Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/444 E. 2021/91 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/444 Esas
KARAR NO: 2021/91
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2014
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– yönetimindeki —- plaka nolu aracın —– poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, —– tarihinde dava kazanın meydana geldiğini, işbu kazada araçta yolcu olarak —– vefat ettiğini, davacıların vefat eden —- anne ve babası ve yasal mırasçrları olduğunu, müteveffanın annesi —– hanımı olduğunu ve çalışmadığını, müteveffanın babası —— ayağındaki hastalık ile çalışmadığını, müteveffa olan oğulları —- vefatı ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını, kaza yapan aracı —- davalı şirkete davacıların —– tarihinde başvuruda bulunduklarını, davalı sigorta şirketinin davacılara —- tarihinde —— tazminat ödediğini, davalı sigorta şirketi tarafından davacıların söz konusu ödeme ile ilgili bilgi isteğine herhangi bir cevap verilmediğini, konu ile ilgili olarak—– kayıtlı tazminat hesap uzmanı—– tazminat hesabı için davacıların başvuruda bulunduğunu, işbu bilirkişi raporunda davacı baba —- davacı anne — olmak üzere toplam —- olarak hesaplama yapıldığını, söz konusu hesaba göre davacılara ödenen —- düşüldükten sonra davacıların—- daha destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının bulunduğunu,———- kararında sürücünün %100 kusurlu olması halinde dahi davalı sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğunun ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceklerinin belirtildiğini beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere ——– destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihînden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalı sigorta şirketince tanzimine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu —- plaka nolu aracın davalı sigorta şirketi tarafından ————-tarihleri arasında sigortalandığını, davalı sigorta şirketinin ———- dava konusu zararlara ilişkin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırij olduğunu, davalı sigorta şirketinin yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağım, poliçe limitinin maktu olarak ödenecek bir rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, zorunlu trafik sigortasının bir sorumluluk sigortası olduğunu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, sigortacının KTK ve Genel Şartlar gereğince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’ ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zoruniu sigorta limitine kadar temin ettiğini, KTK m.86′ ya göre işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin kendisinin veya eylemlerinden sorumJu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıların müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesinin gerekli olduğunu, aktüerya hesaplamasında ölüm tarihi itibarıyla müteveffanın yaşı hususuna dikkat edilmesi gerektiğini, müteveffanın gelir durumuna ilişkin ispat yükünün davacılar üzerinde olduğuna, müteveffanın herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müteveffanın bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olması halinde bu kurum tarafından yapılan ödemelerin davalı sigorta şirketinden talep edilemeyeceğini, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hesaplamanın——– sicilinde kayıtlı Aktüerler tarafından yapılmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte destekten yoksun kalma tazminatının zarar görenin gelecekte gerçekleşmesi muhtemei farazi bir zararının karşılanmasını konu aldığını, destekten yoksun kalanların ömürleri, çalışma hayatları ve gelir düzeyleri vs gibi konularda varsayımlarda bulunulmasının gerektiğini, davalı sigorta şirketi tarafından konusunda uzman aktüerlerden alınan aktüer raporu sonucunda müteveffanın mirasçılarına —- tarihinde ——destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, davalı sigorta şirketi yapılan bu ödeme ile üzerine düşen tüm hukuki sorumluluğu yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmesini gerekeceğini, dava konusu olayda hatır taşıması olup olmadığı hususunun Sayın Mahkeme tarafından araştırılmasının gerektiğini, hatır taşıması olduğunun tespit edilmiş olması hafinde TBK m,51 -52 uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, davacılar vekilinin olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin talebinin haksız ve yersiz olduğunu, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine yapılan herhangi bir başvurunun bulunmadığını beyan ederek usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK’nun 53/3. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce —-tarihinde , iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı —- maddi tazminatın —-tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bunun üzerine —– bozma ilamı ile;
Temyiz Davacılar tarafından desteğin işvereni ve araç sürücüsü aleyhine açılan, ———- sayılı dosyasında olayın iş kazası olarak kabul edilmesiyle verilen kararın kesinleştiği de gözetilmek ve anılan dosya temin edilip incelenmek suretiyle; —— müzekkere yazılması, davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, kaza sonucu ölen ———- hak sahibi olan davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığı ve bağlanmışsa bu gelirin rücuya tabi olup olmadığı ile davacılara bağlanan rücuya tabi gelirin ilk peşin sermaye değerinin ne olduğu hususlarının sorulması; bağlanan gelir rücuya tabi ise, 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan düşülmesi suretiyle davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle mahkememiz kararını bozmuştur.
Bozma ilamı üzerine mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esas numarasının almıştır. Mahkememizce usulüne uygun bulunan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve —— sayılı esas doyası celp edilerek bozma ilamı doğrultusunda ——müzekkere yazılmıştır.
Gelen yazı cevapları ile birlikte dosyanın Aktüer bilirkişisine tevdi edilmesine karar verilmiştir. Aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile müteveffanın annesi davacı —- yoksun kaldığıdesteğe ilişkin bakiye maddi zararının —- olduğu, müteveffanın babası davacı —- yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının —-olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili aktüer bilirkişi raporundan sonra ıslah dilekçesi sunmuştur.
7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2.maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilmesine imkan tanınmıştır. Ancak mahkememizce verilen ilk karardan sonra davalı taraf mahkememiz kararını temyiz ederken davacı vekili herhangi bir temyiz talebinde bulunmamıştır. Bu durum davalı lehine usulü müktesep hak kazandırmış olup bu kapsamda davacının ıslah talebinin reddine karar verilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davacı anne —–
Davacı baba —- tazminatın —– tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 2.822,14 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 210,50 TL peşin harç ve 843,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1768,64 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.053,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.048,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 766,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 52,00 TL yargılama giderinin davanın ret oranına göre 19,24 TL ‘sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 6.170,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.046,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yokluğunda Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021