Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/41 E. 2019/1183 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/41 Esas
KARAR NO : 2019/1183
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ: 28/04/2017
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketçe müvekkili ——- tarafından icra takibinden önce ödenmiş olan ——yılının —- ayına ilişkin kullanım bedelini icra tehdidi altında mükerrer olarak tahsil edildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında elektrik hizmeti verilmesine ilişkin olarak ——- tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme akdedildikten çok kısa bir süre sonra müvekkiline daha önceden kullandığı belirtilen bedel olan ——- dönemleri arası için ——TL tutarlı fatura çıkarıldığını, bunun üzerine müvekkilinin —— günü ——– TL ödeme yaparak işbu çıkarılan borcu itfa ettiğini, müvekkilinin kendisine çıkarılan borcu itfa ettikten sonra davalı şirketin kendi sistemi üzerinden müvekkilinin borç bakiyesini kaldırmadığını, daha sonra da müvekkilinin ödediği borcun kurumun sözleşmeli avukatına tevdii edildiğini ve —– tarihinde ———- İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, başlatılan takipteki ödeme emrinin ——– tarihinde muhtara teslim edildiğini, devamında ise kesinleştiğini, müvekkilinin mal varlığının sorgulandığını ve araçlarına haciz şerhi işlendiğini, çeşitli tahsil yöntemlerine başvurulduğunu, borcu ödediğini düşünen ve takipten bihaber olan müvekkilinin ——- yılına ait ödenmemiş olan 3 adet faturasından dolayı ödeme yapmaya gittiğinde ödenmemiş 3 fatura sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini öğrendiğini ve ödenmeyen ayları ödemek isteyip yeniden sözleşme akdetmek istediğinde ise haksız ve mesnetsiz olarak, —–dönemi=—–TL,— dönemi — TL,—– dönemi=—- TL olmak üzere toplamda ——— TL’lik bedelin müvekkilinden daha önceden ödenmesine rağmen haksız olarak tahsil edildiğini, müvekkilinin her ne kadar daha önceki döneme ait borçlarını ödemiş olduğunu belirtmiş olsa da icra dosyası sebep gösterilerek ve şirket sisteminde gözüken bakiye borç ödenmeden yeni sözleşme akdedilmeyeceğini müvekkiline söylendiğini, müvekkilinin yaptığı iş gereği sunulan elektrik hizmetinin çok önemli bir ihtiyacı olduğundan ayrıca hakkındaki icra takibi münasebetiyle araçlarındaki hacizleri ve hakkındaki işlemleri de öğrenen müvekkilinin ——tarihinde ödenmemiş faturaları ile birlikte toplamda —–TL ödeyerek anılan (—- dönemine ait olan ve ———- kadar olan dönem) borcunu tekrar ödemek zorunda bırakıldığını belirterek, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz bir biçimde icra tehdidi altında alınan —— TL’nin——— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte (istirdatına) tahsil edilmesine ve bu borca ilişkin munzam zararların ödeme tarihinden itibaren işletilecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ———— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının fazladan ödeme iddiasını kabul anlamına gelmemek üzere, davacının ödeme yaptığı icra dosyasının tarafının müvekkili şirket olmadığından, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davacının yaptığı ödemenin elektrik kullanım bedellerine ilişkin olduğundan ve müvekkilinin davalı şirketin 6446 Sayılı Yasa gereğince böyle bir iştigali bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ———– dahili davalı sıfatının kaldırılmasına ve davanın husumetten reddine, dahili davalı sıfatının kaldırılması taleplerinin reddi halinde, davacının davaya konu ettiği işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olması çerçevesinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ———— İcra müdürlüğü ——– esas sayılı icra dosyası kapsamında ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında elektrik hizmeti verilmesine ilişkin olarak ——tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme akdedildikten çok kısa bir süre sonra müvekkiline daha önceden kullandığı belirtilen bedel olan —— dönemleri arası için —– TL tutarlı fatura çıkarıldığını, bunun üzerine müvekkilinin ——— günü ——-TL ödeme yaparak işbu çıkarılan borcu itfa ettiğini, müvekkilinin kendisine çıkarılan borcu itfa ettikten sonra davalı şirketin kendi sistemi üzerinden müvekkilinin borç bakiyesini kaldırmadığını, daha sonra da müvekkilinin ödediği borcun kurumun sözleşmeli avukatına tevdii edildiğini ve —– tarihinde ——–İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, müvekkilinin icra baskısı altında mükerrer ödeme yaptığını, yapılan ödemenin iadesinin gerektiğini iddia etmekte, davalı vekili ise davacının ödeme yaptığı icra dosyasının tarafının müvekkili şirket olmadığından, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere davacının yaptığı ödemenin elektrik kullanım bedellerine ilişkin olduğundan ve müvekkilinin davalı şirketin 6446 Sayılı Yasa gereğince böyle bir iştigali bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini savunmaktadır.
——-İcra müdürlüğü ——- esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde dava dışı ———— tarafından davacı ——— aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının süresinde itiraz etmemisi nedeniyle takibin kesinleştiği ve haciz işlemlerinin başlatıldığı ancak davacının ( icra dosyasında borçlu) takibe konu borcu haricen ödemesi üzerine dosyanın kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin ibraz etmiş olduğu —– tarihli, ———– TL tutarlı makbuzun incelenmesinde, davacının ödemeyi dava dışı ————- yaptığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anlatılanlardan anlaşılacağı üzere icra dosyasına konu takibin ———–tarafından başlatıldığı, davacının da ödemeyi yine ———- yaptığı ancak davanın farklı bir tüzel kişiliğe sahip olan ————– karşı açıldığı anlaşılmaktadır.
HMK 124’e göre, bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.
Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
Ancak davacı vekili taraf değişikliği talebinde bulunmamış yalnızca ————– davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Hukuk sistemimizde dahili davalı şeklinde bir müessese bulunmamaktadır. Dolayısıyla dahili davalı olarak adlandırılanlar hakkında hüküm kurulması mümkün değildir. Bu nedenle davanın, icra dosyasının tarafı olmayan ve kendisine bu kapsamda herhangi bir ödeme yapılmayan davalıya yöneltilmesi mümkün olmayıp davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE;
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 44,40 TL harcın, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin ayrıca dahili davalı vekilinin yüzüne karşı okundu, usulen anlatıldı. 17/12/2019