Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2023/415 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/250 Esas
KARAR NO:2023/415
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/06/2018
KARAR TARİHİ:11/05/2023

——– sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 28/01/2018 tarihinde sürücü —— sevk ve idaresindeki —– plâka sayılı araç ile ——- istikametinden şehir —— doğru seyir hâlindeyken —-dönüş yapan—-sevk ve idaresindeki—-plâkalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle ——– plâka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını beyan ederek meydana gelen maddi zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı ——– vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin ——-Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının maluliyet oranını gösterir rapor ile birlikte müvekkiline başvurması gerektiğini, dava şartının yerine getirilmediğini, dava konusu kazaya karışan ——- plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, maddi taleplerin muhatabının —–olduğunu, davacının uğramış olduğu gerçek zararı ispat etmesi gerektiğini savunarak; davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.Davalı——— vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin ——–Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, delillerin taraflarına tebliğini, dava konusu kazaya karışan ——–plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, ———– müzekkere yazılarak dava konusu kaza ile ilgili herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: —–,—— Başkanlığı’na, ———– müzekkereler yazıldığı anlaşıldı. Mahkememiz tarafından aldırılan 15/11/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle;
“1- KUSUR DURUMU DEĞERLENDİRİLMESİ NETİCESİNDE:
A- —- sürücüsü —– içerisinde yolcu olarak bulunan davacı ——— yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,
B—— plakalı —— sürücüsü —– idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı ——— yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında asli derecede kusurlu
C – Davacı mağdur yolcu ———- kendi yaralarıması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu,
2 -CİSMANİN ZARARLAR SEBEBİYLE MADDİTAZMİNAT HESABI YÖNÜNDEN SONUÇ :
D) Davacı—————- Aylık Geçici İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 9.618,72TL
2) Davacı ———-%27 Oranındaki Sürekli
İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı = 202.604,38 TL
3) Davacı ————- (1) Aylık Geçici
Bakıcı Gideri Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı 2.02950TL
4) Davacı ————(6) Aylık Geçici İşgöremezlik % 27 Sürekli
İşgöremezlik Ve (1) Aylık Geçici Bakıcı Gideri Sebebiyle Maddi Zararları = 214,252,60TL” olduğu hususları tespit edilmiştir.——– tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)Sürücü —— %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu,
B)Sürücü ——– kusursuz,
C)Davacı yolcu ———-, kusursuz, ” olduğu hususları tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 02/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
1. SEÇENEK: Davalı —— %25 oranındaki kusur sorumluluğuna göre:
Davacı ———(6) ay geçici işgöremezlik % 27 oranındaki sürekli işgöremezlik ve (1) aylık geçici bakıcı gideri sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı
1) Davacı —— (6) Aylık Geçici
İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı — 2.404,68TL
2) Davacı ———— %27 Oranındaki Sürekli
İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı — 320.418,60 TL
3) Davacı ———— (1) Aylık Geçici
Bakıcı Gidei Maddi Zararı 50738 TL
4) Davacı ————- (6) Aylık Geçici İşgöremezlik %27 Maluliyeti
(1) Aylık Geçici Bakıcı Gideri Sebebiyle Maddi Zararları Toplamı — 323.330,65 TL
2. SEÇENEK: Davalı ——— % 25 oranındaki kusur sorumluluğu ve % 20 oranında hatır için taşıma indirimi yapılmasına göre; Davacı ————-, (6) ay geçici iş göremezlik %27 oranındaki sürekli iş göremezlik ve (1) aylık geçici bakıcı gideri sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı:
1) Davacı ——— (6) Aylık Geçici
İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı 1.923,74 TL
2) Davacı———— % 27 Oranındaki Sürekli
İşgöremezlik Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı 256.334,88 TL
3) Davacı —–(1) Aylık Geçi Bakıcı Gideri Sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi Zararı 405,90 TL
4) Davacı ———–(6) Aylık Geçici İşgöremezlik %27 Maluliyeti
(1) Aylık Geçici Bakıcı Gideri Sebebiyle Maddi Zararları Toplamı 258.664,52 TL” olarak tespit edildiği anlaşıldı.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı —- sevk ve idaresindeki —(davalı —— poliçe numarası ile zmms kapsamında sigortalı) plakalı araç ile dava dışı —sevk ve idaresindeki ———— plakalı aracın karıştığı 28/01/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı——— bedensel zarara uğraması nedeniyle açtığı geçici ve sürekli iş göremezlik kalemlerine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
a)Davalı ———– yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 313. maddesi uyarınca “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 314. maddesi uyarınca “(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (…)”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 315. maddesi uyarınca “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (…)”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin taraflar arasındaki sulh sözleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği sulh sözleşmesinin tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlığa ilişkin olduğu, sulhun davanın devam ettiği süreç içerisinde yapıldığı, davalı vekilinin de sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiği, bu sebeple eldeki davada sulhun davacı ve davalı ——– yönünden davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı, tarafların talebi ve atıf yapılan yasa hükmü uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
b)Davalı ——–yönünden;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473/1 maddesi uyarınca “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1478 maddesi uyarınca “(1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.”
Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, ——— öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca “Sigortacılar, hak sahibinin———- genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.”Kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanunda ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Bu tazminatlardan; c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,
Hesaplanır. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanunda ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tari2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesi uyarınca “(1)Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 166/3 maddesi uyarınca “Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.”6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 168/2 maddesi uyarınca “Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.”Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın, dava dışı —— sevk ve idaresindeki ————–plakalı araç ile dava dışı ——-numarası ile zmms kapsamında sigortalı) plakalı aracın karıştığı —- tarihli trafik kazası nedeniyle —-plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı —— bedensel zarara uğraması nedeniyle açtığı geçici ve sürekli iş göremezlik kalemlerine ilişkin maddi tazminat davası olduğu, yukarıda açıklandığı gibi davalı ———- davacının sulh olduğu ve davacının davalı —– —-ibra ettiği, diğer davalı yönünden davacının taleplerinin devam ettiği, bu kapsamda davalının kazaya karışan dava dışı ——– poliçe numarası ile ——– olduğu, rizikonun 28/01/2018 tarihinde gerçekleştiği, poliçenin bu tarihte geçerli olduğu, bu sebeple sigortacının zarar görene karşı TTK’nun 1473/1 ve 1478 maddeleri uyarınca sorumlu olduğu, davacının geçici ve sürekli maluliyeti yönünden; kazanın belirtildiği gibi 28/01/2018 tarihinde gerçekleştiği, buna göre davacının maluliyet oranının o tarihte yürürlükte bulunan ——- göre değerlendirilmesi gerektiği, dosyada mevcut —————-anılan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen——— oranında olduğu, geçici iş göremezliğin ise olaydan itibaren 6 aya kadar uzayabileceği tespitinin yapıldığı, mahkememizce bu rapora itibar edilebileceği kanaatine varıldığı, kusur durumu ve tazminat yönünden mahkememizce alınan —— ve —-raporları arasında çelişki bulunduğu, —- tarihli bilirkişi heyeti raporu ile —— plakalı araç sürücüsünün yüzde—– plakalı araç sürücüsünün yüzde 75 olarak tespit edildiği, —– raporlarında ise —— plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı, mahkememizce 20/11/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporuna itibar edildiği, zira olayın tüm bilirkişi raporlarında çelişki olmaksızın tespit edildiği üzere—– plakalı araç sürücüsünün kavşakta yeşil ışıkta geçiş yaptığı, —–plakalı araç sürücüsünün seyir yönünde kavşakta sola dönüşünü kırmızı ışıkta yaptığı, çarpma noktasının —– plakalı aracın seyir yönünde gösterildiği, araçların hasar derecesini gösteren kısımda her iki aracın ağır hasarlı olduğu, sürücü —— kırmızı ışık ihlali yaptığı, sürücü ——- kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmadığı” şeklinde gerçekleştiği, dolayısıyla olayın gerçekleşmesinde, zararın doğmasında ve artmasında kavşağa yaklaşırken hızını azaltmayan —— plakalı araç sürücüsünün de etkili olduğu, —-plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun -somut olayın gereklerine göre- vicdanen kabulünün mümkün olmadığı, bu sebeple mahkememizce 20/11/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tespit edildiği üzere —– plakalı araç sürücüsünün %25, —— plakalı araç sürücüsünün %75 olarak kabul edildiği, belirtildiği gibi davacının, eldeki dava ile ————– geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik kalemlerinden oluşan maddi tazminat talep ettiği, bu hususta öncelikle somut olayda hatır taşıması bulunup bulunmadığı hususunun da tespitinin gerektiği, davacının —– plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu, mahkememizce bu hususta davacı vekiline beyanda bulunması üzerine süre verilmesi üzerine davacı vekilinin “müvekkil——- plakalı araç sürücüsüne yakıt karşılığı aracına binmiştir. Sürücü müvekkili öncesinde tanımamakta olup ifade tutanağından da bu husus anlaşılmaktadır” şeklinde beyanda bulunduğu, yani araç sürücüsü ile davacının, davacı araca binmeden önce herhangi bir tanışıklığının veya iş/ticari/manevi ilişkisinin bulunmadığı, her ne kadar davacı vekilince yakıt karşılığı seyahat edildiği beyan edilmiş ise de böyle bir anlaşmanın davacı tarafça hiçbir ispat vasıtasıyla ispatlanamadığı, kaldı ki böyle bir anlaşmanın davacı yönünden ekonomik olmayacak olması nedeniyle hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu sebeple somut olayda hatır taşıması bulunduğunun ve yerleşik yargı içtihatları uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılmasının kabulünün gerektiği, bu kapsamda belirtildiği gibi ——— sayılı raporda davacının iyileşme