Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2023/1117 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/372 Esas

KARAR NO: 2023/1117

DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 25/06/2019

KARAR TARİHİ: 14/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Müvekkilleri hakkında ——– E. Sayılı icra dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı çek üzerindeki imzanın müvekkillere ait olmamasına rağmen müvekkilleri tarafından itiraz süresi kaçırıldığı için icra mahkemesine başvurulamadığını, takip dayanağı olarak gösterilen 30.11.2018 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çek üzerindeki keşideci imzası ve hiçbir yazı kesinlikle müvekkili … eli ürünü olmadığını, ayrıca … adına yazılan ve imzalanan ciroda müvekkili şirket yetkilisi … eli ürünü olmadığını, müvekkilinin ne kendi adına ne de yetkilisi bulunduğu … adına böyle bir çek keşide etmediğini ve cirolamadığını, çek üzerindeki keşidece imzası ve ciranta imzasının incelendiğinde müvekkile ait imza arasında hiçbir benzerlik olmadığının çıplak gözle dahi görüleceğini, çekin tanzimi ile ilgili sorumlular hakkında savcılığa suç duyurusu hakkının mahfuz olduğunu iddia ederek; davanın kabulünü, takibin iptalini, ——— E. Sayılı İcra Dosyasına Konu 30.11.2018 Keşide Tarihli 40.000,00 TL çek üzerindeki imzanın müvekkillerine ait olmadığının tespiti ile takibin iptalini,%20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle,
İş bu dava menfi tespit davası ve imzaya itirazı davaya sürüncemede bırakmak için olduğunu, menfi tespit davasının süresinde olmadığını, davacının çek şikayetlerine konu cezaları almamak için bu davaları uzatma amacı ile bu davayı açtığını, bu çeklerin davacı mahsulü ve elinden olduğuna dair mail yazışmalarının olduğunu, yapılmış olan ticaret sonucu verilen çeklerin olduğunu, davacının haksız olduğunu savunarak; davanın reddini, icra takibinin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve %10 oranında para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME
:——– Nüfus Müdürlüğü, ——— İcra Ceza Mahkemesi, ——— Asliye Ticaret Mahkemesi, ——– Asliye Ticaret Mahkemesi, —– Başkanlığı, ——– Başkanlığı,——- Tapu Müdürlüğü, ——— Vergi Dairesi Müdürlüğü, ——— Nüfus Müdürlüğü, ——- İcra Dairesi’ne, ——– İcra Hukuk Mahkemesi, ——– şirketine müzekkereler yazıldığı görüldü.
——— 28/03/2023 tarihli raporunda özetle; ” İnceleme konusu çekteki keşideci ve 1. ciro imzaları ile … mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.” hususları tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ——-Esas sayılı dosyasına konu senetten dolayı ve anılan takipte senetteki imzanın inkar nedeniyle açılan menfi tespit davasıdır.
——- 28/03/2023 tarihli raporu ile “İnceleme konusu çekteki keşideci ve 1. ciro imzaları ile … mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.” tespitinin yapıldığı görülmüştür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. Maddesi uyarınca “(1)Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. (…) (5) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (…)”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın ——– Esas sayılı dosyasına konu senetten dolayı ve anılan takipte senetteki imzanın inkar nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu, davacıların dava ve takip konusu çek altındaki imzayı inkar ettikleri, mahkememizce 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211. Maddesine uygun olarak yapılan inceleme sonucunda dava konusu çek altındaki keşideci imzasının davacı … ve yine lehtar/ciranta imzasının davacı şirket yetkilisi … ait olmadığının tespit edildiği, bu sebeple senet nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığı, yine davalının senedin altında yer alan hukuki ilişkiyi (alacağını) ispatlamakla mükellef olduğu, böyle bir hukuki ilişki ileri sürülmediği gibi buna ilişkin herhangi bir delil de bulunmadığı, bu sebeple davacıların takibe konu borcunun bulunmadığı, davalının ciro silsilesinde lehtar/cirantadan sonra gelmiş olması nedeniyle imzanın davacılara ait olmadığını bilebilecek durumda olduğu, bu sebeple senedi takibe koymakta kötüniyetli olduğu ve kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davacıların ——- Esas sayılı dosyasına konu senetten dolayı ve anılan takipte davalıya borçlu olmadıklarının TESPİTİNE,
2-Davacıların kötüniyet tazminatı talebinin KABULÜ ile, takip konusu alacağın (42.624,00 TL) yüzde 20’sine karşılık gelen 8.524,80 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (42.624,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 2.911,64 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 655,78 TL peşin harç ve 72,13 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.183,73 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 706,58 TL dava açma masrafı, 72,13 TL tamamlama harcı ve 2.606,40 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.385,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (42.624,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2023