Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/421 E. 2021/601 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/421 Esas
KARAR NO: 2021/601
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08.07.2019
KARAR TARİHİ: 15.09.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı borçlu —– arasında muhtelif tarihlerde —— ve borçlulara ticari kredi kullandırıldığını, borçluların ödemede temerrüde düşmeleri üzerine davalılara noterden ihtarname keşide edildiğini, borcun yine de ödenmemesi üzerine alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca —-sayılı dosyasından ilamsız icra takibine başlandığını, borçluların icra takibindeki borca ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiklerini, borçluların kredi sözleşmeleri haricinde —— bulunduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılara ayrı ayrı usulünce tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, —– uyarınca kullandırılan ticari kredilerden dolayı borcunu ödemeyen asıl borçlu ve müteselsil kefile karşı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmektedir.
Davalılar davaya cevap vermediğinden tarafların anlaştıkları husus bulunmamakta olup, ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
a-Davalılarla davacı banka arasında davaya konu genel kredi sözleşmelerinin yapılıp yapılmadığı,
b-Kredi borcunun davacı bankaya ödenip ödenmediği, davalıların davacı bankaya borcu olup olmadığı,
c-İcra takibindeki asıl borç dışında hesaplanan faiz miktarı, faiz oranları, gider vergisi, işlemiş faiz ve buna ilişkin oranların doğru olup olup olmadığı,
ç-Davacı bankanın, davalılardan isteyebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu,
d-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2- İcra Dosyası: Dava dosyasına konu — dosyasının incelenmesinde; alacaklı —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında temerrüt faizi ile birlikte, halen iade edilmeyen — adet çekin garanti tutarları toplamı olan — teminat olarak depo edilmek üzere icra takibine başlandığı, borçluların süresinde olan — tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Yukarıda birinci bentte belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında——- kök ve ek rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
3-a)Sözleşme, akdi ilişkinin tespiti ve kredilerin kullandırılması: Davacı ile davalılar arasında imzalanan —- düzenlendiği, davalı — sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak —- tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzasının bulunduğu, kefil olunan tutarın, kefalet türü ve tarihinin elle yazılmış olduğu, borçlu şirket ile birlikte davalı— atfen atılı imzaları haiz olduğu, söz konusu sözleşmeye/sözleşmelere istinaden davalı asıl borçlu şirkete çok sayıda ———yapılarak krediler kullandırılmakla dava konusu borcun doğduğu görülmüştür.
Sözleşmenin davamızı ilgilendiren bölümlerinde;
—–Kullandırılması:
Müşteri, bu sözleşme ile kullanacağı kredinin tamamının veya bir bölümünün kredi limiti dahilinde —- olarak kullanılması durumunda; aşağıdaki hükümlerin tatbik edileceğini kabul eder.
—— Bağlanarak Kullandırılması:
Müşteri, bu kredinin mutabık kalınacak vade ve tutarlarda (anapara, faiz, komisyon ve tüm diğer masrafları içerecek şekilde ödenmek üzere düzenlenecek bir geri ödeme planı çerçevesinde geri ödeneceğini kabul eder.
Geri ödeme planlarında belirtilen anapara ve/veya faiz vb taksitleirnden oluşan herhangi birisinin vadesinde ödenmediği veya geri ödeme planındaki taksitler müşteri tarafından ihlal edilmeden ödeniyor olsa dahi bu sözleşme yükümlülüklerinden herhangi birini yerine getirmemesi halinde ya da varsa diğer kredilerinden herhangi birinin kat edilmesi (kapatılması) halinde başkaca bir ihbar veya merasime gerek olmaksızın işbu kredi borcunun tamamının kendiliğinden muaccel olacağını ve bu nedenle bakiye borcunun tamamını derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve beyan eder.
——-
Bankanın ——- bu sözleşme ile açtığı kredinin tamamını veya bir bölümünü çek karnesi verilmesine bağlı — kullandırması halinde taraflar, aşağıdaki hükümlerin uygulanmasını kabul ederler.