sürecinin 6 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının dosyadaki mevcut delil durumuna göre aktüerya bilirkişisinin raporunda da tespit edildiği üzere asgari ücret düzeyinde gelir sağladığı, davacının geçici iş göremezliğe ilişkin zararının hatır taşıması indirimi de dikkate alındığında 02/01/2023 tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporu dikkate alındığında 1.923,74 TL olduğu, yine sürekli iş göremezlik yönünden yapılan hesaplamanın yukarıda atıf yapılan yasa hükmü uyarınca ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, ———- genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak yapılması gerektiği, bu kapsamında davacının işlemiş dönem hesabının bilinen verilere göre ve işleyecek (aktif ve pasif) dönem kazanç tespitinin———yöntemi ile hesaplanmasının mahkememizce yasaya, ———– uygulamalarına ve aktüerya kurallarına uygun görüldüğü, bu şekilde hesaplanan sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi zararların davacının maluliyeti ile oranlanmasının da uygun olduğu, yine nihai zarar belirlenirken sigortalı aracın kusuru kadar indirim yapılmasının (dava dışı araç sürücüsünün kusuru kadar belirleme yapılmasının) da mahkememizce uygun görüldüğü, bu sebeplerle davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin nihai zararının hatır taşıması indirimi de dikkate alınarak 256.334,88 TL olduğu, yine davalının sorumlu olduğu nihai tazminat miktarı belirlenirken davacının müteselsil sorumlu olan diğer davalı —– ibra etmiş olduğu olgusunun da dikkate alınması gerektiği, zira yukarıda atıf yapılan yasa hükümlerine göre alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse bunun sonuçlarına katlanacağı ve bu kapsamda alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesinin diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtaracağı, davacının davalı—– ibra etmiş olması nedeniyle, diğer müteselsil borçlu davalı —- de davalı —– ilişkideki borca katılma oranında borçtan kurtulacağı, davalı —— iç ilişkideki borca katılma oranının sigortalı kazalı araçlar sürücülerinin kusur durumuna göre tespit edilmesi gerektiği, bu kapsamda yukarıda da açıklandığı üzere davalı——– plakalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, bu sebeple davalı ——- (diğer davalının ibra edilmiş olması nedeniyle) bu oranda borçtan kurtulacağı, neticede davacının davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının geçici iş göremezlik bakımından ——– olduğu, davacının bakıcı gideri talebinin bulunmaması nedeniyle bu hususta hüküm kurulmadığı, davanın belirsiz alacak davası olduğu, bu sebeple alacağın tümüne temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, temerrüt tarihinin ise sigorta şirketine bildirim yapıldığı tarihten itibaren sekiz iş günü sonrası olduğu, bildirim tarihinin ise 04/06/2018 olduğu, bu tarihten itibaren sekiz iş günü sonrasının 19/06/2018 tarihine denk geldiği, sigortalı aracın hususi araç olması, rizikonun davacının ticari işletmesini ilgilendiren bir olaydan kaynaklanmamış olması nedeniyle alacağa belirlenen tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davalı ——yönünden tarafların sulh olmuş olması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 315/1 maddesi uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı —–yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, taleple bağlılık ilkesi gereğince geçici iş göremezliğe ilişkin 480,94 TL ve sürekli iş göremezliğe ilişkin 64.083,72 TL maddi tazminatın 19/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (64.083,72 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 4.377,55 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak alınan 35,90 TL peşin harçtan ve 5.550,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 1.208,35 TL harcın hükmün kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 77,00 TL dava açma masrafı, 4.341,65 ıslah harcı (yukarıda iadesine hükmedilen harç çıkartılmıştır) ve 8.000,85 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 12.419,50 TL yargılama giderinin kabul/dava değeri oranına (64.083,72/322.823,28) göre 2.465,39 TL’sinin davalı——alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
6-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (64.083,72 TL TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.253,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı —– yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (258.739,56 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 uyarınca hesaplanan 10.253,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı ile davalı ——–sulh olmuş olmaları nedeniyle bu taraflar lehine/aleyhine birbirlerine karşı yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı — vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı —— vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile ————- Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/05/2023