Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/28 E. 2021/302 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/28
KARAR NO: 2021/302
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/10/2015
KARAR TARİHİ: 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınır Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan ——-faturayla —— satın aldığını, buna ilişkin olarak —- imzalandığını, sözleşme bedelinin — olup bu bedelin —– tarihinde ödendiğini, aracın davalı tarafından ithal edildiğini ve müvekkiline —–fuarda teslim edileceki ek davalının nakliyecisi tarafından fuara getirilerken üst geçite çarpması sonucu giderilmesi mümkün olmayan arızaların meydana geldiğini, — —- —- deposunun ———— alt kısmındaki tüm ekipmanların hasara uğradığını, diğer ekipmanların dengelerinin bozulduğunu, bu haliyle ——- tadilat ve onarımı yapılarak teslim alınmasının mümkün olmadığını, bu konuda davalı firmaya çekilen noter ihtarlarıyla yeni ve kullanılmamış —– talep ettiklerini, ancak davalının taleplerini kabul etmediği gibi müvekkilini oyaladığını belirterek müvekkiline yeni ve kullanılmamış — —- teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde ekte sunulan ödeme planına göre araç için ödenen ve ödenecek olan kiralama bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkilinin —hasat dönemine ilişkin şimdilik —zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, dava değerinin —– olduğunu, ancak davacının harcı eksik ödediğini, harcın tamamlattırılması gerektiğini, yine gerek ———- tarihli faturada ve gerekse ——— görüleceği üzere —–dava dışı — satıldığını, davacının kiracı olduğunu, dolayısıyla bu talepleri sadece malike yöneltebileceğini, müvekkilinin ——- olduğunu, —- müvekkilince teslim alındığını ve —- şirketine teslim edildiğini, — düzenlendiğini, buna göre —– uyarınca bütün hak ve sorumluluklarının dava dışı—geçtiğini, ———— tarihinde müvekkiline ödediğini, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davacının taleplerinin finansal kiralama sözleşmesine göre değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca satılanın ifa yerinin — olduğunu, —buradan davacının — taşındığını, davacının dayandığı— faturada teslim şeklinin —– olarak belirtildiğini, buna göre davanın hukuki dayanağının olmadığını, nakliyecinin müvekkili tarafından tutulmadığını, hasarın araç sürücüsünün kusuru sonucunda gerçekleştiğini, dolayısıyla zarardan araç sürücüsü malik ve taşıma şirketinin sorumlu olduğunu, sadece —— kaportasında hasar oluştuğunu, diğer —- oluşmadığını ve dane deposunun da —— parçayla değiştirildiğini, davacının açıkça hakkını kötüye kullandığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
DAVANIN AŞAMALARI:
İlk Karar: Mahkememizce— esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda—— ilâmdaki “dava konusu —— dava dışı finansal kiralama şirketi tarafından davalıdan satın alındığı ve davacıya kiralandığı, davacıya gönderilmek üzere dava dışı bağımsız bir taşıma şirketine teslim edildiği, araçtaki hasarın da taşıma sırasında taşıyıcının kusurlu davranışından dolayı meydana geldiği, davacı ile davalı arasında akdi bir ilişki bulunmadığı, davalının davacı ile arasındaki herhangi bir akdi ilişkiyi ihlal etmediği, dolayısıyla davacıya karşı akdi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacının bu davadaki taleplerini davalıya yöneltmesinin hukuken mümkün bulunmadığı” gerekçeleriyle pasif husumet yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
—- Dosyanın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine gönderildiği—— sayılı ilâmındaki “Dava, finansal kiralama konusu malın ayıplı olduğu iddiasıyla müvekkiline yeni ve kullanılmamış ——– bu mümkün olmadığı takdirde ödeme planına göre araç için ödenen ve ödenecek olan kiralama bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Davacı, —– sözleşmesinin kiracısıdır. Satış sözleşmesi davalı ile dava dışı —— arasında yapılmıştır. Davacının bu davadaki asıl iddiası kiralama konusu malın yolda gelirken hasara uğradığına ilişkindir. Davacının satım sözleşmesinin tarafı değildir. Satım sözleşmesi davalı satıcı ile dava dışı alıcı—— arasında meydana gelmiştir. 