Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2022/145 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/386 Esas
KARAR NO : 2022/145

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket tarafından işletilen ——, Davalı/Borçlu,—- tarafından —— tarihleri arasında—— geçiş yaptığını; ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş (15) günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğini, bu geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalıya ait, dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan listede belirtilen muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla — dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin, davalıya tebliğ edildiğini, Borçlunun, müvekkil şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiğini, İtiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, Yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, ve itirazın iptali gerektiğini, İhlalli geçiş, Müvekkil Şirket tarafından yapımı —– ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden 15 (on beş) günlük kanuni ödeme süresi içinde de ödenmemiş olması anlamına geldiğini, Kullanıcıların bu 15 (on beş) günlük süre içerisinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olacağını, İlk 15 (on beş) günlük cezasız sürenin dolmasını müteakip ihlalli geçiş anında tahakkuk eden geçiş ücretinin 4 (dört) katı tutarında ceza muaccel hale geldiğini, Cezanın muaccel hale gelmesiyle birlikte Müvekkil —- yapan ve 15 (on beş) günlük yasal süre içerisinde geçiş ücretlerini ödemeyerek cezaya düşen araçların sahiplik bilgileri talep edildiğini, Bu nedenle, Müvekkil Şirketin yasal olarak —–muaccel hale gelmeden erişememekte olduğunu ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamadığını, Müvekkil Şirketin zorunlu olmamasına rağmen, araç sahiplik bilgilerini temin ettikten sonra icra takibi başlatılmadan önce, ihlalli geçiş yapan araçların maliklerinin adreslerine “İhlalli Geçiş İhtarnamesi” göndererek geçiş ücreti ve ceza tutarının ödenmesini talep ettiğini, Yukarıda belirtilen sebepler ve mahkemece resen dikkate alınacak nedenlerle; Yapılacak yargılama neticesinde davalının —– dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin Davalı üzerinde bırakılmasına ve lehimize vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebi üzerine gönderilen ödeme emri ekinde bulunan ve ihlalli geçiş tarihlerini gösteren kayıtlar incelendiğinde, meydana geldiği iddia edilen ihlalli geçişlerin,— ile —- tarihleri arasında bulunduğunu, Davacınun bu sürede iddia göre defalarca kez geçiş ihlali yapılmış olmasına rağmen müvekkil şirkete herhangi bir sözlü yada yazılı uyarı da bulunmadığını, Yaşanan mağduriyetin sebepsiz yere büyümesini engellemek için içinde yaşanılan— mesaj atma gereksinimi dahi duyulmadığını, Belirtilen ilk ihlal ile son ihlal tarihi —— süre olduğunu, toplamda —davacı tarafından en ufak bir uyarı dahi yapılmadan hareketsiz geçirildiğini, Ayrıca — ve çıkışlarına geçiş ihlali yapıldığına dair ikaz veren herhangi bir uyarı sisteminin de yapılmadığını, müvekkili şirketin adres bilgileri belli olmasına rağmen davacı tarafından — herhangi bir resmi yada — müvekkil şirkete bu süre zarfında gönderilmediğini, davacı üzerine düşen tüm bu sorumlulukları ve görevleri yerine getirmediğini ve yasal uyarıları zamanında etkin bir şekilde yapmadığını, müvekkil şirkete ait araç kullanımında ve basına yansıyan çok sayıda vatandaşa ait araç kullanımında görüldüğü üzere geçiş ihlali adı altında yüklü miktarda haksız kazanç sağlama eğilimi içerisine girildiğini, kamuoyunda oluşan algının ve kanaatin bu yönde oluştuğunu, Davacı tarafından talep edilen geçiş ihlali bedelleri ve fahiş ihlal cezaları hakkaniyete ve adalete açık bir şekilde aykırı olduğunu, Bu tablonun oluşmasında davacının yasal sorumluluğu geçiş ihlali yapan araç kullanıcılarından çok daha yüksek olduğunu, bu duruma rağmen gelinen bu noktada geçiş ihlal cezası adı altında kesilen çok yüksek cezalar ile tüm fatura yalnızca araç sahibi vatandaşlara ve şirketlere kesilmek istendiğini, Davacı yasadan kaynaklanan bu konudaki görevlerini iddia O’dur ki bilinçli bir şekilde ihmal ettiğini ve geçiş ihlaline yönelik yasal uyarıları herhangi bir şekilde yapmadığını, Bu durumdan bi haber olan araç kullanıcıları aylar sonra (4 ay ile 2 yıl arasında değişen vakitlerde) ödenmesi mümkün olmayan geçiş ihlali cezaları ile karşı karşıya kalmıştır. Hatta kimi vakalarda durum O kadar vahimdir ki; geçiş ihlali nedeniyle kesilen cezalar toplamı aracın değerinden kat ve kat fazla olduğunu, davacının sebebiyet verdiği ihbar eksikliği nedeniyle kullandığı —–dahi satsa ihlalli geçiş cezasını ödeyemeyecek durumda olan yüzlerce vatandaş ve şirket bulunduğunu, — durumu bildiren — işletmeci olan davacı tarafından kullanılmaması ise anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum olmadığını, Meydana gelen bu üzücü ve bir O kadar da haksız durumun üzerine