Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/35 E. 2023/585 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/35 Esas
KARAR NO: 2023/585
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/02/2019
KARAR TARİHİ: 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.10.2018 günü saat 20:50 sıralarında; davalı —– sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı araç ile —– ayrımında seyir halindeyken, müvekkili——- plaka sayılı ——– müvekkilinin kendi şeridi içerisinde hareket ederken çarptığını, kaza sonucunda müvekkilinin ağır biçimde yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin ———-marka aracı ve cep telefonunun parçalandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, kaza sonucunda sürücü —— ehliyetsiz olduğunun kaza tutanağında tespit edildiğini, müvekkili kaza sonucunda bilincini kaybettiği için doğrudan hastaneye kaldırıldığını, bu sırada müvekkilinin gıyabında kaza tutanağı tutulduğunu, müvekkili hastanedeyken iyi niyeti dolayısıyla her ne kadar kazanın davalı—- kaynaklandığını bilse de davalının ceza hukukundan kaynaklanan bir yaptırımla karşılaşmaması için şikayetçi olmadığını, ancak zararlarının karşılanması beklentisinin doğal olarak devam ettiğini, müvekkilinin yüzünde kaza nedeniyle meydana gelen izin kalıcı olacağının doktorlar tarafından belirtildiğini, zararlarının tazmini için davalı ———yapmış oldukları başvurunun reddedildiğini, 02.10.2018 tarihli kaza tutanağından da görüleceği üzere davalı —- ehliyetinin olmadığı ve ehliyetiz olarak davalılardan —– maliki olduğu aracı kullandığının görüldüğünü, —– ehliyeti olmamasına rağmen risk alarak trafiğe çıkarak başta müvekkili olmak üzere birçok insanın hayatını tehlikeye atmış olduğunu, kaza tutanağı hazırlanırken davalı —— beyanlarından başka bir olguya dayanılmadan hazırlanan kaza özetinde müvekkilinin kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, dosya kapsamındaki delillerden davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun açıkça anlaşıldığını, kaza sonucunda müvekkilinin——marka aracının büyük hasar almış ve kullanılamaz hale gelmiş olduğunu, kaza sonucunda müvekkilinin ———- marka telefonu parçalanmış ve kullanılamaz hale gelmiş olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin sair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin yüzünde kalıcı olan izin tespiti ve geçici ve sürekli iş kaybının tespiti ve belirlenebilmesi için dosyanın ——— tevdini, müvekkilimizin parçalanmış telefonu, motorsikleti ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıpları ve diğer tüm maddi zararının tespiti amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdii ile şimdilik müvekkilinin motorsiklet ve telefonunun parçalanması nedeniyle oluşan zarar, tedavi giderleri, estetik ameliyat gideri, kazanç kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar ve tespit edilmesi halinde geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle 1.000 TL (Bin Türk Lirası) maddi tazminatın ve 15.000 TL (Yirmi Bin Türk Lirası) manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren—- avans faizi oranı uygulanarak davalılarca müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar ————-vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yüzünün yaralanmasının sebebinin davacının dikkatsizliği ve tedbirsizliği olduğunu, davacının motor kullanıyor olmasına rağmen kask takmadığını ve kendi hayatını tehlikeye attığını, davacının, kaza tutanağını tutan kolluk görevlilerinin tek taraflı beyanla tutanağı düzenlediği iddiasının gerçekliği bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının belirtmiş olduğu yüzündeki izin, davacının motor kullanırken kask takmaması sebebiyle gerçekleşmiş olup işbu sebeple manevi tazminat talebi ile estetik ameliyat taleplerinin reddi gerektiğini, hal böyle olunca, davacının kendi telaşı, dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu sebep olduğu bir olaydan müvekkilini sorumlu tutulmasının ve bir tazminat ödemeye mahkum edilmesinin kabulünün mümkün olmadığını beyan ile, müvekkilleri aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, hasar dosyası içerisinde de bulunan