Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/424 E. 2021/709 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/424 Esas
KARAR NO: 2021/709
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/01/2011
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ;müvekkil şirketin, davalıdan alacağı olduğunu, bu çerçevede müvekkil şirketin, müvekkil adına yürüteceği ticari iş ve işlemlerde kullanılmak —– davalıya avans ödemesi yaptığını, verilen avans miktarından bir kısmının ticari temaslar neticesinde harcandığını, bir kısım harcanmamış avans bedelinin ise iade edilmediğini, davalıda kalan —- iadesi gerektiğini, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine —— dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili —- alacağın dava tarihinden itibaren en yüksek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği alacağın ne miktarda ve hangi tarihlerde yatırıldığı ve hangi amaçla gönderildiği hususunun açıklanmadığını, davacı şirketin, müvekkil——-gönderilmek üzere veya proje kapsamında iş avansı olarak paralar gönderdiğini, ancak tüm bu avansların karşılığında müvekkilinin, davacı şirket nam ve hesabına doğrudan temsilci sıfatıyla ödemeler yaptığını ve bu seyahatler kapsamında harcamalar yapıldığını, müvekkilinin davacıya bir borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, avans olarak verilen ödemenin tahsiline ilişkindir.
Taraf delilleri toplanarak defter kayıtlarıda incelenip bilirkişi raporu alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Davacı —-sayılı dosyası üzerinden, davalı aleyhine icra takibine geçerek; —- tarihli dilekçesinde böyle bir borcunun olmadığını ileri sürmesi üzerine takip durmuş ve takibin durması üzerine de huzurdaki itirazın iptali davası açılmıştır.
Bilirkişi kurulu raporunda özetle; ” Davacının, takipteki —- alacak talebinin irdelenmesinde;
Davacı vekili bu alacağını, iş seyahatleri nedeniyle davalıya verdiği avans tutarından, hizmetsiz kalan —- alacağa dayandırmıştır.
Bir şirkette, şirketi dışarıda temsil etmek, iş sahipleriyle görüşmek, hedef pazarlara ulaşmak bağlamında, görev mahalline gitmek için özel bir kişinin görevlendirilmesi ve bu kişiye; ulaşım, barınma, yemek vb gibi ihtiyaçların karşılanması için şirket bünyesinden AVANS adı altında para vermesi, ticari uygulamada —– gelen bir durumdur. Böyle bir durumda; görev verilen kişiye ödenen avans tutarları için kasa ödeme fişi düzenlenmesi, ödenen paranın avans hesaplarından ticari defterlere kaydedilmesi, iş dönüşünde sarf evraklarının, avans verilen kişiden alınarak ne kadar harcama yapıldığının belirlenmesi, eğer verilen paradan az harcama yapılmışsa bakiyesinin, avans verilen kişiden geri istenilmesi, sarf belgelerine göre, verilen avanstan daha fazla bir harcama yapılmış ise, fazla yapılan kısmın, görevlendirilen kişiye ödenmesi gerekmektedir.
—– ticari defterleri üzerindeki incelemesinde;
İş avansı hesabından dava dışı —- avans ödemesi yapmıştır. Davalının yaptığı masraf ve alacağına kaydedilen virmanlarla —– avans borcu olduğu tespit edilmiştir.
Davacıdan alınarak dosyaya konulan —-ödeme emrine göre —- tahsili talep etmiştir. Bu nedenle başka dosyadan takip edilen bu alacak için başkaca bir değerlendirme yapılmasına gerek olmayacaktır.
Uyuşmazlık, üçüncü avans hesabından kaynaklanmaktadır. Şöyle ki;
Verilen diğer —-
TARİH
BORÇ
ALACAK
BAKİYE
MADDE NO

—-
———
—-

—-
Davacının — alacağı şu şekilde meydana gelmiştir.
Dava dışı — avans ödemesi yapmıştır. —etmiştir. — kodlu hesabından, — ödeme yapmıştır. — etmiştir. —
Bu defa davacı—- alacak tutarını, huzurdaki davaya konu olan icra takibine konu ettiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere yukarıdaki alacak hesabı; — tarafından, davacıya yapılan;
—– tutarlı ödemenin, davacı firmaya temlik edilmesi,
Durumundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki hesaplarda, davalının, aldığı avanslara karşılık avans kapatma hesabı bulunmadığından;
1)Davacının,—- ödemeyi davalıya yaptığını,
2)Davalının, aldığı bu ödemelere karşı, iş görüşmeleri çerçevesinde masraf yaptığını,
Belgeleriyle kanıtlaması gerekecektir.
Davacı vekilinden alınan ödeme dekontları dosyaya sunulmuştur. —- tarafından kaşeli olarak imzalanan; —tarihli dekontta,—– ödendiği görülmüştür.
