Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2020/310 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/477 Esas
KARAR NO : 2020/310

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ….———— adresinde faaliyet gösteren şirket merkezinde yerine yaptığı keşif ——- tarihinde bir fiyat teklifi olan —– kaplamanın sökülmesi işi dahil 3 adet muayene odasının 87.40 metrekaresi için ———– teklif verdiği, davacı tarafından fiyat teklifini yüksek bulunması sonra yapılan ikinci görüşmede mevcut zemin üzerine ——nasıl yapılabileceğini söylediği yaşanmayacağını taahhüt ettiği, —– farındaki tutarındaki ikinci teklifi verdiği, mevcut alanlar zımparalamak —–hazır hale getirmesi —- kaplaması işi için — Bedel ile anlaşma sağlandığı, 26/07/2018 tarihinde işe başladığı, zemindeki ——– yüzeydeki çöküntü olan kısımlar süpürgelikler kesilerek temizlendiği boşaltılan kısımlarda dolgu İşlemleri yapıldığı, —- üzerine basılmasına onay verildiği, 5000 TL avans ödemesi bakiye 11.455,00TL ödeme yapıldığı, ——— tarafından kullanılan odanın zemininin üzerindeki bozulmaların başlaması üzerine davalının çağrıldığı ve kendisine gösterildiği, kontrol edilerek gerekirse tekrar yapılacağının beyan edildiği, başka bir muayene odasında çatlaklar meydana geldiği, davalının gelerek zeminlerin, sökülerek yeniden yapılmasını gerektiğini beyan ettiği, malzemenin karşılanması karşılığında işçilik Bedeli almayarak yeniden yapabileceğini beyan ettiği, İAA. —— Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — dosyasında 26/03/2019 tarihli Bilirkişi raporunda zararın —– oldu hesaplandığı, ——– İcra Müdürlüğünün —- dosyası Tahtında icra takibi başlatıldığı, arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığı, davacı zemin kaplama işini yeniden ——-bedelle yaptırdığı, nedenleriyle davalının itirazın iptaline devamına ve takibin devamına yüzde yirmi den az olmamak kayıt ve şartı ile icra inkar tazminatına, davalının kötü niyetli olmasından dolayı hukuk muhakemeleri kanunu 329/1, 329/2 maddelerinin ————– avukatlık ücret tarifesi üzerinden uygulanmasına yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zeminler tam istedikleri görsel ve kullanımda——-Tarafından teslim alınarak yaklaşık 8 ay kullanıldığı, Yerleşik Yargıtay uygulaması, yıpranma ve değer kaybının da davayı kabul etmemekle birlikte talep edilen miktar ve yeniden yaptırılan miktardaki —— düşülmesi yasal gereklilik olduğu, 8 ay sonrası ve kendilerinden kaynaklanan kullanılmazlıkta bu olasılıkların hakimliğinizce değerlendirileceği, bu işlemin uygulamasında dilekçede bahsi geçen Taahhüt te garantide kesinlikle verilmediği, Zeminin altına giden Su kaçağı ,kullanım hataları, müşterinin sorumluluğu olduğu, İlk teklifte açıkça belli olan söküm ve temizlik işi yapılmadan ( fiyatı da yarı yarıya azaltan ) Eski malzeme üzerine uygulama talebi de kesinlikle davacı——— seçimi olup sorumluluğunda sağladığı ucuz satın alma ve kısa zamanda teslim gibi kendisine ait olduğu, Sorun çıkmasının nedeni; —— yapılmış alanlarda—— altına kısa süreli su kaçması ve sıcak havalarda bu suyun buharlaşarak balonlar yapıp patlaması, kendileri de çalışan hemşireleri de —balon gibi şişip patlattığını kabul ettiği,——–yaptığı ürün ve işçilikle ilgili bir sorun olmayıp tamamen kullanımla ilgili olduğu, nedenleri ile davanın reddiyle alacak tutarının %20sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine , yargılama harç ve tutarları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1-İstanbul Anadolu Adliyesi —-.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyası,
2-Davacı ticari defter ve Kayıtları ile faturalar,
3-İAA—–.SHM——– sayılı dava dosyası,
