Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/417 E. 2020/168 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/417 Esas
KARAR NO : 2020/168

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 28/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Şirket’in arşivleme ve depolama hizmeti aldığı ——meydana gelen yangın sebebiyle zayi olan belgeleri hakkında zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava Zayi Nedeni ile arşivleme deposu uhdesinde bulunan belgelerin iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca bu davayı açmak için yasada 15 günlük hak düşürücü süre belirlenmiştir. Aynı maddeye göre hak düşürücü sürenin başlangıcı ziyaın öğrenildiği tarihtir. Davacı vekili, ziyaı 22.1.2018 tarihinde öğrendiğini iddia etmektedir.
Yapılan yargılamada, ziyaın daha önce öğrenildiği anlaşılmadığından davanın hak düşürücü süre geçmeden açıldığı kanaatine varılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Davacı tarafça, talebe konu yönetim kurulu karar defteri ile yönetim kurulu pay defterinin şirketin yönetim kurulu üyesi ve şirketi temsil ve ————– tarafından çalındığı veya kaybedildiği iddia olunmaktadır.
TTK’nin 82/7. maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü haizdir. Madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği, zıya haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmemiştir(Yarg.——-.Hukuk Dairesi’nin ———- Sayılı ilamı).
Buna göre, ticari defterlerin kimin tarafından kaybedildiğinin önemi bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar kapsamında davacı tarafından davanın hak düşürücü süre içersinde ikame edildiği anlaşılmakla iptali istenen belgeler için TTK 82 şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi için 21/02/2020 tarihli arakarar mahkememizce tesis edilmiş bilahare davacı vekili tarafından 27/02/2020 tarihinde ibraz edilen beyan dilekçesi ile davadan feragat edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu ve davacının feragatinin davalının dava konusu edilen cismani zarardan doğan tazminatların ödemesine dayandığı anlaşılmıştır.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacılar vekilinin 27/02/2020 tarihli celse de davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından feragate göre aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın HMK nun 311 maddesine göre FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 44,40 TL’nin tahsili ile bakiye 10 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren davacı vekilinin yokluğunda verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere usulüne uygun olarak anlatıldı.