Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/483 E. 2020/196 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/483
KARAR NO : 2020/196

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 27/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili —— tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle 28.02.2019 tarih ve —— seri numaralı —- tutarlı fatura düzenlendiği, davalının kısmi ödeme yaptığı ve bakiye 6.591,80-TL alacak için icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ederek takibin durduğu, itirazın kötü niyetle yapıldığı, bu nedenle borca itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden daha aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine. yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi ———alınan raporda; Davacı firma tarafından ibraz edilen 2019 yılına ilişkin ticari defterlerin T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K. 220-226. Maddelerine göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, davalı firma tarafından inceleme günü defter ve belge ibraz edilmediği gibi herhangi bir mazeret de sunulmadığı, inceleme kısmında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Takip tarihi itibari ile davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı 4.165,50-TL alacağının olduğu, davacı ile davalı arasında fiili bir cari hesap ilişkisi bulunduğu, ETTK 92 madde/YTTK 94. Madde yerine getirilmediğinden, davacının davalıyı takip tarihinden Önce temerrüde düşürmediği, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğü’nün—– faiz olmak üzere toplam 6.746,75 olarak talep edildiği, görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ——kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı alacağını —– bedelli faturalardan kaynaklanan bakiye 6591,80 TL alacağa dayandırmıştır. Davalı, davacı tarafından düzenlenen —- bildirimine konu etmiştir. Bu nedenle davalının 15/03/2019 tarihli fatura içeriği malı teslim aldığını kabul ettiği tespit edilmiştir. —- bedelli fatura ile ilgili fatura içeriği malın davalıya teslim edildiğine dair delil ibraz edilmemiştir. Bu durumda davacı —– bedelli faturadan kaynaklanan alacağını ispat etmiş, —- bedelli faturadan kaynaklanan alacağını ispat edememiştir. Davacı tarafından ibraz edilen dekontlara göre davalı davacıya toplam 6000,00 TL ödemede bulunmuştur. Yapılan ödemenin mahsubu ile davacının davalıdan —- alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne 2802,80 TL alacak bakımından reddine karar verilmiştir. TTK 1530’uncu maddesi temerrüt için ihtar yükümlülüğünü kaldırmadığından, davacının davalıyı takipten önce temerrüte düşürdüğünü ispat edemediğinden takip öncesi işlemiş faiz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğün —– esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 4.165,50 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz UYGULANMASINA,
3- Asıl alacak 4.165,50 TL TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 284,54 TL harçtan peşin alınan 81,48TL harcın mahsubu ile bakiye 203,06 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 81,48 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilmiş, 44,40 TL, 6,40 TL vekalet pulu, 789,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 840,02 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 585,75 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ———vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.