6098 Sayılı TBK’nun 227 vd. maddelerinde düzenlenen bu talepler alıcı dava dışı —– tarafından kullanılabileceğinden, davacının bu taleplerde bulunabilmesi için dava dışı alıcı —– davacıya bu hususlarda yani ayıpla ilgili haklarını kullanma ve dava açma konusunda muvafakat vermesi gerekir. Bu husus dava şartı olup dosya içeriğinde davacıya muvafakat verildiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanılamamıştır. Bu durumda mahkemece davacıya anılan hususlarda muvafakat sunması için süre verilmesi ve muvafakatnamenin sunulmasından sonra işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamaya devam edilmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiş” gerekçesi ile Mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dosya işbu esasa kaydolunarak kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, —— malın ayıplı olduğu iddiasıyla müvekkiline yeni ve kullanılmamış ——- teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde ödeme planına göre araç için ödenen ve ödenecek olan kiralama bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Bilindiği üzere finansal kiralama —-banka kredisine alternatif olarak uygulamada —— hükümleri dâhilinde ——– yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen finansal kiralama sözleşmeleri için bu ——— bankadan alınan——– borcunun ——– sözleşmesi ile kararlaştırılan sürede geri ödenmesi yerine, ihtiyaç duyulan—- aldırılıp, onun —— olarak düzenlenen faturalar karşılığında —- sözleşmesine ekli kira planı ile kararlaştırılan sürelerde — altında olsa bile, aslında ——— zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakılmasını öngören; zilyetliği kiracıya bırakılsa da mülkiyeti finansal kiralama şirketinde olan malın sigortasının ——- kiracı tarafından——– gösterilmek suretiyle onun yararına yaptırılması gereken, kira ödemelerinin tamamlanıp, sözleşme süresi dolduğunda leasing şirketi tarafından,— adına finansal kiralamaya konu malın mülkiyet devrinin de sağlandığı (—— yılında yapılan düzenlemelerle de sözleşme süresi sona erene kadar —— olsa da —– tebliğlerde — tespit edilmiş —— sürelerinde, kiralayanın kiraladığı sabit kıymete amortisman ayırması suretiyle işleyen)— yöntemidir.
Müsnet davada, davacı, —– kiracısıdır. Satış sözleşmesi davalı ile dava dışı finansal kiralama şirketi arasında yapılmıştır. Davacı, satım sözleşmesinin tarafı değildir. Satım sözleşmesi; davalı satıcı ile dava dışı alıcı finansal kiralama şirketi arasında yapılmıştır.
Davacının bu davadaki asıl iddiası kiralama konusu malın yolda gelirken hasara uğradığına ilişkindir.
Davacı vekili, Mahkememizin kaldırılan kararına karşı, istinaf sebebi olarak; mahkeme tarafından bilirkişi incelemesinin kabul görmesinin hatalı olduğunu, zira bilirkişinin husumet yönünden mahkemeye talimat verir şekilde mahkemenin görev alanına giren bir hususta rapor hazırladığını, mahkemenin de bu duruma aynen uyduğunu, bu durumun usule aykırı olduğunu, müvekkilinin — — edilmediğini, ancak raporun ——- teslim edilmiş gibi hazırlandığını, raporda sıfır ——- sonra tamir edilmiş — — bedeli arasındaki tenzil edilecek değerin tespiti gerekirken —— tamir masraflarını başka bir mahkemenin hazırladığı tek taraflı rapora dayanarak bunu teknik inceleme ve tespit olarak mahkemeye sunmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin ve bilirkişinin ——— faturayı görmezden geldiğini, zira bu faturada müşteri bölümünde müvekkilinin adının yazılı olduğu, dolayısıyla bu belgenin akdi ilişkinin en açık delili olduğunu, buna rağmen mahkemenin husumet nedeniyle red kararı vermesinin doğru olmadığını, müvekkiline—- teslim edilmediğini, davalının dilekçesinde belirtilen —-limanında davalıya teslim edildiğine ilişkin beyanın hiçbir yasal dayanağının olmadığını, yine davalı tarafından tek taraflı düzenlettirilen ——- sayılı dosyasına gerekli itiraz ve cevapları sunduklarını, dosyanın istenmesi halinde tespitlerin yanlışlığının , itiraz ve beyanlarının haklılığının ortaya çıkacağını, davalı ile müvekkili arasında yazılı ve fiili olarak akdi ilişkinin bulunduğunu bildirmiştir.
