Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/427 E. 2020/249 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR
(USULDEN RET)
ESAS NO : 2019/427 Esas
KARAR NO : 2020/249

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının kız kardeşinin damadı olan davalı … ve eşi davalı ————— davacıyı az vergi öderiz diyerek kandırmak suretiyle davacının tek ortağı ve yetkilisi olduğu —– kurduklarını, davalılar … ve …’ya vekalet verdiğini, ancak şirket adına naylon fatura kesildiğini, vergilerinin de ödenmediğini, bu nedenle davacının davalıları Savcılığa şikayet ettiğini, birkaç dava da açıldığını, davacının şirketi 23/05/2016 tarihinde başka birine devretmeye çalıştığını, ancak devir işleminin tescil edilmediğini, bu nedenle şirket ve ortaklığının feshini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
DAVANIN VE HUKUKİ YARAR DAVA ŞARTININ BULUNUP BULUNMADIĞININ TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, limited şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı, tek hissedarı olduğu ———– feshini talep etmektedir.
Dava dilekçesi, davacı vekilinin beyanları ve——– kaydına göre feshi talep edilen davalı —-ortağının ve yetkilisinin davacı olduğu anlaşılmıştır.
Bilindİği üzere, bir kişi veya daha fazla kişilerin veya tüzel kişilerin, bir ticaret unvanı adı çerçevesinde kurdukları ticaret şirketlerine, limited şirket denmektedir. Limited şirketlerinin sermayesi belirli olmaktadır. Bu belirli sermaye, sermaye paylarının toplamını oluşturmaktadır. Limited şirketler kanunun izin verdiği alanlar dâhilinde, her türlü maddi amaç ve konu olarak kurulabilmektedir. Limited olan şirketler, sigortacılık veya bankacılık yapamazlar.
Davacı, davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisidir. Bu nedenle davacı kendi başına fesih ve tasfiye yapabilme yetkisine aittir. Bu nedenle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. (HMK m. 115/1)
Tüm bu nedenlerle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK’nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK’nın 114/1-h ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2- Harçlar yasasına göre alınması gerekli 54,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK’nin 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.