Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/370 E. 2020/127 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/370 Esas
KARAR NO: 2020/127
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalı şirketten olan alacağının tahsili için ———- tarihlinde ——İcra Müdürlüğü’nde——— Esas numaralı dosya ile ilamsız takibe başlandığını, ancak borçlu davalı şirket — tarihinde “icra müdürlüğünün ilgili dosya alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığı” gerekçesiyle ödeme emrinde yer verilen asıl alacağa faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkil şirket ile borçlu davalı şirket arasında imzalanan komisyon (satış) sözleşmesi hükümleri gereğince satılan her daire için müvekkil aracı şirkete——- komisyonun tamamı, müşterinin müteahhite daire bedelinin —- kısmını ödemesi halinde en geç —- iş günü içinde ödeneceğini sözleşmenin bu hükümlerine göre müvekkil şirket ——– dairesinin satımına aracılık ettiğini, sözleşmede belirlenen komisyon bedelini tahsile hak kazandığını, borçlu davalı şirketin — tarihinde müvekkil şirkete ait banka hesabına, icra takibine konu faturaya istinaden ———– TL ödeme yapıldığını, ödemeye ilişkin banka dekontlarının dava dilekçesinin ekinde sunduklarını fakat borçlu davalı şirket vekalet ücretini, icra açılış masraflarını faizleri ve diğer tüm ferileri ödemediğini, borçlu davalı şirketin faturaya ilişkin ödeme yapması açıkça borç ikrarı olduğunu, şirketin kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, borçlu davalı şirketin ———— tarihinde gerçekleştirilen arabulucuk toplantısında da herhangi bir anlaşma sağlamadığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazından sonra yaptığı ödemeler neticesinde kalan bakiyenin ——— TL olduğunu, itirazen duran takibin kalan bakiye üzerinden devamının sağlanmasının gerektiğini, bu nedenlerle davalının haksız ve yersiz olarak yatığı itirazın iptaline ve ———.İcra Müdürlüğü ——– Esas sayılı dosyadaki kalan bakiye üzerinden takibin devamına ve haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına Mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacı yanını iddiasının aksine davaya konu fatura bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, mahkememiz tarafından yapılacak bilirkişi ve defter incelemesinde bu durum açıkça ortaya konacağını, ilgili faturaya istinaden yapılan bir ödeme de bulunmadığını, herhangi bir şekilde borcun kabulünden söz edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, somut olayda ise usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilmiş bir icra takibinin bulunmadığını, müvekkil şirketinin bin alacağının bulunmadığını, takibin haksız olduğunu ve bu nedenle icra inkar tazminatını talep edeceklerini, aynı nedenlerle davacı yanın vekalet ücreti ve sair fer’iler yönünden de herhangi bir talep hakkı olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, davalının —-.icra Müdürlüğünün———- Esasında kayıtlı takip dosyasına vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulünün uygulandığı davada tarafların dava ve cevap dilekçelerinin sunumu ile dilekçeler aşamasının tamamlandığı anlaşılarak ——— tarihli ön inceleme celsesinde ;
—-İcra dairesinin —— Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde; davacının davalı aleyhine ——- tarihinde icra takibine giriştiği,davalıya ödeme emrinin—– tarihinde tebliğ edildiği,—- tarihinde davalı borçlunun takibe karşı itirazlarını ileri sürdüğü ve davacıya itirazın tebliğ edilmediği anlaşılmış ve dava da HMK 114 maddesindeki genel ve özel dava şartlarının bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava da uyuşmazlığın ;Davacı tarafından girişilen icra takibinde davalının itirazının haksız bulunup bulunmadığı, bu kapsamda öncelikli olarak davalının itirazı sonrası takip dosyasına konu fatura alacağının davalı tarafından ödenip ödenmediği,ödenmiş ise davacının uyuşmazlık konusu eylediği alacak kalemlerinin davalıdan tahsili şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının alacak tutarının ne olduğu,ödemenin takip konusu borç için yapılmadığıının anlaşılması halinde fatura konusu malların davalıya teslim edlip edilmediği bu nedenle davacının davasında itirazın iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yöneldiği anlaşılarak taraf vekilleri sulhe teşvik edilmiş taraf vekillerinde sulh girişimlerinde bulunmak üzere talep edilmesi nedeni ile taraf vekillerine HMK 320/2 gereğince 1 aylık süre verilmiş bilahare davacı vekilinin —- davalı vekilinin ——-tarihli dilekçesinin incelenmesi ile tarafların mahkememiz dışı sulh oldukları anlaşılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 313 uyarınca sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşmaları ile dava konusu uyuşmazlığa kısmen veya tamamen son vermeleridir.
Taraflar sulh olurken aynı zamanda yargılama giderleri hakkında da bir anlaşmaya varmışlarsa, mahkeme, tarafların aralarındaki anlaşmaya göre yargılama giderlerine hükmedecektir.
Taraf vekilleri —— sistemi üzerinden gönderdikleri dilekçeleri ile, yargılama gideri ve vekalet ücretleri taleplerinden vazgeçtiklerini, sulh olduklarını ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmakla mahkememizce taraflarca getirilme ilkesine tabi bulunan davada, usul ekonomisi ilkesi gözetilerek tahkikate devam edilmesini gerektirir bir hal kalmadığı anlaşılarak — tarihli celse de yargılamaya son verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında HMK 315 maddesi gereğince KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2a-Karar tarihi itibari alınması gerekli 55.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından dosya kapsamına yatırılan 95,40 TL harctan mahsubu ile bakiye 40,00 TL harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
2b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, dosyada taraflarca ödenen ve kesinleşme tarihi itibari ile mevcut kalan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRAN TARAFA İADESİNE,
2c-Vekil ile temsil olunan davacı ve davalı lehine VEKALET ÜCRETİNE YER OLMADIĞINA,
Dair, davalı vekilinin huzurunda davacı vekilinin yokuğunda verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2020