Davalı ise aldığı bu ödemelere karşılık herhangi bir iş masrafı yaptığını kanıtlayamamıştır.
Bu durumda davacının alacak iddiası subut bulmuş olup, takip tarihi itibariyle davalıdan —alacağının olduğu kanı ve sonucuna varılmıştır.
Dosya içerisindeki belgelere göre, davalı taraf davacının vekili olarak iş ve hizmet görmüş olup, söz konusu iş ve hizmet görmelere yönelik yapılacak masraflara ilişkin olarak davalıdan mali inceleme sonuçlarına göre —- masraf avansı alınmıştır.
Davacı taraf bir komisyonculuk ilişkisinin varlığını ileri sürse de, davalı dolaylı temsilci sıfatına sahip olmadığından, ancak vekil konumunda değerlendirilebilecektir.
Öğretide vurgulandığı üzere “…vekil vekaletin ifası için müvekkilden aldığı fakat kullanmadığı veya elinde kalan parayı —– de müvekkile geri vermekle yükümlüdür.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davalı şirketin dolaylı temsilcisi olarak ödemeler yapıp, seyahatlerde harcamalar yapmış olduğunu iddia etse de söz konusu iddiasını ispatlayıcı ödeme ve masraf belgelerini dosya içeriğine ibraz edememiştir.
Davacı taraf —- tarihli dilekçesinde takip talebinde takip konusu alacağının sehven— olarak gösterildiğini, bu nedenle dava ve icra takip tutarının —- olarak ele alınması gerektiğini ileri sürse de, para biriminin takip talebinde yanlış gösterilmiş olması halinde yapılması gereken şey, yenilenecek takip talebi üzerinden davalıya yeni bir ödeme emri gönderilmesi olup, itirazın iptali davası sırasında takip talebinde — olarak gösterilen para biriminin Mahkemece — olarak göz önüne alınabilmesi mevcut dava adi bir alacak davası değil bir itirazın iptali davası niteliği taşıdığı için mümkün görülmemektedir. Bu nedenle mevcut itirazın iptali davasının davacı tarafından — tarihli dilekçesi ile — üzerinden ıslahı dahi mevcut takibin —üzerinden yapıldığı sonucunu değiştirmeyecektir.
Davalıya yapılan avans masrafı ödenmesi davacı şirketin —— nitelediği——yapılmış olarak birlikte davalının cevap dilekçesindeki “masraf avansı ödemesinin davacı şirketçe yapıldığı yönündeki kabulü” karşısında dava dışı—–oluşturmakta olup, davalının davacıya yönelik sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Davacının davalıdan alacaklı olduğu tutar — takip tarihinde geçerli olan—- üzerinden asıl alacağı için taleple bağlılık kuralı gereği takip tarihi olan — tarihinden itibaren yıllık —- talep edebilece konusunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkeme tarafından, davacının alacak davasının kabulü ile —– alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararın temyizi neticesinde;—- BOZMA kararında;
Dava, davacı şirketin —- ticari işleri için davalıya verilen avansın kullanılmayan kısmının tahsiline ilişkindir. Davalı cevap dilekçesi ile borcu olmadığını savunmuş; temyiz dilekçesine de bir kısım makbuzlar eklemiştir. Davalının bu savunması ödeme niteliğinde olup borcu sonlandıran sebeplerdendir ve davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür. Öyle ise mahkemece dava konusu avansın kullanılıp kullanılmadığına ilişkin davalı yanın sunduğu makbuzlar denetlenerek gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ;—- ilamında belirtilen konuda davalının sunduğu ödeme niteliğindeki makbuzların incelenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılıp uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Bilirkişilerce—–belirlenmiş. Böylece, benimsenen rapor ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacının vekili olarak hizmet görmek için davacıdan —- avans aldığı halde, davacının temsilcisi olarak ödemeler yaptığını ispatlayamadığından bahisle davanın kısmen kabulüne,— —- alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasananın 4a maddesi gereğince belirlenen faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığının davalıdan tahsiline, dair hüküm kurulmuştur.
Hükmün temyizi neticesinde bu defa —–Bozma ilamında;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı yanın sunduğu ödeme belgelerinin bir kısmında imza olmadığı, bir kısmının ise imza bulunsa da davacı ile 3.kişiler arasında düzenlenmiş adi belge niteliğinde bulunduğundan ve her zaman düzenlenmesi mümkün olduğundan şirket adına yapılan ödemeler olduğunun ispatlanamadığı belirtilmiştir. Ne var ki davalı yan temyiz dilekçesi ile —– ilamı ile farklı döneme ait olarak açılan davada aynı belgelerin ödeme belgesi olarak kabul edilip, mahkemece de toplamda — tutarlı harcama yaptığının kabul edildiğini savunmuştur. —- onandığı, aynı belgelerin ödeme belgesi olarak dosyaya sunulduğu ve her iki davada farklı aylara ait alacakların dava edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda —- dosyası, bu dosya açısından da önem arz etmektedir. O halde mahkemece, —– kesinleşmesi beklenerek dosyaya temini sağlanmalı, ardından kesinleşen dosyada verilen karar da değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği bozma nedenidir.