TEMİNATLAR —–; —– —- — lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhürlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından —- gerek yalnız olarak, gerekse diğer kişilerle birlikte asaleten ve veya müteselsil kefil sıfatıyla, krediler sebeiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından,——- el yazısı ile belirtmiş oldukları kefalet limitlerine kadar; limit artırımı halinde ise ilgili limit artırım sayfalarında yazılı tutarlar dahil olmak üzere hesaplanacak toplam tutara kadar, müteselsil kefil sıfatıyla imza tarihinden itibaren —- yıl süreli olarak sorumlu olduklarını, sorumlu oldukları azami miktarı ve kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla belirtmek suretiyle ve imzalarıyla, TBK’nin ilgili hükümlerine uygun olarak aşağıda kabul etmişlerdir.
MÜTESELSİL KEFİLLER, BANKA’ca açılan kredilerden dolayı BANKA’nın riskini karşılamak üzere MÜŞTERİ tarafından verilecek ipotekler ile diğer ayni ve şahsi teminatların gerektirdiği bütün vergi, resim ve harçlar ile dava ve takip giderleri ve avukatlık ücretinin vesair masraflarının da kefalet kapsamında olduğunu kabul, beyan ederler.
MÜTESELSİL KEFİLLER, Kefalet limitinin anaparadan başka ayrıca akdi faizlerini, komisyonlarını, gider vergilerini, ve her türlü masraflarını, vekalet ücretlerini, temerrüt faizlerini de TBK’nın 589.maddesinde belirtilen sürelerle sınırlı olmaksızın kapsadığını kebul ve beyan ederler. Akdi faiz ve temerrüt faizinin hesaplanma usulü, ilgili sözleşme maddelerinde kayıtlıdır.“
TEMERRÜT başlıklı 11. Maddesinin b. bendinde “… Müşteri temerrüt halinde, belli vadeli borçlarda bu vade tarihinden; hesap kapatma ( hesap kesme, kat etme) ihbarı ile muaccel hale gelen hesaplarda hesap kapatma tarihinden; bu sözleşmedeki özel hükümler gereği ihbarsız (kendiliğinden) muaccel hale gelen borçlarda ise bu borcun kendiliğinden muaccel hale geldiği tarihten itibaren, Bunları Bankaya bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, kredilerin cins ve niteliğine bakılmaksızın kullanmış olduğu tüm kredilere mevzuatta farklı bir faiz oranının uygulanması zorunlu kılınmadıkça Bankanın mevzuat gereğince —- bildirdiği faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın —-ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini, ve —- ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder. Temerrüt faiz oranının tespitinde, — için bildirmiş olduğu muacceliyet tarihi itibariyle geçerli olan —— geçerli olan——– dikkate alınacaktır. Müşteriye uygulanacak temerrüt faizi hiçbir durumda bu sözleşmenin faiz maddesinde belirtilen azami kredi faiz oranlarına bu oranın — bulunacak oranı aşmayacaktır.
Müşteri temerrüt konusu —– aynen veya — talep edilmesi halinde Bankanın —- üzerinden bulunacak —- karşılığına mevzuatta farklı bir faiz oranının uygulanması zorunlu kılınmadıkça —- bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranının —- ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi fon ve bunun gider vergisini, ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve tahhüt eder.”
—-
a)Taraflar işbu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve gerekli tebligatlaırn yapılabilmesi için iş bu Sözleşmenin ilgili Maddelerinde yazılı —–içindeki adreslerini yasal yerleşim yeri edindiklerini,
Yeni bir kanuni yerleşim yeri belirlemeleri halinde, bu yeni adreslerini derhal noter aracılığıyle veya elektronik posta ekinde iletilen güvenli elektronik imza ile imzalanmış evraklar ile Bankaya bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde Banka tarafından, bu sözleşmede yazılı olan veya gönderim tarihi itibariyle sicil dosyalarında bulunan güncel son adreslerine gönderilecek her türlü tebligatın bu adreslere ulaştığı tarihte kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul, beyan ve tahhüt ederler.
——maddeden oluşan işbu —— tamamını okuduklarını, tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olacağını kabul ve beyan ederler.