—tarihli proforma faturanın davalı tarafından dava dışı — düzenlendiği, müşteri kısmında ise —- yazıldığı, teslim şeklinin —– gösterildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya çekilen —– tarihli ihtarnamede biçerdöverin teslimatının yapılacağı sırada deposunda ve çeşitli yerlerinde arızalar ve hatalar olduğunun belirlendiğini,— kullanamadıklarını, teslim edilmediğini, bundan dolayı zarara uğradığını belirterek aracın— gün içinde kusursuz ve aynı özellikleriyle tesliminin istendiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya gönderilen —-ihtarnamelerde de aracın teslim edilmediğinin belirtildiği, ayrıca—– ihtarmade araçtaki hasarın nasıl meydana geldiğinin anlatıldığını ve buna göre yeni ve hasarsız ——- edilmesinin istendiği görülmüştür.
—– gösterildiği görülmüştür.
Davalı tarafından dava dışı — düzenlenen — olduğu, faturada; aracın — olduğu ve kiracının da davacı—— görülmüştür.
——– sayılı ilâmında işaret edildiği üzere, kural olarak, kiracı kendisine —–tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz.—– malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. —- şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili B.K.nun 202 ve devamı maddelerinde verilen yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeniyle oluşan alacağının tahsiline dair haklarını kullanabilir. —- talep ve dava hakkını kiracıya devretmişse, kiracı sadece —– şirketinin kullanabileceği hakları satıcıdan talep edebilir. Bu durumda; kâr mahrumiyetini satıcıdan talep etmesi mümkün değildir. Mahkemece —– aslı getirtilip, kiracıya verilen yetkinin nasıl bir yetki olduğu üzerinde durulup değerlendirilmeli ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
— ve işbu dosyayla ilgili —— kaldırma ilâmında belirtildiği şekilde 6098 Sayılı TBK’nun 227 vd. maddelerinde düzenlenen bu talepler alıcı dava dışı —- şirketi tarafından kullanılabileceğinden, davacının bu taleplerde bulunabilmesi için dava dışı alıcı— davacıya bu hususlarda yani ayıpla ilgili haklarını kullanma ve dava açma konusunda muvafakat vermesi gerekir. Mahkememizce — kaldırma kararı sonrasında, davacı vekili tarafından dava dışı —şirketinden alınan — dava açma yetkisi aldığına dair yazı sunulmuş, fiziki dosya içine alınmıştır.
Dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere davalının düzenlediği ve davacı tarafın müşteri olarak gösterildiği —- tarihli — kayıtlı dava konusu —- —davacı tarafından doğrudan davalıdan” satın alınmadığı, finansal kiralamayla temini için dava dışı——- Sözleşmesini imzaladığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre gerekli olan deliller toplandıktan sonra dosya, —- tarihli duruşmanın — numaralı ara kararı ile ——– faturalar incelenmek suretiyle, kazanın meydana geldiği —– davalı tarafından veya davalının taşıyıcısı tarafından taşınıp taşınmadığının, nakliyecinin kimin adına taşıma yaptığının tespiti” için mali müşavir bilirkişi —– tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere, davacıyla dava dışı—- —–için davalının davacıyı — teslim şeklini de — olarak göstermek suretiyle —- kapsamındaki, yeni ve kullanılmamış —– taşınmasının ve ———–teslim şeklini ——-sebebinin; fatura konusu biçerdöverin — ———- olduğunu, ayrıca———– dava dışı— davalıdan devraldığı ——- kayden, beyannameye ——— olduğu, satıcının da —— vekâletine istinaden,——— tamamlandığı ——- tamamlayıp — —— sonra, —plakalı ————- teslim ettiği, — tescilli ——- tamamlanan ———- plakalı araç sürücüsüne teslim edilmesine; ——– eden malın tüm masraflarını, ardiye ücretini ve dahili nakliye işini— — konusu yük ile birlikte —-istikametine doğru seyir halindeyken, güzergâh üzerindeki — geçmek istediği sırada —– plakalı —- kısımlarının, ——— çarpması sonucunda kısmen hasar gördüğü ve dava dışı —- ihtarname keşide ederek oluşan zarardan dolayı —- taşıyıcıyı sorumlu tuttuğunu yazılı olarak bildirdiği, dahili nakliye sürecinde oluşan (ve 6102 Sayılı TTK. Md. 878 hükmüne göre, “gönderenin yaptığı kifayetsiz —“eşyanın gönderen veya gönderilen tarafından işleme tabi tutulması, yüklenmesi veya boşaltılmasından”—–yahut da eşyanın; “özellikle———- ya