Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/396 E. 2020/413 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/396 Esas
KARAR NO : 2020/413

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili .——– parsel sayılarında kayıtlı kat mülkiyetine çevirili taşınmazın hissedarı olduğunu, müvekkilinin davalıların davaya konu olan haksız rekabeti oluşturan eylemleri sonucu uzayan süreç nedeniyle maddi-manevi zarar görmekte ve menfaatinin ihlal edildiğini, davalıların söz konusu inşaatın yapılmasını hukuka aykırı şekilde engellemekte olduğunu, bu nedenle müvekkilim de dâhil olmak üzere kat malikleri daha fazla süre boyunca kiralamış olduğu konutlarda ikamet etmekte, uzayan süreç nedeniyle daha fazla kira ödemekte olduğunu,——- Kadıköy ——. Noterliğinde aşağıda tarih ve yevmiye sayıları belirtilen, kentsel dönüşüm kapsamında, kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, imar kanunun değişmesi nedeniyle ilk imzalanan sözleşmelerdeki ——— sebepten —– sözleşmelerdeki bazı maddelerde zorunlu değişikliğe gittiğini, imar kanuna uygun — proje kat maliklerinin bilgisine sunulduğunu, davalı …, bu değişiklik sebebiyle ——– arasında imzalanmış olan sözleşmenin kendiliğinden yürürlükten kalktığını kat malikleri arasında yapılan toplantılarda iddia ettiğini, davalılardan ———– yapılması halinde kat maliklerinin yüksek miktarda şerefiye ödemek zorunda kalacaklarına yönelik diğer kat maliklerine baskı yarattığını, bu esnada davalı ——— toplantılardan birinde yapılacak olan binanın inşası için yeni aday olarak yine davalı … tarafından ilk defa kat maliklerine tanıtıldığını, davalı ….— malikleri toplantılarında gerekse toplantılar sonrası yapılan mail ve diğer yazışmalarda ————–sözleşmenin feshedilmesi gerektiği, bunun ———— — vekâletname ile yapılmasını bunun sonucunda———tarafından yapılması hakkında kat maliklerine yoğun baskı uyguladığını, revize edilen ————— davalı … tarafından sürekli kötülendiğini ve eğer ————-sözleşme imzalanırsa projenin hemen başlanacağına ilişkin söylemlerde bulunduğunu, 03.11.2018 tarihinde bir grup kat maliki ile ——————toplantı gerçekleştirildiğini,——– sözleşmeyi incelediğini ve sözleşmenin zaten yürürlükte olmadığını sadcce şeklen feshedeceklerini söylediğini, fesih nedeniyle doğabilecek tazminata ilişkin ise kat maliki …——— kendisine vermiş olduğu vekâletname ile —————————- bu döneme kadar yapmış olduğu işlemlerle ilgili tespit davası açtığını ve bilirkişi incelemesi sonucu ——— harcama yapmadığının tespit edildiği dolayısıyla sözleşmenin feshi nedeniyle ileride herhangi bir tazminatın söz konusu olmayacağını belirttiğini, ancak bahsedilen dava ve raporun hiçbir zaman ortaya çıkarılmadığını, bu konunun kat maliklerinin kendileriyle sözleşme yapmak adına aldatıcı bir söylem olduğunu düşündüklerini, yine bu toplantıda ——- tarafından çekilen ihtara ilişkin ise; bunun şirketin mevcut sözleşmeyi yapamayacağının bir göstergesi olarak kabul edilebileceği ve bunu kullanarak kat maliklerinin haklı fesih yapabileceklerini söylediğini, aynı zamanda ———- sözleşme devam ederken ——— ile sözleşme yapılabilmesine ilişkin; kat maliklerinden alınacak vekâletname ile kendilerinin sözleşme fesih davasını açacaklarını dolayısıyla fesih davası açılacağı İçin ———— imzalanmasında sakınca bulunulmadığını ifade etmiştir. Vekâletname vermeyen kat maliklerinin ise (3/2 çoğunluk dışında kalan) 15 gün içinde imzalamamaları halinde hisselerinin açık