Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/31 E. 2019/548 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1035 Esas
KARAR NO : 2019/537
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2018
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Borçlunun İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas Sayılı İcra Takibine Vaki Haksız Ve Kötüniyetli İtirazın İİK. 67. Maddesi Uyarınca İptali İle Takibin Devamına, Ayrıca Davalı Borçlu Aleyhine İİK. Madde 67/2 Maddesi Gereğince Alacak Miktarının%20’sinden Az Olmamak Üzere İcra İnkar Tazminatına Karar Verilmesi Talebimizi İçerir Dava Dilekçemizin Sunulması İsteminden İbaret olduğunu, haklı davamızın kabulü ile, davanın, müvekkil tarafından fazlaca önem arz ettiğinden ve de mahkemenizce verilecek kararın infazının imkansızlaşmaması için öncelikle davalının müvekkilin alacağını karşılayacak kadar olan malvarlığına devir ve sınırlayıcı hakların kurulmasını önleyici tedbir konulmasına, davalı-borçlunun istanbul anadolu icra müdürlüğü ———- e sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şahıs tarafından haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.
Davacı uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; taraflar arasında satım sözleşmesinden kaynaklanan açık hesap alacağına dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün————- Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK. 89. maddesine göre; iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme, cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı madde de; cari hesap sözleşmeleri yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir.
Buna göre; taraflar arasında, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından TTK.’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Açık hesap ilişkisi ise; önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde, taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK.’ndaki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir ————–
Bu kapsamda somut olayda da taraflar arasında açık hesap ilişkinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 6100 sayılı HMK.’nın 222. maddesinde;
“(1)Mahkeme; ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır,” hükmü düzenlenmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.
Davacının TTK. hükümlerine uygun ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtları itibari ile davalıdan 1.995,00 TL alacaklı bulunduğu,bu alacağın ticari defterler yanı sıra davalının sigortalı çalışanına teslim edilen sevk irsaliyelerine de dayandığı bu şekilde davacı tarafından teslim olgusunun da ispatlandığı, davalının ise mahkememizin ara kararına rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği ve bu şekilde defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, SMM bilir kişisi tarafından ibraz edilen teknik raporun bu yönü itibari ile denetime elverişli bulunduğu, objektif ve bilimsel olduğu anlaşılmakla raporun hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılarak davacı tarafından ikame edilen davada takipte borçlu itirazının asıl alacak yönünden isabetsiz bulunduğu anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce; inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit  bir alacaktan söz edilemez ——–
Takibe konu alacak;açık hesap ilişkisinden kaynaklandığından,davacının defter ve kayıtları yanı sıra davalıya teslim edilen sevk irsaliyeleri ile alacağın varlığı davalı tarafından önceden belirlenebilir, likit nitelikteki alacak yönünden icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Nihai olarak davacı tarafından davalı aleyhine girişilen icra takibi ile açık hesap ilişkinin devamında davalının temerrüte düşürülmüş bulunduğu,öncesinde davacı tarafından davalının temerrüte düşürüldüğü ispat edilmediğinden takip öncesi istenilen işlemiş faiz alacağının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2-Davalı-borçluların İstanbul Anadolu 2.İcra Müdürlüğünün———- esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın Kısmen İptaline ve takibin 1.995,02 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan 399.00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 136,27 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 36,04 TL (İcra Müd. Harcı 10,60) toplam 46,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 89,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 884,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 830,96 TL sini ve davacı tarafça peşin olarak yatırılan 36,04 TL harç gideri toplamı 867,00 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 1.995,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/05/2019