trafik zaptına göre de müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsü kusursuz olup müvekkili sigorta şirketine yapılan başvurunun eksik evrak nedeni ile red edilmiş durumda olduğunu, davayı kabul etmek anlamına gelmemekle beraber müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun aracın işleteni-sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı yanın meydana geldiği iddia edilen trafik kazasında müterafik kusurun bulunup bulunmadığının sayın mahkemece tespiti gerektiğini beyan ile dava şartı yokluğundan reddini, haksız ve hukuka aykırı olarak Sayın mahkeme de açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;Dava; hukuki niteliği itibariyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı davalı şirketin maliki olduğu —- plakalı aracın diğer davalı ——-sevk ve idaresindeyken, 02/10/2018 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki ———-plakalı motosiklete çarpışması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece hastane kayıtları celp edilmiş, sigorta şirketinden hasar dosyası temin edilmiş ve sosyal ekonomik durum araştırmaları yapılmış, —-müzekkere yazılarak davacıya kaza nedeniyle ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış, celp edilen kazaya ilişkin ——– soruşturma sayılı dosyasında davacının şikayetçi olmaması üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davacının dava dilekçesinde maddi tazminat taleplerini kalem kalem ayırmadığı anlaşıldığından talebini ayrıştırması için kesin süre verilmiş, davacı vekili 22/12/2021 tarihli dilekçesinde 1.000,00-TL’lik maddi tazminat talebinin müvekkilinin motorsiklet ve telefonunun parçalanması nedeniyle oluşan zararı için 100 TL, Tedavi giderleri (Estetik ameliyat gideri dahil) için 200 TL, Kazanç kaybı için 100 TL, Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar için 100 TL, geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle doğmuş ve doğacak zararları için 500 TL olduğunu bildirmiştir. Dosya kapsamına 03.05.2014 tarihli Usta Öğreticilik Belgesi sunan ve aşçılık mesleği icraa ettiğini beyan eden davacının emsal ücretinin belirlenmesi için ———– yazılan müzekkerelere cevap verilmemiş, davacının dava dilekçesinde 02.10.2018 kaza tarihinde çalıştığını beyan ettiği ———– isimli iş yerine müzekkere yazılarak davacının işletmelerinde çalışıp çalışmadığı, çalışması durumunda ne kadar maaş aldığı hususları hakkında bilgi verilmesi istenmiş, gelen müzekkere cevabında davacının 05.11.2018 kaza tarihinden sonra işe başlayıp 01.12.2019 tarihinde işten ayrıldığı bildirilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti için dosya — tevdi edilmiş,—– tarafından tanzim edilen 04/12/2019 tarihli raporda özetle:” ————-tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği Deri Hastalıkları, Hipertrofik Keloid ve Skar dokusu Hafif -1 %5 olduğuna göre; tüm vücut engellilik oranının %5.0 (yüzdebeşnoktasıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği” yönünde oy birliği ile görüş bildirilmiştir.Mahkememizce kusur oranının tespiti için trafik kazaları konusunda uzman trafikçi/makine mühendisi kusur bilirkişisinden 30/03/2020 tarihli rapor alınmış, bilirkişi raporunda;” Trafik Kazası Tespit Tutanağında; olay mahali bölünmüş Otoyol, emniyet şeridi mevcut, hava açık, vakit gece, yüzey kuru, zemin asfalt, yatay güzergah düz, düşey güzergah eğimsiz, emniyet şeridi-banket var, yol şerit çizgisi var, trafik işaret levhası işaretlenmemiş, aydınlatma var(bozuk), görüşe engel cisim yok, oluş şekline göre kaza türü yan yana çarpışma, ilk çarpma yeri yol üzerinde, kazaya etken yol sorunu işaretlenmemiş, kaza öncesi otomobil sürücüsünün düz seyir halinde olduğu, otomobil sürücüsünün sürücü belgesinin olmadığı,—– sürücüsünün kaskı yok olarak işaretlendiği,olay anına ilişkin görgüye dayalı tanık beyanı olmadığı, davacı sürücünün yerleşim yeri dışında gece vakti bariyer ile bölünmüş ——–seyir halinde iken olay yeri —-ayrımında şerit değiştirdiği esnada — plaka sayılı araçla çarpıştığını belirttiği hususu dikkate alınarak kusur yönünden değerlendirme yapılmış olup, mahal şartlarını, mevcut trafiğin seyir durumunu dikkate almadan kontrolsüz şekilde şerit değiştiren davacı motosiklet sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü —— kusursuz olduğu kanaatine
