Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/324 E. 2021/749 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/324 Esas
KARAR NO: 2021/749
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2019
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Tarafların uzun süredir cari hesap sisteminden kaynaklanan sözleşme ve ticari teâmül uyarınca yürütülen bir ticari ilişki içerisinde olduğunu, davacı yanın davalı şirketten kontak lens ve solüsyon ürünlerini temin ettiğini davalı yanın yıllarca davacının —- —- kullandığını, Davalı yanın, davacı şirketin yaygın lojistik ağını kullanarak kendi ürünlerinin bilinirliğini arttırdığını ve bu sayede davacı yan üzerinden mallarının daha seri ve güvenli bir sistemle satışını sağladığını, Davacı yanın——–siparişlerini aynı gün içerisinde ulaştırdığını, davacı yanın bu minvalde çalışmaya devam etmesinin de ancak davalı şirketin pazarlama desteğini kullanması suretiyle mümkün olduğunu, Davalı yan tarafından —- öncesi ıllarda belirli baremler dâhilinde sağlanan pazarlama desteği, davacı yanın taraflar arasındaki ticari ilişkiyi —- için davacı yan tarafından sağlanmadığını, Taraflar arasında her sene başında düzenlenen —- davalı yanın en büyük alıcısı konumundaki davacının, belirli baremler dâhilinde indirime de hak kazandığını ve bu indirimlerin haricinde pazarlama desteğini de haiz olarak sektörde en İyi hizmeti vermeye devam ettiğini, ancak davalının bu kötü niyetli tavrı ve keza davalıdan daha az oranda mal alan optik mağazalara pazarlama desteği sağlamasının, TTK hükümleri karşısında haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenler ile davalı şirketin tek taraflı irade beyanı ile —- tarihinde taraflar arasın dek ticari ilişkiyi feshetmesi ve bundan dolayı pazarlama desteğinin yeniden tesis edilmemesi sebebiyle davacı şirketin uğradığı şimdilik —- oluşan temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak ticari avans faiziyle davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı şirket, dava dışı ——–gerçekleştirdiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davalı yanın başka toptan ve perakende alıcı firmalara da ürün satışı yaptığını, davacı yanın ise davalının ürünleri içinde başka firmaların kontak lens ürünlerinin satışını yaptığını, yani taraflar arasındaki hukuki ilişkide münhasırlık bulunmadığını, Davalı yan tarafından, davacı yana —- ihtarnamenin gönderildiğini ve davacı ile olan hukuki ilişkisini haktı nedenle feshettiğini, davalı yan, almış olduğu ticari karar sonucunda tüm toptan satış müşkil karşı uyguladığı pazarlama desteği uygulamasını davacı yan ile hukuki ilişkinin sona erdirildiği tarihten çok önce — tarihi itibariyle sona erdirdiğini, Davalı yanın, lens depolarına artık pazarlama desteği verilmemesi yönünde almış olduğu kararı —- davacı şirket yetkilisi —- davacı yana bildirildiğini, davacı yan tarafından, — internet gazetesi üzerinden davalı yan aleyhine asılsız iddialarda bulunulmaya başlandığını, davalı yan tarafından bu eylemlere karşı hukuki yollara başvurulduğunu ve gerçeğe aykırı bu yazıların kaldırttırıldığını, Davacı yan tarafından yapılan, davalı yan ürünlerini tanıtması veya bilinirliğini artırması iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı yanın tanınmış bir marka olduğunu ve —–yılından beri yer aldığını, davacı yanın, müvekkil şirket ürünlerinin satışını hem kendisi hem de başka firmalar aracılığı ile de gerçekleştirdiğini, Davacı yanın davalı yana karşı açmış olduğu diğer davalarda, elinde kalan ürünleri iade etmeye çalıştığını ve zarara uğradığını iddia ettiğini, iddiasının aksine davacı yanın davalı yandan en büyük alım yapan şirket olmadığını, davacı yanın davalı yandan alım yapan diğer firmalar arasındaki oranının son üç yılda çok ciddi oranda azaldığını ve hatta —- düştüğünü, bu nedenler ile; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına”; karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle meydana gelen zararın tazminine ilişkindir.
Yukarıda özetlenen iddia ve savunmalar kapsamında uyuşmazlığın; davalı tarafın taraflar arasındaki ticari ilişkiyi feshetmesinin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı, feshin haksız olması halinde davacının fesih nedeniyle meydana gelen pazarlama desteğinin çekilmesi sonucu zararın ne kadar olduğu, bu kapsamda herhangi bir zararın tespiti halinde davacının meydana gelen zararı davalıdan talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin seyri ve davalının pazarlama desteğini kesmesi nedeniyle davacı zararının tespiti için taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmıştır.
Davacının —- defter kayıtlarının, usulüne uygun tutuluğu, HMK 222. Maddesine göre lehine delil niteliği taşıdığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre — borçlu
olduğu, Davacının ticari defter kayıtlarına göre —–
iade faturası düzenlediği, davacının ticari defter kayıtlarına göre — alacaklı olduğu, Davacının davalı adına —-
tutarında—- düzenleyerek ticari defterlerine
kaydettiği tespit edilmiştir.Davalının —– yasal ticari defter kayıtlarının, HMK 222. maddesine göre lehine delil niteliği taşıdığı, Davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıdan — alacaklım olduğu, davalı davacının düzenlediği, — faturalarını ticari defterlerine kaydettiği , davalının — yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacının —- tutarlı iade faturalarının yer almadığı, davalının ticari defter kayıtlarına göre —- alacaklı
olduğu tespit edilmiştir.
