Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2020/482 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/374 Esas
KARAR NO : 2020/482

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan (borçludan) Cari Hesap Sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla 06/11/2018 tarihinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü——– dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını, müvekkili şirket tarafından tutulan Muavin Defter, icra takibine dayanak belge olarak davalıya (borçluya) ödeme emrinin ekinde tebliğ edildiğini, ödeme emri, davalıya (borçluya) 09/11/2018 Tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı da 12/11/2018 tarihinde ödeme emrine yasal süresi içerisinde haksız olarak itirazda bulunarak icra takibini durdurduğunu, davalı (borçlu) taraf itiraz dilekçesinde ödeme emrinde belirtilen miktar ve ferileri kadar veya başkaca herhangi bir borcunun bulunmadığını, şirket olarak kayıtlarında yapılan incelemede; ödeme emrine dayanak olan faturanın taraflarına tebliğ edilmediğini ve kayıtlarında ilgili faturalara rastlanılmadığını beyan ettiğini, müvekkili Şirket, davalıdan (borçludan) ekte sundukları faturalarda yazılı ürünleri satın aldıklarını, müvekkil şirketin, davalıdan (borçludan) aldığı ürünlere dair davalının düzenlemiş olduğu faturaların müvekkili şirketin ——- kayıtlarında mevcut olduğunu, daha sonra ise ürünlerin bir bölümü davalıya (borçluya) iade edildiğini, ürünlerin iade edilmesine dair müvekkili şirket tarafından iade faturaları kesildiğini, buna rağmen taraflarına ödeme yapılmadığını, iş bu faturaların müvekkili şirketin —- kayıtlarına da işlenmiş olduğunu, davalıya (borçlu) şirkete de ayrıca teslim edildiğini, davalı (borçlu) tarafın tacir olmasına karşın ticari defter tutma yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, davalı (borçlu) tarafın borca itiraz dilekçesinde iddia olunanın aksine müvekkili şirketin kestiği iade faturaları davalıya tebliğ edilmiş olduğunu; davalı taraf ilgili faturalara 8 günlük itiraz süresi içerisinde itirazda bulunmadığını, dolayısıyla TTK m.21/2 gereğince faturanın içeriğini kabul ettiğini, davalı taraf borca itiraz dilekçesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davalı—–borca itiraz dilekçesinde müvekkil Şirketin kestiği iade faturalarına kayıtlarında rastlanmadığını beyan ettiğini, bu nedenlerle davalının (borçlunun) itirazının iptaline ve davalının haksız itirazı sonucu davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalının dava dilekçesine karşı cevap ve savunma vermediği karşı talepte bulunmadığı, davaya iştirak etmediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davaya konu İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü— Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin 8.964,85 TL asıl alacak, 409,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.374,10 TL alacağının tahsili için 05/10/2018 tarihinde davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yana mal sattığını ancak davalı tarafın satılan malların bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise ödeme emrinde itirazında müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının davalıdan cari hesap alacağının olup olmadığının tespiti için rapor tanzimi için dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, davalı tarafın defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmemesi nedeniyle inceleme davacı tarafın defterleri le sınırlı yapılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
İcra dosyası, cari hesap ekstresi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerinin noter onayları ile yevmiye defterleri dönem sonu kapanış noter onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı ve sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu, davacının davalıya banka havalesi ile yapmış olduğu, 30.000,00 TL tutarındaki avans ödemesini 04/08/2017 tarihi ile kaydettiği, davalının tanzim etmiş olduğu, KDV dahil 86.522,86 TL tutarındaki mal faturalarını gününde davalının cari hesabına alacak vererek ilgili yevmiye defterine kaydettiği, davacının davalıya cari hesabına mahsuben teslim etmiş olduğu toplam 50.000,00 TL tutarındaki üç adet çeki gününde ilgili yevmiye maddeleri ile davalının cari hesabına borç vererek yevmiye defterine kaydettiği, davacının, davalıya tanzim ettiği KDV dahil toplam 15.487,71 TL tutarındaki iade faturalarını çeki gününde ilgili yevmiye maddeleri ile davalının cari hesabına borç vererek yevmiye defterine kaydettiği, davacının davalıya teslim etmiş olduğu 50.000,00 TL tutarındaki üç adet çekin karşılığını ödemiş olduğu, davacının, davalıdan takip tarihi itibarı ile cari hesap bakiyesinden dolayı 8.964,85 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
HMK 222’ye göre kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması, diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Diğer taraf ticari defterleri olduğu halde bunları mahkemeye ibraz etmez ise defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılmış olan tarafın birbirini doğrulayan defterlerindeki kayıtlar sahibi lehine delil olur. —-
Yukarıda da belirtiğimiz üzere davalı defterlerini ibraz etmemiştir. Dolayısıyla kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulayan alacaklı-davacının defterlerine itibar edilmiş, bu nedenle davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 8.964,85 TL alacaklı olduğu, alacağın belirlenebilir ve likit olduğu anlaşılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——–Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin davaya konu edilen 8.964,85 TL asıl alacak üzerinden devamına , asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 8.964,85 TL asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 612,38 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 153,10 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 459,28‬ TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 153,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 932,20 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabulucu gideri olarak sarf edilen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7- Kabul edilen dava yönünden ———–tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.