varıldığı ” yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından kusur raporuna itirazla, —— ait uzman görüşü dosya kapsamına sunulmuş, 14.09.2020 tarihli teknik bilirkişi mütalaasında; davalı sürücü ——– %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücü —— ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davaya konu kazada tarafların kusur oranının tespiti için dosya —–tevdi edilmiş,——-tarafından tanzim edilen 07/01/2021 tarihli raporda özetle:”Dosyada mevcut tüm beyanlar, dava ve cevap dilekçeleri, itirazlar, ——– yetkili servisi tarafından hazırlanan tespit tutanağı ve irsaliyeli fatura, bilirkişi raporu ve mütalaası, kaza tespit tutanağı ve kroki ile birlikte tüm dosya kapsamındaki mevcut diğer belgeler incelendiğinde, mevcut verilerle kazanın —- şerit değiştirdiği sırada mı yoksa —– şeridinde hareket halindeyken ——- arkadan çarpması şeklinde mi meydana geldiği hususunda kesin bir kanaate varılamadığı, bu nedenle takdir Mahkemeye bırakılarak alternatifli kusur izafesi yoluna gidildiği;
1.Durumda; kazanın ——– şerit değiştirdiği sırada meydana geldiği hususunun kabulü halinde; Davacı sürücü ——- idaresindeki ——– ile seyir halindeyken gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, olay mahalline geldiğinde şerit değiştirme manevrası öncesi gireceği şeritteki trafik akışına dair gerekli-yeterli kontrolleri yapması ve bu şeridin müsait olduğuna emin olduktan sonra manevrasını gerçekleştirmesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, gireceği şeritte seyir halinde olan —— varlığına rağmen gerçekleştirdiği manevra ile de kazaya sebebiyet verdiği dava konusu olayda asli kusurlu olduğu
2.Durumda; kazanın — şeridinde hareket halindeyken — —-arkadan çarpması şeklinde meydana geldiği hususunun kabulü halinde; Davalı sürücü ——— idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken seyrini görüş alanını kontrol altında bulundurarak dikkatli bir şekilde sürdürmesi ve önünde seyir halinde olan araçlarla arasına yeterli takip mesafesi bırakması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, olay mahalline geldiğinde davacı sürücü idaresindeki motosiklete karşı zamanında etkin tedbir almaksızın arkadan çarptığı olayda, asli kusurlu olduğu,Her iki durumda da mevcut dosya içeriğinden kaza sırasında kaskının takılı olmadığı anlaşılan davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı dikkate alınmadan kazanın oluşumundaki sürücülerin kusur durumu gözetilerek kazanın irdelendiği ” belirtilmiştir.———raporunun terditli şekilde tanzim edildiği, buna karşın 30/03/2020 tarihli raporda ise davacının tamamı ile kusurlu bulunduğunun rapor edildiği, ——— rapor arası mübayenetin denetimi ile giderilemediği anlaşıldığından dosya 02/10/2018 tarihli trafik kazasında kusur durumlarının belirlenmesi amacı ile ——– kürsüsünde görev yapan/yapmış 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 20/10/2021 tarihli raporunda özetle;” olayın her iki tarafın iddialarına uygun olarak iki farklı şekilde de gerçekleşmesinin mümkün olduğu ancak hangi hale göre olayın cereyan ettiğinin ettiğinin kesin olarak ortaya konamadığı, dolayısıyla, tarafların olaydaki kusur durumlarının tespitinin mümkün olmadığı sonucuna varıldığı, takdiri Yüksek Mahkemeye ait olmak üzere, ——- kararlarında hükme bağlandığı gibi, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi kabul edilerek, kusurun ilke olarak yarı yarıya paylaştırılmasının uygun olacağı, dolayısıyla, dava konusu olayda, otomobil sürücüsü, davalı ——– ve —— sürücüsü, davacı ——– hatalı sevk ve idaresinin, eşit oranda, % 50’şer oranda etkili bulunduğunun kabulünün uygun olacağı” yönünde sonuç ve kanaat bildirmiştir.Davacının kaza nedeni ile meydana gelen yaralanmaların sabit ize neden olup olmadığı sabit ize neden olmuş ise bu izin estetik tedavi ile gideriminin mümkün bulunup bulunmadığı, estetik tedavi ile giderimi mümkün bulunmakta ise davacının estetik tedavisi yöntemi ile kaza öncesi haline kavuşması için yapması gereken masrafın toplam