Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/261 E. 2021/650 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/261 Esas
KARAR NO: 2021/650
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/05/2019
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — plakalı araç ile — karşısındaki kavşaktan geçmeye çalışırken müvekkil —- çarpması sonucunda trafik kazası gerçekleştiğini, Meydana gelen trafik kazası sonucunda yaya konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, dava belirsiz alacak davası olduğunu, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harç tarafımızca ikmal edileceğini, Kaza sonucunda müvekkilinin — tedavi gördüğünü, Davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilin maluliyet oranı — açığa kavuşacağını, Söz konusu kazanın —-kovuşturması yürütüldüğünü, Kaza sonrasında iki tarafın da kusurlu bulunduğunu, Kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, — nezdinde kaza tarihini kapsar —- olduğunu, Müvekkilimizin belirtilen kazadan kaynaklı kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmin edilmesini—- tarihinde kabul edilen ——— öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç —— içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya—- başvurabilir.”— tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu,—günlük yasal süre içerisinde verilen cevap talebimizi karşılamadığını, Bu nedenle — tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabulucuka başvurulduğunu, — görüşmeler olumsuz sonuçlanmış ve anlaşma sağlanamadığını, Tüm bu sebeplerle yazılı başvuru şartını gerçekleştiren davacı müvekkilin işbu davayı açma gereği hasıl olduğunu, davacı vekilinin —-tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş olduğu, Dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil Şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, Davacının, öncelikle müvekkil şirkete başvurması gerektiğini, davacının —-içinde başvurusundaki talebi karşılanmadığı takdirde arabulucuya başvurması gerektiğini, bu başvurudan da sonuç alınmaması halinde dava açması gerektiğini, davacı, müvekkil şirkete usulüne uygun başvuru yapmaksızın Kanunun aradığı bu adımları yapmayarak huzurdaki davayı ikame ettiğini, —- tarihinde ——, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının—– şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. —– kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir.—- ödemelerinde istenilecek belgeler ise sürekli sakatlık durumunda; Davacıların, müvekkil Şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, Müvekkil sigorta şirketi tarafından dosyada inceleme yapılabilmesi için —- çerçevesince düzenlenmiş sağlık kurulu raporu talep edildiğini, davacı eski tarihli yürürlükten kalkmış olan —- aldığını, İşbu yönetmeliğin, ——- tarihinde yürürlükten kalktığını, Bu tarihten sonra —- uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, Kaza tarihi —- olduğu göz önünde bulundurulursa davacının raporunun hatalı yönetmelik çerçevesince alındığını, Bu nedenle geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, Davacı, müvekkil şirkete sürekli sakatlığı bulunduğunu ve buna ilişkin tazminat talebiyle başvurduğunu, davacının geçerli sürekli sakatlık raporu bulunmadığını, müvekkil şirkete başvuru yapması eksik evrakla başvuru olduğunu, Eksik evrakla başvuru, geçerli bir başvuru sayılmayacağını, sigorta şirketine yapılmış usulüne uygun bir başvuru bulunmadığını, Müvekkil şirkete geçerli bir başvuru bulunmaksızın dava açılamayacağını, —-şirketine yapılacak geçerli bir başvuru, mahkemede dava açabilmenin ön şart olduğunu ve bu şartın yerine getirilmediğini, Dava dilekçesinde —araç, müvekkil şirkete—-olduğunu, Söz konusu poliçede sakatlanma teminat limiti kişi başı —– olduğunu, Müvekkil sigortacı şirket, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, Müvekkil şirket, üçüncü kişilerin uğramış olduğu zararlardan ancak sigortalı veya sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu olabileceğini, — anlaşıldığı üzere davacı—- kuralını ihlal ettiğini bu nedenle kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, — dosyası kapsamında —–alınan kusur raporlarında davacının kazanın oluşumunda davacının %75 oranında asli kusurlu olduğunu, —- ceza dosyasında alınan bilirkişi raporlarının uyumlu olduğu göz önünde bulundurulursa kusur durumunun kesinleştiğini, davacı kazanın meydana gelmesinde %75 oranında asli kusurlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde asli kusurun davacıya ait olduğunu, davacının uygun yönetmelik kapsamında alınmış sürekli sakatlık kurul raporu bulunmadığını, müvekkilin temerrüde düşmediğini, bu nedenle temerrüt tarihinden değil dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, davacının temerrüt tarihinden faiz yürütülmesi talebinin reddi aksi halde temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, Aksi kanaatte olunması halinde müvekkil şirkete yapılan başvurunun tebliğinden itibaren —- iş günü sonrasına yasal faiz işletilmek suretiyle sonuca gidilme Müvekkil şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesini, Aksi kanaat halinde sürekli sakatlık raporu bulunmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini , Yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini ve tarafımıza vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİ: Davacı Vekili, — tarihli dilekçesi ile , HMK M.107 uyarınca anılan bilirkişi raporu doğrultusunda,, dava değerinin artırımı yoluna gidilerek Dava dilekçesinde — tutarındaki talebin — geçici iş göremezlik tazminatı talebi kısmının —– arttırılarak toplam talebinin —olarak kabul edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen daimi işgöremezlik zararının tazminine ilişkindir.
Davacı vekili, — tarihinde dava dışı —sevk ve idaresindeki ——- karşısındaki kavşaktan geçmeye çalışırken müvekkil —- çarpması sonucunda trafik kazası gerçekleştiğini, Meydana gelen trafik kazası sonucunda yaya konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, meydana gelen zarardan dolayı davalının sorumlu olduğunu iddia etmekte, davalı vekili ise davanın reddini savunmaktadır.
Mahkememizce davacının maluliyet oranının tespiti için —maluliyet raporu ile davacının ——- tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı gelişen arızaları sebebiyle —– ekindeki ölçüt kapsamında maluliyet derecesinin — olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise —- aya kadar uzayabileceği, belirtilmiştir.
Dava dosyasında mevcut — Esas sayılı dosyasına sunulan — tarihli trafik bilirkişisi raporuna göre davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde: Davalı —Poliçesi ile sigortalı — plakalı araç sürücüsü —-tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu, Yaya davacı —— asli ve %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Keşif yapılarak tanzim edilen işbu kusur raporu mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Bu kapsamda hükme esas alınan maluliyet ve kusur raporları dikkate alınarak tazminat hesaplamasının yapılması için dosyanın aktüer bilirkişisine tevdi edilmesine kara verilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile b) Davacı — Oranındaki Sürekli İşgöremezlik—–olduğu tespit edilmiş, mahkememizce de yapılan tespit denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmış ve daimi iş göremezlik tazminatı yönünden davanı kabulüne kara verilmiştir.
Davacı vekili hesap raporundan sonra ıslah ile geçici işgöremezlik tazminatı da talep etmiş ise de dava dilekçesinde sadece daimi işgöremezlik talep ettiği ve geçici işgöremezlik talebinin bulunmadığından geçici işgöremezlik tazminatı talebi yönünden dava dilekçesinde bulunmayan talebin ıslah yoluyla eklenmesi olanağı bulunmadığından, Yine HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremeyeceğinden, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından usulünce açılan bir dava bulunmadığından geçici işgöremezlik talebi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Daimi işgücü tazminatı yönünden DAVANIN KABULÜNE,
— davalıdan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Geçici iş göremezlik yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmaması nedeni ile hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli —– peşin harç, — ıslah harcı toplam—-mahsubu ile bakiye— davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 265,40 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.734,85 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 2.614,09 TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, artan 120,76 TL yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.178,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca——-bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre 58,29 TL’sinin davacıdan, 1.261,71 TL ‘sinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021