Müşteri ve Müteselsil Kefiller müzakereleri neticesinde; — Sözleşmenin tamamını okduruklarını; içeriğini öğrendiklerini ve anladıklarını; her hükmü banka ile karşılıklı olarak müzakere ettiklerini; Bu sebeple sözleşmenin her sayfasına ayrı ayrı imza veya paraf atmalarına gerek olmadığını; tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olduğunu kabul ve beyan ederler. Müşteri ve müteselsil kefiller sözelşemede yer alan menfaatlerine aykırı olabilecek düzenlemeleri de sonuçlarını bilerek ve anlayarak kabul ettiiklerini, , Ticari Kararlarının ve imzalanan sözleşmenin bir nüshasını aldıklarını beyan etmişlerdir.“ hükümlerini içermekte olduğu görülmüştür.
Borçlu Şirket ile birlikte davalı kefilin — — Planlarını imzalamış oldukları görülmüştür. Sözleşmenin eki niteliğindeki — içerdiği hükümler ile ilgili bilgi verildiği, ön bilgi formuyla birlikte Sözleşmenin bir suretinin davalıya verildiği anlaşılmıştır.
3-b)Hesap Kat İhtarnamesi ve temerrüt tarihlerinin tespiti: Davacı Bankanın, muhataplara; —-İhtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamede özetle; —- Sözleşmesine istinaden açılmış bulunan muhtelif kredilerden dolayı — tarihi itibariyle—- tutarında aşağıda belirtilen kredi alacaklarının bulunduğu—- kredilerden oluşan borcun —saat içinde veznelerine ödenmesi, yine aynı süre içinde nezdlerinde bulunan—- gereğince bankalarınca ödenmesi garanti edilen meblağ olan toplam —- bankaları veznelerine nakit olarak depo edilmesi, yine aynı süre içinde nezdinde bulunan çek karnelerinin derhal bankalarına iade edilmesi, aksi halde aleyhlerine yasal yollara başvurularak tahsili yoluna gidileceği ve bu meyanda bankaları lehine tesis edilmiş bulunan ipoteklerinde paraya çevrileceği ve ipotek limitlerine işbu ihtar tarihinden tahsil tarihine kadar temerrüt faizi, bunun gider vergisi, vekalet ücreti, masraf ve tüm ferilerininde tahakkuk ettirilerek gayrimenkullerin satış bedelinin tahsil edileceği, masraf ve vekalet ücretinin muhataplara ait olacağı ihtarında bulunduğu görülmüştür.
Sözkonusu ihtarnamenin tebliğine ilişkin noterlik şerhinde; ihtarnamelerin, davalı asıl borçlu şirkete, daimi çalışanı — tebliğ edildiği, ertesi günün hafta sonu resmi tatili olduğu dikkate alındığında verilen —tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır.
Davalı kefil —– haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılarak —- Kaydını taşımakta olduğu görülmüş ise de, davalı müteselsil kefilin şirket ortağı olması, kat ihtarının da sözleşmedeki adrese tebliğe çıkartıldığı, bu durumda, davalı— yapılan ihtarın geçerli olduğu ve davalı kefilin de asıl borçlu ile aynı tarihte temerrüde düştüğü kanaatine varılmıştır.
3-c)Davacı —- kullandırım ve hesap ekstreleri ile ödeme planları ve diğer evraklar üzerinde yapılan incelemede, davalı borçlu şirkete —– ve muhtelif tarihlerde; aşağıda borç bakiyeleri belirtilmiş olan küçük montanlı taksitli ticari krediler ile — kullandırıldığı tespit edilmiştir.
Davacı —-hesap kat tarihi itibariyle davalı şirkete kullandırdığı nakdi kredilerden doğan nakdi alacağının —olduğu kanaatine varılmıştır.
Temerrüt faiz oranı ile ilgili olarak,——- bankaların mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri ve bu faiz oranlarını Bankamıza bildirmeleri esası getirilmiştir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Temerrüt faiz oranının belirlenmesi ile ilgili olarak, davacı banka tarafından ticari krediler yönünden—— oranında faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, davacının takipte talep ettiği —–talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Buna göre, bilirkişi tarafından —- talimatları doğrultusunda; davacının icra takibinde istediği asıl alacaklar üzerinden hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar asıl alacak üzerinden —— tarihli ikinci ek raporda gösterilmiştir.
3-ç)—–yönünden yapılan inceleme ve gerekçe: Davacı, icra takibi ile halen iade edilmeyen———- nakdi teminat olarak depo edilmesini talep etmişlerdir.
