Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/364 E. 2020/408 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/364 Esas
KARAR NO : 2020/408
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı/borçluya birtakım mal ve hizmet teslimi ve tedariki sağlandığını karşılığında —– tanzim ve ——— vade tarihli ———— bedelli ——– keşide edilerek davalı/borçluya tebliğ/teslim edildiğini ve müvekkili şirket, anılan faturanın bakiyesi olan ———– tutarında davalıdan fatura alacaklısı olduğunu, bunun üzerine taraflarınca —— tanzim ve —— vade tarihli —– No’lu ——– bedelli — mesnet edilerek davalı/borçlu aleyhine mezkûr faturanın bakiyesi olan —— için ————– sayılı dosyası üzerinden takibe girişilmiş olup davalı/borçlu tarafından takibe, müvekkil şirkete herhangi bir borcu olmadığından bahisle haksız ve mesnetsiz olarak itiraz etiğini, davalı/borçlunun vâki haksız ve kötüniyetli itirazının iptalini teminen talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında süre gelen bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, müvekkil şirket tarafından, işbu davaya konu fatura bedeli yönünden herhangi bir ödeme yapılmadığını, somut olayda müvekkili şirketin, fatura bedelinin bir kısmını ödeyerek borcu kabul ettiği bir gibi sonuca ulaşılmaması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından sunulan mal ve hizmetler yönünden davacı yana ——- tanzim tarihli toplamda —– bedelli faturalar düzenlendiğini ve gönderildiğini, davacı yanın, müvekkilinin alacaklı olduğu işbu —- bedeli, öncelikle tanzim ettiği ——- tanzim tarihli toplamda ——— bedelli faturalara mahsup ettiğini, —–bakiyeyi de iş bu dava konusu faturaya mahsup ettiğini, hiçbir şekilde borcun ve davacı yanın iddialarını kabulü anlamına gelmemekle birlikte , müvekkili şirketin —- bedelin, davaya konu faturaya mahsup edilmesi halinde bakiye tutar — olduğunu, davacı yanın, takibe konu tutarı hangi gerekçe ile ————–olarak belirlediği ve alacağı bulunduğunu iddia ettiği hususunun anlaşılamadığını, davacı tarafın müvekkili şirketten hizmet alma taleplerinin, müvekkil şirket menfaatleri gereği sürekli olarak yerine getirilemeyeceğinin ifade edilmesi ve hali hazırda ekonomik dar boğazda olması ve konkordato süreci nedeniyle, bu defa kötüniyetli ve taraflar arasında mutabık kalınan şartlara aykırı şekilde huzurdaki davaya konu alacak talebinde bulunduğunu, davacı tarafın, taraflar arasında bir anlaşma yokmuşçasına, faturanın vadesinin gelmesi ardından derhal cebri icra yoluna başvurmasının ticari ve hukuki amacı ve gayesi de anlaşılamadığını, somut olay özünde, davacı tarafın, taraflar arasındaki anlaşma hükümlerine riayet etmekten imtina etmesi ile haksız menfaat elde etmeye çalışmasından ve müvekkili şirketin iyi niyetinin suistimal edilmesinden ibaret olduğunu, —- vade tarihli ——- sıra numaralı faturaya konu ve satışı gerçekleşmeyen ürünlerin çok büyük bir çoğunluğu da iade edilmek üzere hazır olduğunu, ancak malların misli mallar olması ve epey fazlaca olması hasebiyle, satılmışlar ise hangilerinin satıldığının ve hangi tarihte satıldığının, iadeye hazır ürünler ve tutarlarının mahkeme tarafından tespitinin yapılmasını bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava, talep ve şikayet haklarının saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasındaki mutabakata aykırı olarak ileri sürülen alacak iddiası kapsamında ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı/borçluya birtakım mal ve hizmet teslimi ve tedariki sağlandığını karşılığında ——- vade tarihli —— bedelli —– keşide edilerek davalı/borçluya tebliğ/teslim edildiğini ve müvekkili şirket, anılan faturanın bakiyesi olan ——— tutarında davalıdan fatura alacaklısı olduğunu ancak davalının söz konusu bakiye bedeli ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise —-tanzim ve — vade tarihli ——- sıra numaralı faturaya konu malların üçüncü kişilere satılmak ve satılmayan ürünlerin ise iade edilmek üzere müvekkili tarafından teslim alındığını, bu hususta taraflar arasında yazışmaların olduğunu savunmaktadır.