da üstü açık bir aracın kullanılmasından —- taşınacak paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmiş olmasından [Md.878/1-e] “kaynaklanmadığı” veya nakliye sürecinde oluşan hasar / zarar taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir nedenle “meydana gelmediği” sürece; 6102 Sayılı TTK. Md.875, Md.879, Md.929`a göre tazmininden; Md. 882 uyarınca “zarar gören/kaybolan/değerini yitiren malın brüt ağırlığının—————- hasarın; ücreti mukabilinde davalı tarafından parça değişimi yapılmak suretiyle giderildiği ve onarılmış hali ile ——– teslim alınabileceğini davalının davacıya noter aracılığı ile — bildirdiği, davacı tarafın ise cevaben davalıya (davalıdan satın almadığı, ——-davalının nakliyecisi tarafından veya onun tedarik ettiği araçla taşınmadığı”, davalının düzenlediği — faturası ile dava konusu—– —– satın aldığı yeni ve kullanılmamış——davalının nakliyecisi tarafından taşınırken hasar gördüğünü, giderilmesi mümkün olmayan hatalar meydana geldiğini” beyan edip, ——- davalıdan teslim almadığı ve davalı aleyhine işbu davayı ikame ettiği, ———- değişen parçalarının ve hizmet bedelinin ise ——- malın maliki konumunda olan —- davalıya ödendiği konusunda herhangi bir çekişmenin olmadığı belirlenmiştir.
Davacının talebi üzerine davanın ihbar edildiği, —- dilekçesinde “müvekkilinin nakliye aracına ait herhangi bir poliçe düzenlemediğini, —– dava konusu— düzenlediğini, bu poliçe kapsamından somut olayla —- sayılı hasar dosyası açıldığını ve ödenen tazminat için—- edildiğini ve tazmin edilen bedelin “zarar sorumlularından” rücuen tahsil edildiğini, dava konusu taleplerin ise müvekkilinin düzenlediği poliçe kapsamında olmadığından müvekkilinin karşılamakla yükümlü olduğu herhangi bir sorumluluk bulunmadığını—— ihbara cevap dilekçesinde aynı yönde beyanla —— düzenlediği poliçeden karşıladığı somut olaya bağlı zarar için müvekkiline rücu ettiğini, rücu edilen miktarın müvekkil tarafından ödendiğini, mütevekkilinin somut olaydaki sorumluluğu açısından gerekli olan tüm işlemlerin yapıldığını” beyan etmiştir.
—– tarafından yapılan tespitler dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Buna göre tüm dosya kapsamından; davacı ile dava dışı —— —- konu ——- adına tescilli ——–kayden tamamlandığı ve—— ———– teslim alınıp, dâhili nakliye işinin icrası için ———– durumlarda, —malın dâhili nakliye işinin, satıcı ve/veya temsilcisi tarafından değil ithalatçının —–tarafından —— sağlanan araçla/araçlarla icra edildiğinden ve mutat uygulama da bu yönde olduğundan; davalı tarafından veya davalının taşıyıcısı tarafından taşınmadığı; —– belirlendiğinden, davalının——– devrini yaptığı—- nakliye sürecinde vuku bulan kaza nedeniyle kısmen de olsa hasar görüp, bu özelliğini değişen parçaları yüzünden kaybetmesine karşı alabileceği bir tedbir olmadığı, taşıtan sıfatının bulunmadığı, parça değişimini/onarımı gerektirecek hasar ve/veya —- sürecinde çalıştırılamamış ya da değer kaybetmiş olmasına bağlı zarar dolayısıyla ——- davacıya karşı sorumluluğunun doğmasına neden olabilecek kusurlu herhangi bir eylemi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bilindiği üzere, taraf sıfatı, dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir. Aynı şekilde bir hakkın kendisinden istenebilecek o hakka uymak yükümlülüğü olan kişi olup bu da davalı olma pasif husumet ehliyetidir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
Buna göre, davacı ile dava dışı—- arasında —- sözleşmesine konu——— adına tescilli —– tamamlandığı, maddi hasarlı kazanın ise davalı veya taşıyıcısı tarafından icra edilen taşıma sırasında değil, — — tamamlayan —— tarafından —– —– ———– tedarik edilen araçla taşındığı sırada meydana geldiği, bu durumda davacının varsa hakkını davalıdan isteyemeyeceği kanaatine varıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 2.561,63 TL harç ve 6.650,80 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 9.212,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.153,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesi’nin ilgili ——- istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/04/2021