—- Hamillerinin —- uyarınca banka tarafından çek yaprağı başına belirtilen ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, —-tarihinden itibaren bankaların süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için karşılığının bulunmaması halinde ödemekle yükümlü oldukları tutar ———davacı bankanın —– hesap açarken ve çek karnesi verilirken gerekli basiret ve itinayı göstermek zorunda olduğu da gözetilerek, haciz tarihi itibarıyla davacı bankanın takip borçlusuna verdiği ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çekler ile bankanın yasal sorumluluk miktarı kadar riski bulunduğundan ibraz edilmeyen çeklerden kaynaklanan tüm riskin tesbiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Buna göre, davacı Bankanın iade edilmeyen, açıkta kalan çek yaprakları için —-yasal sorumluluk tutarını sözleşmenin yukarıda gösterilen—- alıntılanan hükümleri ve —– gereği davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmaktadır.
Davalı kefil yönünden ise, imzalanan — kefalet imzası olduğu görüldüğünden davalının kefalet iradesinin mevcut olduğunun ve kefalet limitlerinin bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı bankanın Davalı müteselsil —– kapsamında açılan tüm kredilerden borç tutarı kefalet limitinin altında olduğundan sorumlu tutabileceği, müteselsil kefil olarak imzaladığı süresiz —–takip tarihindeki borç tutarı olan —- yüksek olduğundan ve kefillerin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olmalarıı nedeniyle bundan sonraki tüm faiz ve fer’ilerden de sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
3-d)İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı taraf, davalılardan icra-inkar tazminatı istemiştir.
——hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup kabulüne karar verilen kısmı likit olduğundan ve davalıların icra takibine yaptığı itirazları haksız bulunduğundan daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmamakla, likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak, işlemiş faiz ve — toplamları üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
3-e)Sonuç: Yukarıda açıklandığı üzere, davacı banka ile davalı asıl borçlu —– limitli çerçeve niteliğinde genel kredi ve teminat sözleşmesi düzenlendiği, davalı asıl borçlu şirketin ortağı olan —- sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak —– tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzasının bulunduğu, kefil olunan tutarın, kefalet türü ve tarihinin elle yazılmış olduğu, borçlu şirket ile birlikte davalı kefile atfen atılı imzaları haiz olduğu, söz konusu sözleşmeye/sözleşmelere istinaden davalı asıl borçlu şirkete çok sayıda ——yapılarak kredilerin kullandırıldığı ve bu suretle dava konusu borcun doğduğu, bankacı bilirkişi tarafından Mahkememizin talimatları doğrultusunda; davacının icra takibinde istediği asıl alacaklar üzerinden hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar asıl alacak üzerinden— üzerinden basit faiz yürütülmek suretiyle davacı alacağı ticari krediler yönünden;—— hesaplandığı, yapılan bu teknik hesaplamanın sonuç olarak dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunduğu anlaşılmakla, davalı-borçluların —- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin,—–; —– alacak ile işleyecek faiz yönünden —- oranında temerrüt faizi ve faizin —– asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen ——— itibariyle kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere, davacı —- borçlarına/ticari kredi kartı borçlarına uyguladığı gecikme faiz oranları üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve faizin— uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin — istemin reddine, likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve—- icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, depoya esas — adet çek bedelinden kaynaklanan —– alacağın davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı-borçluların — sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile; takibin,
a) — işlemiş temerrüt faizinin — alacak ile işleyecek faiz yönünden — asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —oranında temerrüt faizi ve faizin —- —- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
b) — alacak ile işleyecek faiz yönünden —kartlarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranlarının belirlenmesi görevi verilen ——- itibariyle kamuoyuna duyurduğu azami gecikme faiz oranlarını geçmemek üzere, davacı ——— — uyguladığı gecikme faiz oranları üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve faizin — uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
c) Fazlaya ilişkin — istemin reddine,
ç) Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve– toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan —– icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d) Depoya esas — adet çek bedelinden kaynaklanan— alacağın davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmesine,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli—- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —– davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.350 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.346,78 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 3,22 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 31.404,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 1.316,85 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, geriye kalan 3,15 TL’sinin de davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———– istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021