdi faiz oranının —– faiz oranının —– olarak düzenlendiği, asıl borçlu dava dışı şirketle birlikte davalıların da bu yapılandırma sözleşmesinde imzalarının bulunduğu saptanmıştır.
Ödemesiz dönem geçmesine rağmen krediye ilişkin ödeme planında yer alan taksitlerden ilk taksit olan — tarihli taksit dahil herhangi bir tutarın ödenmediği görülmüş olup, davacı Bankanın uyguladığı banka —– ——–üzerinden kullandırma tarihindeki — hesap kat tarihindeki —– üzerinden oluşan ——–farkı, —- birlikte davalı borçlu şirketin———- tarihi itibariyle, kredinin anapara ve akdi faiz üzerinden işlemiş faiz ve ferilerinden oluşan alacak tutarının — işlemiş akdi faiz, —- olarak hesaplanmıştır.
Davacı ——- takip tarihi itibariyle alacağı, asıl alacağa, hesap kat tarihinden takip tarihine kadar taraflar arasındaki yapılandırma protokolü hükümleri uyarınca belirlenen—— —— tablo halinde gösterilmiş olup, takip tarihi itibariyle kredi hesaplarından dolayı davacı—— davalı borçlulardan olan alacağı—- gideri olmak üzere toplam —- olarak hesaplanmıştır. Bilirkişi heyetince ek raporda yapılan bu hesaplama dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından daha az faiz —istendiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereği taleple bağlı kalınarak takibe yapılan itirazın—– üzerinden iptaline karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar, davalılar vekili kısmi ödeme yapıldığını iddia etmiş ise de, asıl borçlu hakkındaki ——–sayılı dosyasında davacı banka lehine ipotekli gayrimenkullerin icra marifetiyle satış işlemlerinin yürütüldüğü anlaşılmış ise de, dava tarihi itibariyle bu dosyadan henüz herhangi bir tahsilat yapılmadığı görülmüş olup, davalıların yargılama sırasında da ödeme yapıldığına ilişkin sundukları herhangi bir belge veya belge bulunmamamıştır.
Yine, davalılar vekilinin cevap dilekçesi uyarınca davalı şirket ve dava dışı asıl borçlu——–da bilirkişi marifetiyle incelenmesine ilişkin ara karar oluşturulmuş ise de, belirlenen inceleme günü davalı taraf ve dava dışı şirketin incelemeye gelmediği gibi, haricen de mahkememizle veya bilirkişi heyetiyle temasa geçip bu şirketlerin ticari defter ve kayıtlarını sunmadıkları anlaşılmıştır. Yine taraflar arasında ihtilaf dışı olan dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan——- üzerinden yapılandırıldığına ilişkin yeni bir protokol yapıldığı, bu sözleşmenin aynı zamanda hesap mutabakatı anlamında da değerlendirilebileceği, yapılan bu protokol kapsamında ——– sonraki taksitlerin ödenmediği, davalı tarafın dosya kapsamına sunmuş olduğu ödeme belgesi ya da somut bir iddia da bulunmaması nedeniyle davalıların kısmi ödemeye ilişkin savunmalarını kanıtlayamadıkları kanaatine varılmıştır.
3-c)Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle sonuç olarak, davacı — – tarihinde— tutarında çerçeve niteliğinde — davalıların sözleşmede müteselsil kefil olarak toplam—- limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzalarının bulunduğu, sonrasında davacı ——- tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan ——- yapılandırıldığı, yapılandırılan —– taksitinin —ödemesiz dönemden sonra ilk taksitinin —- —-olarak geri ödeneceğinin kararlaştırıldığı, aylık akdi faiz oranının———kararlaştırıldığı, asıl borçlu şirketle birlikte davalıların da bu yapılandırma sözleşmesinde imzalarının bulunduğu, ödemesiz dönem geçmesine rağmen krediye ilişkin ödeme planında yer alan taksitlerden ilk taksit olan — tarihli taksit dahil hiçbir taksit tutarının asıl borçlu şirket veya davalılarca ödenmediği, davacı Bankanın uyguladığı banka ——— üzerinden kullandırma tarihindeki — hesap kat tarihindeki kur üzerinden oluşan——– davalı borçlu şirketin —- hesap kat tarihi itibariyle kredinin anapara ve akdi faiz üzerinden işlemiş faiz ve ferilerinden oluşan alacak tutarının —- olduğu, buna göre takip tarihi itibariyle kredi hesaplarından dolayı davacı Bankanın, davalı borçlulardan ——- — — gideri olmak üzere — alacağı olduğu ancak davacının istemi daha az olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı-borçluların— dosyasına yaptıkları itirazların iptaline ve takibin; — alacak, —— asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek —– genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı — oranında temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmak suretiyle devamına karar vermek gerekmiştir.
4-İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı taraf, davalılardan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup kabulüne karar verilen kısmı likit olduğundan ve davalıların icra takibine yaptığı itirazları haksız bulunduğundan daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmamakla, likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak, işlemiş faiz ve—- toplamları üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı——–borçluların — icra takip dosyasına yaptıkları itirazların iptaline ve takibin; —— ihtarname masrafı olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek—- azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile—- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve—- toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan —-icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli —harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen—- yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca —— vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde– ——– Adliye Mahkemesi’nin ilgili —- istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2021