arttırma usulü ile satılacağını söylediğini, davalıların yukarıda arz edilen eylemlerinin 6102 sayılı TTK’nin 56/1 -a maddesine göre haksız rekabet fiilini oluşturduğunun açık olduğunu, davalılar——-ticari faaliyetini açıkça ve haksız yere kötülemekte olduğunu, gerçek dışı ve yanıltıcı açıklamalarda bulunarak davalılardan——- öne geçirmekte olduğunu, davalılar kat malikleriyle —— yapabilmesi için —— oldukları sözleşmeye aykırı davranmaya yönlendirmekte ve tüm bu sebepler ile müvekkilinin maddi vc manevi zarar görmesine neden olmakta olduğunu, davalıların bu fiilleri 6102 sayılı TTK’nin haksız rekabete ilişkin 54 ve devamı maddelerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini bu nmedenler ile davanın kabulüne ve haksız rekabetin önlenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı şirket ile kat malikleri arasında ——— yevmiye no — —parsel numarasında kayıtlı taşınmazın cins tashihi ve komşu parseller ile tevhidi sonucu oluşacak taşınmaz üzerinde imar durumuna —- binayı mevzuatı fenni kurallara uygun olarak konutun yüklenici firma tarafından yapılması ve taraflar arasında bölüşülmesi için —- ——– sayılı dosya ile taşınmazın halihazır durumunun tespiti istenmiş, inşaat faaliyetinin hiç başlamadığı rapor edildiğini ve——–dava ile kat karşılığı inşaat sözleşmenin feshi istendiğini, dava dilekçesinde davacı tarafından iddia edilen tüm söylemler gerçek dışı olduğunu, dava dışı şirketin yükümlülüğünü yerine getirmediği maddi anlamda kesinlik arzetmekte olduğunu açılan davanın hem dayanaksız hem de kötü niyetli olduğunu, Türk Ticaret Kanunu 54 ve müteakip maddelerde haksız rekabet halleri sayıldığını, bu madde gereği “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” denilmekle rekabet halinin sınırları belirlendiğini gerek yasa maddesi gerekse maddi vakıalar göz önünde tutulduğunda müvekkili şirket ve şahsın aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlarından ve ticari uygulamalarından bahsedilemeyeceğini, bununla birlikte müvekkili şahsın ticari bir faaliyeti olmayıp davada taraf sıfatının bulunmadığını bu nedenlerle her iki müvekkili yönünden davanın usul ve esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, haksız rekabetin tespiti ve sona erdirilmesine ilişkindir.
Haksız fiilin bir türü olan ve zamanla ayrı bir müessese haline gelen haksız rekabet, sadece işletmelerin ve rakiplerin değil, müşteriler başta olmak üzere tüm piyasa katılımcılarının ve kamunun da menfaatini gözeten, rekabet hakkının dürüstlük kuralları çerçevesinde kullanılmasını sağlamayı ve rekabet hakkının kötüye kullanılmasını engellemeyi amaçlayan bağımsız bir hukuki müessesedir—— Bu hâliyle haksız rekabet müessesine gereğince haksız rekabet teşkil eden eylemi gerçekleştiren kişinin tacir olup olmasının da bir anlamı bulunmamaktır. Ancak somut olaya baktığımızda, olayın bir ürünü kötüleme veya bir üründe olmayan bir niteliğin varmış gibi gösterip tüketiciyi yanıltma veyahut TTK’nun 55. Maddesinde sayılan hallerden herhangi biri söz konusu olmayıp kat malikleri arasında oluşan anlaşmazlıklardan ve bu kapsamda Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında çözülebilecek taleplere ilişkin olduğu anlaşılmakta olup davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 55,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 11,00 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden —— uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.