4-Mahallinde yapılan inceleme ve bilirlişi heyeti raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi gereğince ayıplı iş nedeni ile oluşan zararın davalı yükleniciden tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında davalının teklif formu üzerine eser sözleşmesinin tesis edildiği, eser sözleşmesinde sözleşmenin kapsamının hangi işlerden oluştuğu,teslim edilen eserin ayıplı bulunup bulunmadığı,ayıp söz konusu ayıbın niteliği ve ayıp nedeni ile zarar meydana gelmiş ise ayıbın meydana geldiği zamanın ve niteliğinin ne olduğu,ayıp ihbarının niteliğine göre süresi içersinde davalıya bildirilip bildirilmediği,ayıbın giderilmesi için yapılacak işlerin ve masrafın ne olduğu bu kapsamda girişilen icra takibinde itirazın iptali davasının şartlarının oluşup oluşmadığı,Sulh Hukuk Mahkemesi tespit dosyasında tespit edilen hususların iş bu davada nazara alınıp alınmayacağı yönlerinde uyuşmazlığın toparlandığı anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasının uyap marifeti ile özel dava şartı teşkil etmesi nedeni ile yapılan tetkikinde ödeme emrinin davalıya 06/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve aynı tarihte davalı tarafından takibe itiraz edildiği, bu şekilde dava da genel dava şartlarının yanısıra itirazın iptali davasının dinlenilmesine ilişkin özel dava şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce basit yargılamaya tabi davada HMK 320.gereğince tahkikat yargılamasına geçilmesine bir engel kalmadığı anlaşılarak tahkikat yargılamasına başlanılmasına karar verilmiş ve tarafların iddia ve savunmaları kapsamında kalan çekişmeli bulunan vakıalar irdelenerek;Mahkememizce belirlenen uyuşmazlık konuları kapsamında rapor ibrazı için dava dosyasının 1 inşaat (zemin kaplama işleri konusunda uzman ve eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkları incelemeye ehil) 1 nitelikli hesaplama uzmanı bilir kişiye uyuşmazlık konusu mahalde ——-inceleme yapılarak rapor tertibi istenilmiştir.
Bilirkişiler tarafından mahallinde yapılan inceleme sonucunda teknik vakıalara yönelen hususlarda ibraz edilen rapor ile davalının davacıya ait ——- polikliniği şubesinde tüm zeminlerde epoksi uygulamasını yaptığı ve bu uygulamanın eski kaplama olan —— üzerinde tatbik edildiği zeminde kabarmalar ve çatlakların oluştuğu,hatalı—- kaplamalarının sökülerek ———- zeminin yeniden yapılandırılması işlerinin KDV dahil 21.347,80 TL bulunduğu davalı tarafından dosya kapsamında bulunan ———— tarafından tanzim edilen 24/07/2018 tarihli 16.455,38 TL bedelli faturanın tanzim edildiği davalı tarafından yapılan imalatların davacı tarafından söküldüğü,işin 10/07/2018 tarihli davalı teklif formuna göre mevcut alanların zımbaralanması ,%100 saf reçinen ————— emdirilmesi,%80 saf reçinenin renkli son kat hazırlık ara kat kaplaması %80 —————- renkli son kat uygulaması —————- kaplaması ve işçilik işlerinden oluştuğu,davalının —– üzerine uyguladığı ————– uygulamasının bu şekilde yapılmasının ———- aykırılık teşkil ettiği,yapılan işin ortalama tüketici tarafından ayıplı olduğunun bilinmesinin mümkün olmadığı ve bu nevi ayıbın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu zeminde zaman içersinde oluşan kabarma,çatlamaların meydana gelmesinin bu nedenden mütevellit bulunduğu rapor edilmiştir.
Yine bilirkişi heyeti tarafından ayıbın giderilmesi —————- kapalama,dolgu işlerinin ve süpürgeliklerin sökülmesi —————— kaplama uygulaması ve süpürgeliklerin takılmasının gerektiği işçilik,malzeme ve her türlü gider dahil olmak üzere icra takip tarihi ————– tarihi itibari ile serbest rayiç piyasa değerinin ———- olduğu rapor edilmiştir.
Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen neviden olan ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilmektedir.
Eseri ayıp halinde iş sahibinin hakları BK’nın 360. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Eserin olması gereken niteliklere sahip olmaması veya sözleşme ile kararlaştırıldığı şekilde meydana getirilmemiş olması halinde yüklenici ayıptan dolayı sorumlu olur. Eserin ayıplı olması dolayısıyla sahip olunan hakların kullanılabilmesi için gözden geçirme ve bildirim külfetlerinin yerine getirilmiş olması gerekir.
