Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/429 E. 2021/174 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/429 Esas
KARAR NO: 2021/174
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Mümessillik Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imza edilmiş olan franchising sözleşmesi ile taraflara arasında ticari ilişki kurulduğu, davalı şirketin,—- tarihi — tarihleri arasında oluşturulan cari hesap ekstresinde müvekkiline —- bakiye borcu kaldığını, İş bu borç müvekkili tarafından tahsil edilemeyince davalı/borçlu aleyhine —– dosyası ile cari hesap kaynaklı bir icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun borcunu ödememekte ısrar ettiğini ve —- tarihinde anılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu ve müvekkili olan şirket arasında, franchise sözleşmesinden kaynaklı —- dosyasında görülen ; müvekkili şirketin davalı, borçlu şirketin davacı olduğu tazminat istemli bir dava mevcut olduğunu, —– dosya iş bu dava dosyalarının birleştirilmesi talebinin olduğu, davanın kabulü ile; davalı/borçlunun——– dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı/ borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermeyerek davayı inkar yolunu seçmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, açık hesap ilişkisi nedeni ile bakiye alacağın tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine —— sayılı takip dosyası ile davacının davalı aleyhine muhtelif tarihli faturaların konusu teşkil eden açık hesap hesap ilişkisinden ötürü genel haciz yolu ile icra takibine giriştiği, davalıya ödeme emrinin —-tarihinde tebliğ edildiği,—— tarihinde davalı borçlunun takibe karşı itirazlarını ileri sürdüğü ve davacıya itirazın tebliğ edilmediği,takibin durdurulması nedeni ile eldeki davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davada taraflar arasında uyuşmazlık noktasının, cari hesap sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bulunmuyor ise açık hesap ilişisinin olup olmadığı,açık hesap ilişkisi bulunuyor ise davacının davalıdan açık hesap ilişkinden dolayı bakiye alacaklı bulunup bulunmadığı yönlerinde çekişmenin toparlandığı anlaşılmıştır.
Açık hesap ilişkisi; önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde, taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK.’ndaki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Davalı tarafından ibraz edilen borca itiraz dilekçesi ve cevap dilekçesi irdelendiğinde faturalar konusu teşkil eden malların tesliminden ötürü davalıya borçlu olmadığının belirtildiği, yine rapora itiraz dilekçesi ile de anlaşıldığı üzere malların teslim edildiği hususunun inkar edildiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel hüküm ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Doktrinde fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir. Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. —–
Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.——-
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Davacının iddiaları ve davalının savunmaları bu esaslarda incelendiğinde takibe konu açık hesabın konusu teşkil eden faturadaki isteminin haklılığını davacının davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtları gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 6100 sayılı HMK.’nın 222. Maddesi dava ve inceleme tarihi itibari ile;
“(1)Mahkeme; ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır,” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizce yukarıdaki değinilen yasal düzenlemelere göre taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacı ile inceleme gününü bildirir ayrı ayrı meşruatlı çağrı kağıdı ayrı ayrı tebliğ edilmiş ise de davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiş mahkememizce bu nedenle davacının uyuşmazlığa konu ettiği açık hesap ilişkisinin konusu teşkil eden faturaların davalı ticari defter ve kayıtlarının uzantısı bilanço alımlarına yansıyıp yansımadığının belirlenmesi amacı ile davalı bilanço alım formlarının gönderimi için vergi dairesine yazı yazılmış ve verilen cevab-i yazı da davalının Kdv hariç 14 adet faturanın davalı tarafından ticari defter ve kayıtlara işlendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda yukarıda değinilen yasal düzenlemelere göre dava dosyasının tevdi edildiği mali müşavir bilirkişiler tarafından tertip edilen raporun denetimi ile de;
Davacının davalıya açık hesap ilişkisi devamında —- dahil toplam —- değerinde fatura keşide ettiği ve bu fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiği davalı Ba formları ile anlaşılmış yine davacı tarafından dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresi tetkik edildiğinde; davalı tarafından — tarihinde —- tarihinde — çeklerin davacıya verildiği, —- tarihinde ise davacı tarafından davalıya—- tutarında banka havalesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacının açık hesap ilişkisinden ötürü davalıdan toplam ——- alacaklı olduğu (davalı ödemeleri noktasında aleyhe delil teşkil eden davacı kayıtlarına göre) sabit bulunduğundan davanın bu miktar nispetinde kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1a-)Davalının—– sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin ——– asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
1b)Takip öncesi işlemiş faize yönelen istemin TBK 117 gereğince REDDİNE,
1c-)Takipte, taraflar arasında uyuşmazlığın ticari franchise sözleşmesinden doğması nedeni ile 3095 sayılı yasa 2/2.maddesi gereğince takip tarihinden tahsil tarihine değin değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
1d-)Kabule Konu asıl alacağın mevcutiyeti ve miktarı evvelde davalı tarafından bilinip,belirlenebilir nitelikte olmakla İİK 68/2 gereğince asıl alacak likit bulunduğundan asıl alacağın %20’si 1.739,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2a-)Alınması gerekli 594,06 TL harçtan peşin alınan 108,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 485,83 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2b-)Davacı tarafından yatırılan 108,23 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-)Davacı tarafça sarf edilmiş, toplam 902,80 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 876,12 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-)Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
6-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ———- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/03/2021