Bozmaya uyularak —– sayılı dosyası kesinleşmiş karar örneği ile birlikte dosya arasına alınmıştır.
Davalı tarafından dava konusu alacağa —- sunulan ödeme belgeleri ile işbu mahkeme dosyamıza sunulan ödeme belgelerinin aynı ödeme belgeleri olup olmadığının ve aynı olmayan ödeme belgesi var ise dava konusu açısından bu belgenin de değerlendirilmesi için dosya rapor sunan mali müşavir —tevdi edilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi — tarihli ek raporda özetle;
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli kök rapprda da belirtildiği üzere davacının —alacağı;
-Dava dışı —-ödeme yapması ve yaptığı bu ödemeden —- kısmı davacı şirkete temlik etmesi,
-Buna ilaveten, yine dava dışı — davalıya— ödemeği yapması ve böylelikle toplam — avans ödemesinden oluştuğunu,
Dava dişi—-, davacı şirketin, tüzel kişiliği haiz ayrı bir şirketi olduğu ve — davacı şirkete temlik ettiği hususları, kök raporda izah edildiğini,
Davalı — firması tarafından, komisyonculuk sözleşmesine ilişkin —- gönderilmek üzere proje kapsamında iş avansı olarak para gönderildiği, davacı vekilinin beyanından anlaşıldığını,
Davalı, kendisine ödenen paraların, gemi —- kapsamında alınacak ekipmanların bir kısım ödeme ve komisyon bedelleri olarak verildiğini öne sürdüğünü,
— tarihli ek raporumuzda, davalının, — avans borcunun ödendiğine ilişkin sunduğu ödeme belgeleri; — bentlerinde incelendiği hususu, dosyaya gelen — tarihli ek bilirkişi raporundan açıkça anlaşılacağını,
—içerisinde davalı vekilinin—olup, elden/nakden ödenenlerin dökümü aşağıda gösterildiğini,
Bu ödemelerin makbuz niteliğindeki ayrıntılı görüntüsü, — dosyaya düzenlenmiş dosyada mübrez —- tarihli ek raporda incelendiğini ve değerlendirildiğini,
Bu durumda —- tarihli ek raporda varılan sonuçta bir değişiklik olmayacağı hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
—-sayılı dosyasında davacının davalıya verdiği avansın kullanılmadığı iddiası ile tahsili için icra takibi yapıldığı, davalının avans gönderildiği iddiasını reddetmediği, temsilci sıfatıyla ödemeler ve seyahatler kapsamında kullanıldığını bildirerek buna ilişkin davalının sunduğu makbuzların değerlendirilmesi neticesinde davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla alacağının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği ve kararın derecattan geçerek kesinleştiği görülmüştür
–neticesinde alınan — esas sayılı dosyaya sunulan ödeme belgeleri iş bu davaya konu alacak kapsamında değerlendirilmiş, değerlendirme neticesinde bilirkişi —- tarihli ek raporda varılan sonuçta bir değişiklik olmadığı hususlarında görüş ve kanaat belirtmiştir. Dolayısıyla davacının yurt dışındaki iş ve işlemleri için davalıya para gönderdiği, davalının bu hususu kabul ettiği, temsilci sıfatıyla ödemeler ve seyahatler kapsamında kullanıldığını bildirerek buna ilişkin sunulan makbuzların değerlendirilmesi neticesinde iş bu davada davalının iddiasını ispat edemediği bu durumda davacının alacak iddiası subut bulmuş olup, davalıdan —- alacağının olduğu değerlendirilerek Davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,—- dolar alacağı dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi gereğince faiz oranları uygulanmak sureti ile hesaplanacak faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.987,32 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan davacı tarafından yatırılan 894,55 TL peşin harç ile icra müdürlüğü takip dosyasına yatırılan 450,90 TL harç olmak üzere toplam 1.345,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.641,87 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan davacı tarafından yatırılan 894,55 TL peşin harç ile icra müdürlüğü takip dosyasına yatırılan 450,90 TL harç olmak üzere toplam 1.345,45 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.140,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 1.646,42 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmen davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 820,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 189,24 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye kısmen davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 10.291,31 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük —– temyiz yolu açık olmak üzere karar açıkça okunup usulün anlatıldı.26/10/2021