Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/360 E. 2021/623 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/360 Esas
KARAR NO: 2021/623
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2019
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili,—– icra takibi başlatıldığını, davalı, böyle bir borcunun bulunmadığını, takibe koyulan faturalardaki malların ayıplı olduğu gerekçeleri takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Davalıya teslim edilen mallarla ilgili davalının, bir itirazda bulunmadığını, bir kısım ödeme dışında takibe konu faturalarla ilgili ödeme yapılmadığını, Davalıya ait malların davalının gözetiminde üretildiğini, davalının herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, Davalının zaman kazanmak için takibe itiraz ettiğini, Davalının ödemeyi geciktirmek için haksız iddialar ile vakit kazanmaya çalıştığını, Dava açılmadan evvel arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ancak anlaşamama ile sonuçlandığını ve huzurdaki davanın açıldığını, Davanın Kabulu ile Davalının %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatının kabulüne, takibin devamına ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili, malların ayıplı olduğu ilk etapta anlaşılmadığını, —- edildiğini ve mali ithal eden firma malların ayıplı olduğunu bildirmesiyle ihracatın durduğunu, Malların ayıplı olup olmadığı yargılama aşamasında ortaya çıkacak olduğunu, ayıplı malların depoda olduğunu, malların ayıplı olmadığını davacının ispat etmesi gerektiğini, belirterek zarar uğrayanın davalı taraf olduğunu Davalı, davanın ret edilerek davacının % 20 ‘ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderlerinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, Davalıya ait malların davalının gözetiminde üretildiğini, davalının herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, Davalının zaman kazanmak için takibe itiraz ettiğini, Davalının ödemeyi geciktirmek için haksız iddialar ile vakit kazanmaya çalıştığını iddia etmekte, davalı vekili ise, malların ayıplı olduğu ilk etapta anlaşılmadığını, —-adetinin ihraç edildiğini ve mali ithal eden firma malların ayıplı olduğunu bildirmesiyle ihracatın durduğunu, Malların ayıplı olup olmadığı yargılama aşamasında ortaya çıkacak olduğunu, ayıplı malların depoda olduğunu, malların ayıplı olmadığını davacının ispat etmesi gerektiğini, belirterek zarar uğrayanın davalı taraf olduğunu savunmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacının davalıya malların satıldığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayıp , taraflar arasındaki uyuşmazlık , malların ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, davalının herhangi bir ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Talimat mahkemesi marifetiyle görevlendirilen Makine Mühendisi Bilirkişi tarafından kilit mekanizmaları üzerinde inceleme yapılmıştır.
Yapılan inceleme ile, —- parçadan oluştuğu, — olduğu, —- üzerinde yapılan inceleme sonucunda—–ölçüden dolayı iki parçanın birleştirilmesi sırasında iki parça arasında boşluk oluştuğu, bu sebeple üst parçanın yuva içerisinde boşluklu bir şekilde hareket ettiği, dosya içerisinde davaya konu imalatlar ile ilgili olarak hazırlanmış olan teknik resimlere, ölçü ve toleranslara ait bilgilere rastlanılmamıştır. Bu sebeple ürünlerin sözleşme ve teknik resimlere uygun olup olmadıklarının tespiti mümkün olamamıştır.
Davalı ayıplı mal için davacıya bir ihtarname ile bilgi vermemiştir. Türk Ticaret Kanununun 23. Maddesi “c” bendinde;
Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir.
Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya inceletlirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci Fıkrası uygulanır. denilmektedir.
Bu maddeye göre ayıplı mal bildirim süresi en fazla 8 gündür. Bu süre içinde davalı, davacıya malların ayıplı olduğunu ihtar etmemiştir. Kaldı ki ayıp konusunda ispat külfeti alıcının üzerinde olmasına rağmen söz konusu kilit takımlarının taraflar arasında yapılan sözleşmeye ve davalının siparişlerine uygun olup olmadığına dair herhangi bir teknik resim de sunulmamıştır. Dolayısıyla davalı alıcı malların ayıplı teslim edildiğini ispat edememiş olup davacının takibe konu etmiş olduğu alacağını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun —- sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine — asıl alacağın %20’si oranında İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 3.693,66 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.012,81 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.680,85 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.012,81TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.125,10 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 2.980,82 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 144,28TL’nin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 7.829,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 1.360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre 1.259,06 TL davalıdan tahsiline, kalan 60,94 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021