müvekkili şirkete gönderilen içinde fahiş cezalarını da barındıran hukuka aykırı ödeme emrine yasal olarak itiraz etme zarureti meydana geldiğini, Yasal süresinde haklı gerekçeler ile yapılan itirazın tamamen hukuki temellere dayanmadığını, Davacının kendi üzerine düşen uyarı ve ihtar sorumluluklarını açıkça ihmal ettiğini, ——- ettiği deliller ile sabit olduğunu, Bu — tutumuna rağmen davacı tarafın ihlalli olduğu iddia edilen geçişlere ek olarak onlarca kat fazla cezayı da başlattığı icra takipleri ile talep etmesi çok net bir kötü niyet göstergesi olacağını, Meydana gelen vakanın tümüyle davacı — yetersizliğinden kaynaklandığını, —olmadığını, yüksek hız nedeniyle kesilen —- cezalarının bile hukuken geçerli olmadığı kabul edildiğinde,—-geçiş ihlali yapıldığına — ve bu geçişlerin — süre zarfında muhatabına bir şekilde bildirilmeyerek onlarca katı ceza ile birlikte talep edilmesi hukuki bir yaklaşım olmayacağını, Makul bir sürede yapılması gereken uyarı yada bildirim davacının hukuki sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Aksi durumun yüzlerce — binlerce vatandaşın ve şirketin telafisi mümkün olmayan mağduriyetine sebebiyet vereceğini, Kamu yararının sayın mahkemece verilecek kararda göz önünde bulundurulmasını, Hukuka aykırı olarak açılan davanın tümüyle reddine karar verilmesini ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, araç geçiş bedeli ve cezai bedelin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline hakkındadır.
Davacı şirket——mevcut olduğu, —–alınamaması veya geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde gişelerde yer alan bariyerlerin açılmadığı, bu durumda—– tarafından geçiş ücretinin — yapılabildiği, buna rağmen ücretin ödenmemesi halinde, sürücüye ihlalli geçiş bildirimi verilerek 15 günlük süre içerisinde geçiş ücretinin yatırılmasının talep edildiği, geçiş ücretinin 15 günlük süre içerisinde ödenmesi halinde herhangi bir ceza tahakkuk ettirilmediği, fakat bu süre içerisinde geçiş ücretinin yatırılmaması halinde 6001 S.lı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30/5’inci maddesi uyarınca geçiş ücretinin on katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceğinin düzenlendiği,
Davacı şirketin kamuya arz ettiği hizmetin genel icap niteliğinde olduğu, bu hizmetten yararlanmak isteyen davalının, davacı tarafından—- iradesinin kabul niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin bu şekilde gerçekleştiği, geçiş ücreti ve ceza bedeli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kanun ve tarifelerde yer almakta olup, geçiş ihlali halinde ceza bedeli ödeneceği hususunun davalı tarafça da bilindiği varsayılarak sözleşme ilişkisinin kurulduğu, geçiş ihlali halinde ceza bedeli ödenmesinin yasada düzenlendiği, ayrıca bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin önüne itiraz yolu ile gelen incelemede anayasaya —
Geçiş ihlaline, —- bulunan aracın geçişi sırasında elektronik bariyerin otomatik olarak açılmaması halinde vakıf olunacağı, bariyerin açılmaması halinde geçiş ücretinin ödenmemesinden haberdar olunmamasının mümkün olmadığı, bu şekilde— ihlal bildirimi verilerek geçiş ücretinin 15 günlük süre içerisinde ödenmesinin ihtar edileceği,
Somut olayda davalının kendisine ait araçlarla işletmesi davalıya —— söz konusu ihlalli geçişlere ilişkin ihlallere ilişkin olarak herhangi —– söz konusu geçiş bedellerinin 15 günlük süre içerisinde ödenmediği bu nedenle geçiş bedellerinini 4 katı kadar cezai bedelin de ödenmesi gerektiği ancak 15/10/2017 tarihli geçiş sırasında davacı tarafın bakiyesinin yeterli olması nedeniyle asıl alacağı talep etmekte haklı ise de cezai tutarı talep edemeyeceği bu durumda davacının takibe konu ettiği tutardan —- edemeyeceği ve talep edebileceği alacak tutarının 16.140,00-16.009,80 TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
Davalı borçlunun—— Sayılı İcra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 16.009,80 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
2-Geçiş bedelinin likit olması nedeniyle 3.228,00 TL’nin %20 si oranında davacı lehine İcra İnkar Tazminatının uygulanmasına,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.093,63 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 275,64 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 817,99 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 275,64TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 880,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre ; 873,69 TL davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 7,11TL’nin davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden —- göre davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Ret olunan dava —- göre davalı lehine takdir olunan 130,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk——– arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre ; 1.309,35 TL’sinin davalıdan , 10,65 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.