Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/353 E. 2021/61 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/353 Esas
KARAR NO: 2021/61
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, —– dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatifin kuruluşundan, bu yana —- hakkında bilgi almak için kooperatifi aradığında ortaklıktan ihraç edildiğini öğrendiğini, bilgi istemek için —– ihtarnamesini gönderdiğini, parasal yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle ve —- ihtarnamenin tebliğ edilememesi sebebiyle —– yerine geçmek üzere kanuni sürelere uyularak ilanen tebligat yoluna başvurulduğu bilgisini aldığını, müvekkilin yerleşim yeri adresinin oimasma rağmen tebligatın iş yeri adresine gönderildiğini, bunun tebliğ edilememesi üzerine adres kayıt sistemindeki adresine tebligat gönderilmesinin İstenilmesi gerekirken bu usule uyulmadığım, Tebligat Kanununun 21/2 maddesine aykırı davranıldığım, müvekkiline ödeme ihtarı yapılmadan Kooperatifler Kanunu ile Anasözleşme hükümlerine aykırı şekilde ihraç edildiğini iddia etmiş; , ihraç kararının iptaline, bu hususta tedbir konulmasına ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili kooperatifin imar sorunları nedeniyle inşaat aşamasına geçemediğini, faaliyetlerini genel kurul toplantılarında tespit edilen aidatlarla sürdürdüğünü, —– —– tarihlerinde iki taksitte —- ödemesine karar verildiğini, bir sonraki genel kurulun yaklaşması sebebiyle borcunu ödemeyen üyeler hakkında yasal işlem başlatıldığını, , davacının kooperatifte bulunan adresine noter kanalıyla gönderilen —–adreste tanınmadığı gerekçesiyle geri geldiğini, kooperatifin ortağın güncel adresini araştırına yükümlülüğünün olmadığını, bu nedenle ,Tebligat Kanununun 28.maddesine göre hareket edilerek —–, 2.ihtar yerine geçmek üzere —- tarihinde ilanların yaymlatıldığını , ödeme yapılmaması sebebiyle yönetim kurulunca verilen ihraç kararının da yine aynı gazetenin —- tarihli nüshasında ilan ettirildiğini, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu , aynı usulle yapılan başka bir ihraç işleminin—– tarafından haklı bulunduğunu savunmuş, davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili — teslim tarihli dilekçesinde; —— yılında kurulduğunu, o tarihte kimlik numarası uygulamasının olmadığını ve ortakların kimlik numaralarının bilinmediğini, davacının da bu yönde bilgi ve belge vermediğini ve gönderilen ihtarnameye kimlik numarasının yazılamadığmı, tebligat yapılamayan üyeye kooperatifin gazete ilanı dışında tebligat yapma olasılığının olmadığını, kamu tüzel kişiliği ya da yargı organı gibi hareket ederek adres araştırması yapmasının beklenemeyeceğini, noterlerin sadece isimden adres araştırması yapamayacaklarını savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalının ihraç kararının usulüne uygun olup olmadığı, aidat ödenmesine ilişkin ihtarların ve ihraç kararının davacıya usulüne uygun olarak bildİrilİp bildirilmediği hususlarının araştırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Kooperatif ana sözleşmesi, ilgili Noterlikten ihtarlar ve tebligat parçaları celp edilmiş, dosya kooperatif uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi——– tarihli raporda ;
Kooperatiflerin görevleri arasında ortaklarının işyeri ve ikametgâh adresleri ile—— düzenlediği belgelere yazma mecburiyeti bulunmaktadır. Bu mecburiyet —– kurulan davalı kooperatif için de geçerli olduğu,
—- yılından beri davalı kooperatifin ortağı olduğu anlaşılan ve ——tarihli —–cetvelinde işyeri adresiyle yer alan ancak toplantıda hazır bulunmayan davacı, mezkur genel kurulda son ödeme tarihleri belirlenerek ortakların iki taksitte toplam —— ödemelerine ilişkin kararın gereğini yerine getirmediği,
Kooperatifler Kanununda ve anasözleşmede tebligatların ortağını işyeri adresine mi, ikametgah adresine mi, adresin birinde tebliğ imkanı bulunamaz ise ikincisine mi yapılacağı konusunda açıklama bulunmamaktadır. .Ancak kooperatiflerin ” karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet ” esaslarına dayanarak vücut bulan gönüllü bir örgütlenme şekli olması ve TMK 2.maddesi dikkate alındığında işyeri adresinde tebliğ edilemezse ikametgah adresinin denenmesi, bundan da sonuç alınmaz ise ——–üzerinden tebligatın Mernis adresine gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği yönünde bir kanaate varıldığı,
Davalı kooperatif önce anasözleşmenİn verdiği görev ve yetki doğrultusunda geciken alacağının tahsiline girişmiş, davacının işyeri adresine, —– ihtarname masrafının —— ödenmesi, aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağını bildiren ve ortaklıktan çıkarma işleminin ilk adımını teşkil eden birinci ihtarnameyi göndermiştir. Ancak, usulüne uygun olarak gönderilen bu ihtarname muhatabın adreste tanınmaması sebebiyle tebliğ edilemeden geri geldiği,