Davacının —— fatura düzenlediği, davacının binlerce iade
faturası düzenlediği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı —-
kriterlere göre hesaplandığı tespit edilmemiştir.
Davacının, davalıdan —–
incelenmesi sonucunda;
– Satışların Maliyetinin—– davalı ile olan ticari ilişkinin bitmesinden sonra —-düştüğü, – — olduğu,- —- gerçekleştiği,—-gerçekleştiği, —- olduğu, —-olduğu,-Davacının karlılığının —- yılında zarara etmesinin—– kaynaklandığı,-Davalının — davacının—- etkilemediği, -Davacının —- davalıdan mal alımlarının yıllar itibarı ile artış gösterdiği, —- alımlarının yaklaşık — düştüğü,-Davacının davalıdan mal almayı durdurmasının —– etkilemediği tespit edilmiştir.
Davacı vekili, davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi haksız bir şekilde feshettiğini iddia etmektedir.
Davacı taraf , —- ihtarname ile davalının kendisine ait internet sitesinde, şirketleri hakkında yaptığı kötüniyetli açıklamalar yapmasını, —- mal alamını da durdurduklarını gerekçe göstererek, taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiklerini ihtar etmiştir.Davalı taraf —- ihtarnamesi ile, yapılan açıklamaların, davalının sözleşmeye uygun davranmasını sağlamak için yapıldığını, kötüniyetli açıklamalar olmadığını, davalı tarafa ait ürünlerin sahtelerinin piyasada yaygınlaşmasına dair kendilerini aydınlatmadığını belirterek, haklı fesih şartlarının oluşmadığını bildirmiştir.
Dava dosyası incelendiğinde taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, cari hesap ilişkisine ve sözlü mutabakata dayalı bir ilişki söz konusu olduğu görülmektedir. Bu ilişkide davalı, davacıya ürün ile birlikte pazarlama desteği de vermektedir. Yukarıda mali incelemede de belirtildiği üzere davacı tarafın davalıya keşide ettiği faturalar bulunmaktadır. Bu kapsamda taraflar arasındaki ilişkide davalının, ürün ile birlikte pazarlama desteği de vereceği şeklinde bir mütabakatın olduğu anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte dava dosyası incelendiğinde davalının, davacı şirket yetkilisine gönderdiği —-ile artık pazarlama desteği veremeyeceğini bildirdiği ve bu konuda davacı şirketin müspet vukufunun sağlandığı anlaşılmıştır. TTK m. 18 uyarınca basiretli davranması gereken davacı şirket bu bildirim üzerine, davalının eyleminin haksız olduğuna yönelik bir iddia ile sözleşmeyi feshetmek veya sözleşmeye uymaya davet etmek yerine, değişen yeni sözleşme koşullarına uygun olarak ticari ilişkiyi sürdürdüğü görülmüştür. Diğer bir anlatımla, sözlü mutabakata dayalı olarak başlayan ilişki, aynı şekilde değiştirilmiş ve yeni koşullarda uygulanmaya devam etmiştir.
Devamla davacının,—– davalıdan mal almayı durdurduğunu sektöre duyurduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla ilişki bu açıkla ile fiilen sonlandırılmıştır. Bu açıklamayı müteakiben davalı hakkında açıklama, beyan ve şikayetlerini sürdüren davacının bu eylemleri neticesinde taraflar arasındaki güven prtamı ve ticari ilişki iyice sarsılmış ve nihayet — ihtarname ile sözleşme ilişkisi davalı tarafça sonlandırılmıştır.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ürün ile birlikte pazarlama desteği de verileceğine ilişkin taraflar arasındaki mutabakat, — tarihi itibariyle davalı tarafından değiştirilmiş, davacı taraf değişen yeni koşullar çerçevesinde ilişkiyi sürdürmeyi tercih etmiş, —tarihi itibariyle :davalıdan mal almayı durdurduğunu açıklamıştır. Taraflar arasındaki güven ortamının sarsılması nedeniyle davalı tarafça sözleşme — tarihi itibariyle feshedilmiştir. Bu şartlar altında, davalıdan mal almayacağını sektöre duyuran, açıklama ‘ve eylemleri ile güven ortamının sarsılmasına sebep olan davacının eylemleri üzerine davalının sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayandığı kanaatine varılmıştır.
Öte taraftan— taraflar arasındaki mutabakata dayalı olarak davalı tarafça verilen bir ödemedir. Davalı taraf, — bu desteği sunmayacağı iradesini karşı tarafa ulaştırmış olup karşı tarafça bu duruma itiraz edilrhemiş, aksine ticari ilişki sürdürülmüştür. Bu durumda, taraflar arasında pazarlama desteği ödenmesi gerektiği yönündeki mutabakatın — tarihi itibariyle değiştirildiği ve basiretli tacir olan davacının itiraz etmek yerine ilişkiyi değişen koşullara uygun olarak sürdürdüğü ve bu kapsamda pazarlama desteğinin çekilmesi gerekçesiyle davacını davalıdan herhangi bir tazminat talep edemeyeceği sonucuna varılmış olup davanın reddine kara vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harçtan alınması gereken 59,30 TL harçtan mahsubu ile artan 111,48 TL harcın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 5.205,70 TL yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021