Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/460 E. 2019/784 K. 24.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/460 Esas
KARAR NO : 2019/784

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 24/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı şirket ——— arasında 01.02.2018 tarihinde yapılan mal satış sözleşmesi gereğince, davalı şirket, belirtilen nitelik ve nicelikteki teknolojik ürünleri tedarik etmeyi ve müvekkilimize teslimini üstlendiğini, Söz konusu mal satış sözleşmesi gereği ve ürünlerin bedellerine karşılık olarak müvekkili keşide tarihi ———, keşide yeri —- ———- Şubesi’ne ait, —- seri numaralı, bedeli —–, lehdarı davalı şirket olan çeki —-keşide ettiğini, akabinde ise söz konusu çekin, davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkilinin mal satış sözleşmesi kapsamında üzerine düşen yükümlülükleri, bir başka deyişle çeki davalı şirkete teslim ederek, yerine getirdiğini, davalı şirketin, sözleşme konusu ürünler olan ve proforma faturada yer alan,———— cep telefonunu, —- cep telefonunu, —- cep telefonunu 25.12.2018 tarihinde müvekkilimize teslim edeceğini ifade etmesine ve sözleşmede de açıkça belirtilmesine rağmen halen ürünler müvekkilimize teslim edilmediğini, davalı şirketin sözleşme gereği ifa etmesi gereken edimleri ifa etmediğini müvekkili mağdur ettiğini,müvekkilimi teslim almadığı ürünler nedeniyle davalı şirkete çek keşide ettiğinden borçlu durumuna düştüğünü, dava konusu haksız durum nedeniyle, müvekkilimizin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı açık olduğundan, davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dava konusu çekin iptalini talep etmiştir.
Davacı vekili 22/07/2019 tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde ” dava tarihi itibariyle arabuluculuk tutanağımızın olmadığını sayın mahkemeye bildiriyor, gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
19/12/2018 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. Maddesine eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olması nedeni ile davacı vekiline 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A (2) Maddesi gereğince; Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda bulunması nedeni ile bu tutanak aslını sunmak üzere kesin süre verilmiş ve bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye 03/06/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş ancak davacı vekili tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Arabuluculuk yasasının 18/A maddesi gereğince İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir, düzenlemesi kapsamında arabulucuya başvurulmadan mahkememize davacının, kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır. Menfi tespit davası davacının dava konusu miktar nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. Kanunun lafzi Lafzi yorum ile menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı yönünde bir tespite varılamıyor ise de menfi tespit davaları, diğer tespit davalarından farklı olarak dava konusunun bir miktar para olması ve dava sonucunda verilen hükme göre taraflardan birini bir borçtan kurtarmak veya bir borçtan sorumluluğunu tescil etmek gibi bir sonuç yaratması nedeniyle menfi tespit davaları salt bir tespit davası olmayıp sonuç itibarı ile bir miktar para ile ilişkili olarak taraflara sorumluluk yüklemektedir. Bu nedenlerle kanaatimizce menfi tespit davaları da ticaret mahkemelerinde sıkça görülen itirazın iptali ve alacak davaları gibi Arabuluculuk Dava Şartına tabii olup, davacının, arabuluculuk yoluna başvurmadan dava açtığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından ikame edilen davanın 6325 sayılı yasa 18/A ve 6102 sayılı yasa 5/A maddeleri tahtında HMK 114/2 ve HMK 115/2 gereğince Usulden Reddine,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yer olamadığına,
Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.