6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddelerindeki gibi makul bir sürede muayene ve ihbar yükümlülüğüne ilişkin bir düzenleme yoktur. Ancak, BK’nın 362/III. ve TBK’nın 474/III. maddelerindeki düzenlemelerden iş sahibine gizli ayıplar ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin yükleniciye ayıp ihbarı yükümlülüğü getirildiği kabul edilmektedir. BK’nın 362/son maddesine göre ihbar yükümlülüğü yerine getirilmezse eser zimnen kabul edilmiş sayılacaktır.
TBK m. 474/f. I’e göre, “İş sahibi eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır”.
TBK m.477/II gereğince de; “İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.” Gözden geçirme ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen iş sahibi, açık ayıplara ilişkin olarak TBK m. 475’deki ayıptan doğan haklarını kaybeder ve eseri ayıplı olarak kabul etmiş sayılır. Yapılan gözden geçirme sonucunda bir ayıbın varlığı tespit edilirse, bunun yükleniciye ayıbın cins ve önemini anlayabileceği bir şekilde gecikmeksizin bildirilmesi gerekmektedir.
Ayıp bildiriminde bulunma, herhangi bir şekle tabi değildir. Bu nedenle bildirim, yazılı, sözlü veya e-mail yoluyla yapılabilir. Ayıp ortaya çıktığında derhal karşı tarafa bildirilmelidir. Aksi takdirde ayıptan doğan seçimlik haklar düşer.
Bilirkişi heyetinin ortaya koyduğu teknik tespitlere göre davalı yüklenicinin teslim ettiği işteki ayıbın eserin kullanımı ile varlığı anlaşılan gizli ayıp olduğu ve davacı tarafından gizli ayıbın belirmesi sonrasında davalı aleyhine tespit talebinde bulunulduğun anlaşıldığı ve davalı aleyhine dava cihetine gidildiğiartık davacının TBK 112 gereğince uğradığı zararın tazminini talep edebileceğinin anlaşıldığı ,taraflar arasında çekişmenin —- üzerine —-uygulaması yapılıp yapılmadığı noktasında davacının talebinin olup olmadığı ve bu noktadaki ayıbın bunun iş sahibinden mi yükleniciden mi kaynaklandığı hususlarına yöneldiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından —–uygulamasının yapılmasının davacı tercihi olduğu savunulmuş ise de bu savunmayı destekler her hangi bir delilin ibraz edilmediği anlaşılmış ve ayıplı işlerinin giderilmesinin bedeli icra takip tarihi —-ve dava tarihi — tarihi itibari ile serbest rayiç piyasa değerinin —- olduğu teknik bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davacının talebi ile bağlı kalınarak davalının ayıplı teslimden doğan zarar bedeli —— davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Ayrıca davacı tarafından dava ve icra takibine konu edilen değişik dosyasında tespit giderleri yargılama giderlerindendir. (HMK m.323) Bu nedenle ayrı bir alacak kalemi olarak hüküm altına alınamaz.Sulh Hukuk Mahkemesi D.İş sayılı dosyası ile davalının sözleşme hükümüne aykırılığı tespit edildiğinden bu gider ancak yargılama gideri yapılabileceğinden mahkememizde açılan davada tespit dosyası masrafları da ayrıca talep edilmiş olduğundan,tespit dosyası giderleri yargılama giderleri içine katılarak bu giderlerin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Nihai olarak davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de davacının alacaklı olduğu ve alacağın miktarı yargılama hitamında belirlendiğinden davacı alacağının likit bulunmaması nedeni ile İİK 68 kapsamında şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE
A1-Davalı borçlunun İAA ——-.icra Diaresinin —- Esas sayılı takip dosyasında itirazının Kısmen İptali ile takibin 21.347,00 TL üzerinden DEVAMINA,
A——–İAA .Sulh Hukuk Mahkemesi ——sayılı dosyasındaki tespit yargılama gideri ve keşif harcının ve sarf edilen gider avansına yönelen talepler yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
A3-Takipte talepler bağlıklık kuralı gereğince(HMK 26) takip tarihinden tahsil tarihine değin yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,
A4-Alacağın mevcutiyeti yargılama bitiminde belirlendiğinden ve likit bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
B1-Alınması gerekli 1.458,21 TL harçtan peşin alınan 270,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.187,95 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 270,26 TL peşin nispi harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
B2-Davacı tarafça yargılama gideri olarak sarf edilen toplam 1.652,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
B3-Davacı tarafça —–Sulh Hukuk Mahkemesi —– dosyasında yargılama gideri ve keşif harcı olarak sarf edilen toplam 942 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
B4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden —- uyarınca —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
B5-Arabuluculuk için sarf edilen 1320 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye ÖDENMESİNE,
B6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraf/vekillerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.