bedelinin ne olduğu konusunda estetik konusunda uzman doktor —— bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi alınan 09/05/2022 tarihli raporda özetle; “.. davacı vekili tarafından tarafına iletilen davacının güncel fotoğraflarının incelenmesinde Saçlı deri sol paryeto-temporal bölgede saçlar arasında kalan yaklaşık 8cm uzunluğunda cilt renginde iz olduğu, burun sol tarafta 2cm çapında yuvarlak şekilli ciltten hafif açık renkli iz olduğu, sağ yanakta yatay seyirli yaklaşık 5x1cm boyutunda pembe renkli yukarısında cilt altı mavi renkli leke olan atrofi telenjektazik hafif çökük iz olduğu, sağ el sırtı 3.parmak——– eklem hizasında cilt ile benzer renkte yaklaşık 2×1.5cm çapında iz olduğu, bacakta iki adet 2×1 cm boyutunda
ciltten hafif koyu renkli iz olduğu tespit edildiği, Davacının incelenen güncel fotoğraflarına ve tüm dosya kapsamına göre 02/10/2018 tarihinde karıştığı kaza nedeni ile oluşan yaralanmaların sabit ize neden olduğu, izlerin estetik tedavi ile yok edilmesi ya da kaza öncesi haline kavuşması mümkün olmayıp, izlerin azaltılması için gerekli estetik tedavisi masrafının toplam bedeli 14.705,00- TL olacağı ..” yönünde görüş bildirmiştir. Mahkememizce davacının maddi tazminat istemleri yönünden hesaplama yapmak üzere dosya aktüer ve makine mühendisi bilirkişiden oluşacak heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti davacının kazanç durumuna göre 3.seçenekli hesaplama yaptığı 31/01/2023 tarihli raporunda özetle:” kazada sürücülerin % 50-%50 kusur sorumluluklarına göre değerlendirme yapıldığı,1. Seçenekte : Davacının—— hizmet dökümüne göre kazancının yasal asgari ücret seviyesinde olduğu durumuna göre yapılan değerlendirmeye göre; (2) Haftalık Geçici İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 374,06 TL , % 5 Oranındaki Sürekli İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 125.574,62 TL ,Estetik Tedavi Gideri Sebebiyle Maddi Zararı = 7.352,50 TL
—– Plakalı —— Hasarı Nedeniyle Maddi Zararı + 594,57 TL
olmak üzere Maddi Zararları Toplamı = 133.895,75 TL olduğu2. Seçenekte: Davacının 2022 yılı SED araştırmasına göre kazancının Yasal asgari ücretlerin 2,116 katı seviyesinde olduğu duruma göre yapılan değerlendirmeye göre; (2) Haftalık Geçici İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 791,51 TL ,% 5 Oranındaki Sürekli İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 225.842,82 TL , Estetik Tedavi Gideri Sebebiyle Maddi Zararı = 7.352,50 TL , ———- Plakalı Motosikletin Hasarı Nedeniyle Maddi Zararı + 594,57 TL olmak üzere Maddi Zararları Toplamı = 234.581,40 TL olduğu,3. Seçenekte: Davacının tanıklar tarafından beyan edilen 2018 yılı kazancının Yasal asgari ücretlerin 3,119 katı seviyesinde olduğu duruma göre yapılan değerlendirmeye göre; (2) Haftalık Geçici İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 1.166,69 TL
,% 5 Oranındaki Sürekli İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 315.958,42 TL , Estetik Tedavi Gideri Sebebiyle Maddi Zararı = 7.352,50 TL , —— Plakalı Motosikletin Hasarı Nedeniyle Maddi Zararı + 594,57 TL olmak üzere Maddi Zararları Toplamı = 325.072,19 TL
olduğu ” belirtilmiştir.Davacı vekili 08/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.seçenekte hesaplanan geçici-sürekli iş göremezlik maddi tazminat alacaklarının 226.634,33-TL, estetik gideri için 7.352,50-TL, motosiklet hasarı için 549,57-TL olmak üzere maddi tazminata ilişkin zarar toplamının 234.581,40- TL olarak belirlendiğini, dava dilekçesinde maddi zararlar toplamı olarak 1.000-TL talep edildiğinden aradaki fark 233.581,40 TL kadar davalarını ıslah ettiklerini beyan etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Eldeki davada, birden fazla kusur raporu alınmış olup kusur yönünden son alınan teknik heyet raporunda kazanın her iki sürücünün de beyanına göre gerçekleşme ihtimali bulunduğu ancak hangisinin kusurlu olduğu kesin olarak tespit edilemediğinden tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca kusurun taraflara yarı yarıya paylaştırılması yönünde değerlendirme yapılmış olup, ——– heyet raporu —— ve somut olayın özelliklerine uygun ve hükme esas alınmaya elverişli olduğundan mahkememizde de kazanın meydana gelmesinde tarafların eşit oranda kusurlu olduklarının kabulü yönünde kanaat oluşmuş, davacının 02/10/2018 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre ——— raporunda belirlenmiş %5 oranındaki maluliyet tespitine ve aşçılık belgesi bulunan davacının kazancının yasal asgari ücretlerin 2,116 katı seviyesinde olduğu duruma göre yapılan tazminat hesaplamasının hükme esas alınması uygun bulunmuştur.