Davalı kooperatif bu durum karşısında ülke genelinde yayınlanan günlük bir gazetede davacının —- borcunun ve— ihtarname masrafının —-içinde ödenmesini isteyen, aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağını bildiren birinci ihtara ait İlanı, ödeme yapılmayınca — içinde ödenmesi ve aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağını bildiren ikinci ihtara ait ilanı yayınlatmış; bu ilanlardan sonuç alamayınca da aldığı —- tarihli ihraç kararım yine aynı —— nüshasında yayınlatmak suretiyle davacıyı ortaklıktan çıkardığı,
Kanun ve anasözleşmede ortaklara gazete ilanı yoluyla ihtar ve ihraç kararı tebliği yapılabileceğine ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Konu, Tebligat Kanununda , adresinin meçhul olduğu tespit edilen ve tebliği çıkaran merciin araştırmalarına rağmen de adresine ulaşılamayan kişiler hakkında uygulanan nihai bir yöntem olarak düzenlemiştir. —— Kooperatiflerin de Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak, yıllardır kooperatifle ilişkisi olmayan, aidat ödemeyen, “üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul eden”, “eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyan”, “adresi meçhul ” ortaklar İçin bu yola gidilebileceği kabul edilmektedir ———–Davacı, ihraç kararının gazetede yayınlamasından sonra kooperatife noter aracılıyla ——- göndererek, değişen işyeri adresi ile değişmeyen ikametgâh adresini (tekraren) ve telefon numaralarını bildirmiş, dava konusu genel kurul davetini ve aidat bildirimini almadığını, aidat ödemesini sehven yapmadığını belirtmiş, telefon görüşmesinde de bu hususları tekrarladığı anlaşılmıştır. Bunlar davacının ——bir ortak olmadığını, ortaya koymaktadır. Esasen davalı kooperatifin asgari ——-biçilen arsasına inşaat yapamadığı için Anasözleşmenin 21. Maddesi anlamında aidat toplamaması, davacının kooperatifle ilişkisini kesmesi için objektif bir sebep bırakmadığı,
Davalı kooperatif, alacağını tahsil etme hakkını kullanmak için; davacının ikametgâh adresine tebligat yapmadan,—– numarası üzerinden tebligatın Mernis adresine gönderilmesini talep etmeden, adresinin meçhul olduğuna dair bir tespit vc kendi imkânları ölçüsünde araştırma yapmadan, gazete ilanı yoluyla ihtar ve ihraç bildirimini yaparak davacıyı ortaklıktan ihraç etmiş; önemli bir zarara uğramasına yol açtığı,
Yapılan uygulamanın kooperatifçilik anlayışına, Türk Medeni Kanununun 2. Maddesine ve Tebligat Kanununun 28.maddesine uygun olmadığı sonucuna varıldığı, ———
Sonuç olarak;
-Davalı kooperatifin —– yılında kurulduğu, arazisinin imar durumu nedeniyle inşat yapma aşamasına geçemediği, anasözleşmenin 21. maddesi anlamında aidat toplamadığı, sınırlı faaliyetlerini ortaklardan toplanan cüzi paralarla sürdürdüğü; —- tarihli genel kurulda arazinin en az —- bedelle satılmasına karar verildiği,
-davacının — tarihli —— tutarındaki aidat borcunu süresinde ödemediği, davalı kooperatifin mezkur borcu ve yapılan noter masrafını ödemesi amacıyla işyeri adresine gönderdiği birinci ihtarnameyi, adresinin değişmiş olmasından dolayı alamadığı; ihtarnamenin tebliğ edilemeden geri geldiği,
-davalı kooperatifin birinci ve ikinci ihtarlar ile ihraç kararını ülke genelinde yayınlanan günlük bir gazetede ilan ettirmek suretiyle davacıyı ortaklıktan ihraç ettiği,
-davacının ihraç kararının yayınlanmasından sonra noter aracılığıyla kooperatife ——- tarihli yazıyı gönderdiği, bu yazısında değişen işyeri adresi ile değişmeyen ikametgah adresini ——- numaralarını bildirdiği, dava konusu genel kurul davetini ve aidat bildirimini almadığını, aidat ödemesini sehven yapmadığını belirttiği, telefon aracılığıyla da görüştüğü,
Bu tespitler çerçevesinde yapılan değerlendirmede: Davacının “üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul eden”, “eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyan” “adresi meçhul” bir ortak olmaması rağmen davalı kooperatifin alternatif imkanları ve zorunlu tespit araştırmaları yapmadan, davacıyı adresi meçhul bir kişi kabul ederek ihtar ve ihraç ilanlarını günlük bir gazetede yayınlatmak suretiyle ortaklıktan ihraç etmesinin, kooperatifçilik anlayışına, Tebligat Kanununa ve Türk Medeni Kanununa (madde 2) uygun olmadığı sonucuna varıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya içeriğine ve mevzuata uygun bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı hakkında davalı kooperatifin ——– kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin peşin harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 948,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada mevcut gider avansını karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/01/2021