Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 E. 2021/361 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/293 Esas
KARAR NO: 2021/361
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— nolu aracıyla dava dışı —- maliki olduğu dava dışı sürücü —- sevk ve idaresindeki arka ışıkları yanmayan —- araca çarptığını, kaza tespit tutanağında sürücünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ——– nolu aracın —– tarafından sigortalandığını, müvekkilinin kusursuz olduğunu, dava dışı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle ağır bir şekilde yaralandığını, hastanede ameliyata alınarak eline platin takıldığını, —– yapıldığını ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ve anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin emekli olduğunu ve halen çalıştığını, kaza nedeniyle elini kullanamaz hale geldiğini, tedavisinin devam ettiğini iddia ederek; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere — geçici iş göremezlik tazminatı—- kalıcı iş göremezlik tazminatının davalı — başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte sigorta limitleri dahilinde şimdilik toplam — tazminatın davalı — tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan—- plaka nolu aracın müvekkil şirket nezdinde —-olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalısının kusuru oranında olduğunu, davacının maluliyet oranının belirtilmediğini, bu nedenle davacının kesinleşmiş bir sürekli maluliyet durumunun olmadığını, bundan dolayı dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, maluliyetin dava konusu kaza ile ilgili olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği işgücü ve vücut fonksiyon kaybına uğradığı sabit ve kesin olmadığını, —– bir ödeme alınıp alınmadığının tespit edilmesini, kusur durumunun bilirkişi tarafından belirlenmesini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini savunarak; davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle doğan zararın tazminine ilişkindir.
Davacı vekili, — tarihli sulh dilekçesi ile davalı taraf ile sulh protokolü yaptıklarını ve bu nedenle davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davacı tarafın sunmuş olduğu —- tarihli sulh dilekçesinin ekinde yer alan SULH PROTOKOLÜ’nde tarafların karşılıklı olarak ibralaştığı ve davaya konu talebe ilişkin herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağı konusunda mutabakata vardıkları anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili, —- tarihli beyan dilekçesinde vekalet ücreti ve yargılama masrafları yönünden herhangi bir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından dosya üzerinden davacı vekilince ibraz edilen dilekçe tahtında feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Karar tarihi itibari alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri aldıklarını beyan edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabulucu gideri olarak sarf edilen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça orunup usulen anlatıldı.01/06/2021