Taraflar arasında süre gelen bir ticari ilişkinin olduğuna ve —- vade tarihli —- NO’lu —– bedelli —- ve içeriğinin davalıya teslim edildiğine dair bir ihtilafın olmadığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın —– tanzim ve—– vade tarihli ——- NO’lu —– bedelli —— içeriği malların , davalı tarafın iddia ettiği gibi, malların 3. Kişilere satılmak ve satılmayan ürünlerin ise iade alınmak üzere teslim edilip edilmediği, taraflar arasında bu yönde bir iradenin olduğu tespit edildiği taktirde, ürünlerin ne kadarının satıldığı ne kadarının iadesinin gerektiği, bu kapsamda davacının davalıdan ne kadar alacağının kaldığı, noktalarında taplanmaktadır.
Taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacı tarafın— tanzim ve —- vade tarihli ———-NO’lu ———— bedelli —– içeriği malların , davalı tarafın iddia ettiği gibi, malların 3. Kişilere satılmak ve satılmayan ürünlerin ise iade alınmak üzere teslim edilip edilmediği, taraflar arasında bu yönde bir iradenin olduğu tespit edildiği taktirde, ürünlerin ne kadarının satıldığı ne kadarının iadesinin gerektiği, bu kapsamda davacının davalıdan ne kadar alacağının kaldığı,konularında rapor tanzimi için dosyanın mahkememizce resen seçilecek bir Mali Müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor mahkememizce teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar yönünden denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Buna göre yukarıda da değinildiği üzere Taraflar arasında süre gelen bir ticari ilişkinin olduğuna ve —– vade tarihli———- NO’lu ——- bedelli — ve içeriğinin davalıya teslim edildiğine dair bir ihtilafın olmadığı, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın —- tanzim ve —- vade tarihli —–NO’lu —– bedelli ——- içeriği malların , davalı tarafın iddia ettiği gibi, malların 3. Kişilere satılmak ve satılmayan ürünlerin ise iade alınmak üzere teslim edilip edilmediği, taraflar arasında bu yönde bir iradenin olduğu tespit edildiği taktirde, ürünlerin ne kadarının satıldığı ne kadarının iadesinin gerektiği, bu kapsamda davacının davalıdan ne kadar alacağının kaldığı, noktalarında taplanmaktadır.
Bilirkişi tarafından yapılan incelemede de dava konusu —— No’lu —- bedelli ———-muhteviyatının davalı stoklarında ——- tarihinde yapılan tespitte ——- toplam ——- tutarında malın halen orijinal ambalajlarında kullanılmamış vaziyette stoklarında yer aldığı,———- Toplam ———– tutarındaki malların satılmış olduğu,
Dava dosyası münderecatında mübrez delilerin ye ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacının ticari defter kayıtlarındaki tarafların mutabık oldukları fatura ve ödemeler üzerinden —— cari hesap alacak bakiyesinin, ——tarihli takip alacağı olan ———— uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili söz konusu malların üçüncü kişilere satılmak, kalanların ise iade edilmek üzere teslim alındığını savunmakta ise buna dair yazışma ve sair delilleri ibraz etmemiş olduğundan savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı vekili söz konusu hususlara dair yazışmaların müvekkilinin davacı tarafın mail alt yapısını kullanması nedeniyle yazışmaların davacının mail alt yapısından tespit edilebileceğini ve bu nedenle de davacının mail hesabı üzerinde inceleme yapılmasını talep etmiştir.
Ancak taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının normal bir alım- satım ilişkisi gibi irsaliyeli fatura ile malları davalı tarafa teslim ettiği, kabul etmediği bazı malları giriş fiyatı üzerinden ve hizmet bedelleri ile birlikte davacıya geri fatura ettiği, bu haliyle davalı tarafın savunmasına uygun bir ilişkinin söz konusu olamayacağı ve talebin doğrultusunda bir inceleme yapmanın yargılamaya bir etkisi olamayacağı anlaşılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalı borçlunun ———İcra Müdürlüğü ——— Sayılı İcra Dosyasına yapmış olduğu, itirazın iptali ile takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
2- Alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın ——– asıl alacağın %20′ si oranında davacı lehine İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 13.433,78 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.324,35 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 11.109,43 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 2.324,35 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 1.460,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 22.216,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Arabulucu ücreti olarak sarf edilen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020