Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/329 E. 2020/691 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/329 Esas
KARAR NO : 2020/691
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olup müvekkilimin, davalıdan cari hesap ve faturalardan kaynaklanan alacakları bulunduğunu, davacının, davalı şirket, taraflarına icra takibi yönelttikleri, müvekkiline karşı herhangi bir borçlarının olmadığından bahisle borca ve ferilerine itiraz edip takibi durdurduklarını, dava şartı olarak belirlenen arabuluculuk yoluna da gidildiğini, arabuluculuk görüşmeleri müzakere aşamasına geçemeden anlaşmazlık ile sonuçlandığını, alacakları için mahkemeden davalının menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine tedbir konulması için ilgili yerlere müzekkere yazılmasını ve bu sürecin olumsuz olma olasılığına karşı davalının fiilen çalıştığı tespit edilen adreslerinde de ihtiyati tedbir gibi haciz işlemi tatbik edilmesini, alacak likit olduğundan dolayı davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına da hükmedilmesin, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf her hangi bir cevap vermeyerek davayı inkar yolunu seçmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1———-,
2——
3——-
5—-
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava; taşıma ilişkisinden doğan borcun tahsili amacıyla tertip edilen faturaya dayalı başlatılan icra takibine, vaki itirazın iptal istemine ilişkindir.
Davacı, —— tarihinde, —-dosyası üzerinden, davalı aleyhine takibe geçerek; —– alacağın, yıllık —-birlikte tahsilini talep etmiştir. Borçluya —– tarihinde örnek No:7 Ödeme emri tebliğ edilmiş ve ——tarihinde borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel hüküm ihdas edilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
Doktrinde fatura; satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir. Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. ——
Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.——-
Açık hesap ilişkisi ise; önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde, taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK.’ndaki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Davacının iddiaları ve davalının savunmaları bu esaslarda incelendiğinde takibe konu faturadaki isteminin haklılığını davacının davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtları gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 6100 sayılı HMK.’nın 222. Maddesi dava ve inceleme tarihi itibari ile;
“(1)Mahkeme; ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır,” hükmü düzenlenmiştir.
“Taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise açık hesap ilişkisinin olup olmadığı açık hesap ilişkisi bulunuyor ise davacının davalıdan açık hesap ilişki kapsamında tanzim eylediği faturadan dolayı davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı yönünde çekişmenin toparlandığı anlaşıldı.” şeklinde bulunduğu anlaşıalrak bilirkişiden belirlenen uyuşmazlık noktalarında rapor tertibi için dava dosyası Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından ibraz edilen raporun denetimi ile de ; Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde Davalıdan —-alacaklı olduğu, Davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde Davacıya —— borçlu olduğu tespit edilmiş ve taraflar ticari defterleri arasındaki farklılığının davalının cari hesaplarında kur farkı işletmediği ve kur farkından
Kaynaklandığı başka deyişle davacının uyuşmazlı konusu faturadaki hizmeti davalıya verdiği tespit edilmiştir.
Davacının İcra takibine konu ettiği alacağın Davacı——–bedelli navlun faturasından kaynaklandığı ve davacı tarafından icra takibine konu navlun hizmetinin verildiği hususunda CMR belgesi üzerinde yazan brüt ağırlıklar, kap adetleri ve plaka bilgileri eşleştiği, CMR üzerinde gönderen Davalı ——— hizmetin gerçekleştirildiği, alacağa konu faturanın ——- fatura şeklinde tanzim edildiği, faturanın Davalı şirkete teslim edilerek ——- adresine tebliğ edildiği, davacı şirketin —–dönemine ait——-tutarında satım yaptığına dair beyanda bulunduğu, davalı şirketin—— dönemine ait—–tutarında alım yaptığına dair beyanda bulunduğu anlaşılarak davacının takipteki asıl alacağı yönünden alacağın sübuta erdiği ancak davalının takip öncesi faiz talebi için temerrüde düşürülme şartının davacı tarafından yazılı delil ile ispat edilememesine göre bu yöne isabet eden isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1a-)Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı borçlunun ———- kayıtlı takip dosyasında borca itirazının İPTALİ ile takibin —— asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Takip Öncesi İşlemiş faize Yönelen talebin REDDİNE,
1b-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine değin —————- alacaklara– yıllık vadeli hesaba uygulanan en yüksek faiz oranını esas alınarak belirlenecek faizin 3095 sayılı 4/a maddesi gereğince UYGULANMASINA,
1c-Kabule Konu asıl alacağın takip tarihi itibari ile %20 sine isabet eden ——- davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Arabulucuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3a-Alınması gerekli 298,90 TL harçtan peşin alınan 77,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 221,50 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3b-Davacı tarafından yatırılan 77,40 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafça sarf edilmiş, toplam 864,10 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 834,25 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 156,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Arabulucuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okonup anahatları ile anlatıldı. 08/12/2020