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hâkim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK’nin 52’nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse —— süreklilik kazanan kararlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda, Kaza Tespit Tutanağında kaza anında motorsiklet kullanan davacının kask ve vücudunu koruyucu ekipman kullanmadığı belirtilmiş olup, kazaya ilişkin fotoğraflarda da görüldüğü üzere davacının kazaya bağlı yüz ve el bölgesinde gelişen kalıcı arazlarının meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığından hükme esas alınan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirim yapılmasına gerek görülerek, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı kazada yaralanması sebebiyle davalılar ———–manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———–gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında yaralanıp %5 oranında maluliyete uğrayan ve %50 kusuru bulunan davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik durumu, kaza tarihi nazara alınarak takdiren 12.000,00-TL, manevi tazminatın davalılar ———– müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamış, davalıya ait aracın kullanım amacının hususi olduğu tespit edilmekle yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketinin davadan önce 11/12/2018 tarihinde temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından bu tarih itibariyle faize hükmedilmiş, neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
— maddi tazminatın davalılar ——- kaza tarihinden itibaren, davalı —— temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 46.362,80-TL maddi tazminat isteminin reddine
2-DAVACININ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
12.000,00-TL manevi tazminatın davalılar ———kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 12.870,87-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,65-TL harç ile dava esnasında yatırılan 1.000,00-TL ıslah harcı toplamının mahsubu ile arta kalan 11.816,22-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Maddi tazminat talebi yönünden, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,65-TL harç ile dava esnasında yatırılan 1.000,00-TL ıslah harcı toplamı olan 1.054,65‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 819,72-TL harcın davalılar ———–müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 29.262,79-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılar Davalılar ———— alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar ——- lehine takdir olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILAR ————- VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan 6.656,25-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 5.345,09 TL’sinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.835,03 TL’sinin davalı — 1.835,03 TL’sinin davalı——-davalı ———— tahsili ile DAVACI TARAFA VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı ———– tarafından yapılan 40,10 TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına göre 8,16-TL’sinin davacıdan alınarak DAVALI ———- VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı ——– tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin ret/dava değeri oranına göre 19,74-TL’sinin davacıdan alınarak DAVALI —- VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
13-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 363,90 TL’sinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan davalı ——- davalı —- arta kalan 332,18-TL’sinin davalı ——- arta kalan 260,02‬ TL’sinin ise davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
14-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/06/2023