Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/247 Esas
KARAR NO: 2020/253
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———– tarihinde sürücü ———–, sevk ve idaresindeki ———– plakalı araç ile ———- seyir halindeyden ———- önünde yaya olan müvekkile çarptığını, yaralanmasına sebep olduğunu ve olayın hemen sonrasında kaza yerinden uzaklaştığını, söz konusu kaza sonucunda müvekkilinin ağır derecede yaralandığını meydana gelen kazada sürücü ——— sevk ve idaresindeki ————- plakalı araç ile olaydan sonra kaza yerini terk ederek sağlıklı bir tespitin yapılmasına engel olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sürücü ———— tam kusurlu bulunduğunu, kazaya ilişkin tüm evrak ve tanık beyanları ——– Cumhuriyet Başsavcılığının —————- soruşturma nolu dosyasında mevcut olduğunu, müvekkili ———— bu kaza sebebiyle ağır yaralandığını, ciddi maluliyetleri ortaya çıktığını ve kazaya sebebiyet veren ———— plakalı araç,davalı —————— kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, dava açılmadan önce yasal zorunluluk nedeniyle gerekli olan belgelerle—— vasıtasıyla davalı——— şirketine başvuru yapıldığını ve davalı … tarafından başvuruya binaen ————-tarihinde herhangi bir ibralaşmanın olmadığı, tek taraflı karşılıklı uzlaşı yapılmadan sigorta şirketi tarafından ————– tutarında kısmi bir ödemenin yapıldığının iletildiğini ancak müvekkil bu miktarı kabul edemeyeceği gerekçesiyle sigorta şirketi ile iletişime geçtiğini, sigorta şirketi ise müvekkile “biz bu kadar hesaplama öngördük, fazlaya ilişkin talebin var ise hukuk yollarına başvurabilirsin” denilerek müvekkile iş bu davayı açma zorunda bırakıldığını belirtilen nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda davacı, ——–Tarihinde gerçekleşen kaza üzerine ——— sayılı başvuru ile ———- nezdinde dava açmış ve ————– sayılı karar verildiğini, başvuranın ve müvekkil şirketin karara itirazları üzerine dosya, İtiraz Hakem Heyetine gönderilmiş ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından ————-Karar numarası ile nihai karar verildiğini, verilen kararın incelenmesi sonucunda; başvuranın Davacı — davalı————-, uyuşmalığın konusunun ———- numaralı trafik poliçesiyle sorumluluğu temin edilen —– plakalı araç ile davacının ———– tarihinde meydana gelen kazası sonucu oluşan maluliyet tazminatına ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde ———– sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş, davacının geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı talepleri ise esastan reddedildiğini, kararın kesinleşmesi neticesinde —— İcra Müdürlüğü nezdinde açılan ——- numaralı İcra dosyasına ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını, bu durumda, huzurdaki dava için —– tarafından verilen ————–karar “kesin hüküm” teşkil ettiğini, bu nedenle, huzurdaki dava için İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen —– Tarih ve ————— karar bakımından HMK 303. Maddesi gereği kesin hüküm teşkil ettiğinden davacının taleplerinin HMK’nın 114/1-i bendi gereğince reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 303 (1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.Madde kapsamında düzenlendiği üzere tarafları, konusu ve dava sebebi aynı olan önceki hüküm sonraki hüküm bakımından “kesin hüküm” teşkil eder.
Somut olayda davacının ——— Tarihinde gerçekleşen kaza üzerine ———- tarihli, ———- sayılı başvuru ile———— nezdinde başvuru yaptığı ve —- Hakemi tarafından ————— sayılı karar verildiği, başvuranın ve davalı şirketin karara itirazları üzerine dosya, İtiraz Hakem Heyetine gönderilmiş ve ——— tarafından————Karar numarası ile nihai karar verildiği, uyuşmalığın konusunun ——— numaralı trafik poliçesiyle sorumluluğu temin edilen ——— plakalı araç ile davacının ———- tarihinde meydana gelen kazası sonucu oluşan maluliyet tazminatına ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde ———– sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedildiği, davacının geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı talepleri ise esastan reddedildiği, kararın kesinleştiği eldeki dava için ———- tarafından verilen —————- kararın HMK 303. Maddesi gereği kesin hüküm teşkil ettiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 114-1-i:“Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12. maddesinde; “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırkbin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırkbin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir.——————
——- kararlarına karşı yasal başvuru yollarıyla ilgili olarak, 5684 sayılı yasadaki hükümler, özel kanun olması nedeni ile öncelikle uygulanacak; anılan Yasada hüküm bulunmaması halinde ise genel yasa olan HMK’ daki genel hükümlere gidilebilecektir.
Olayımızda hakem heyetindeki taraflar, dava sebepleri ve talep sonucu aynı olup ortada maddi anlamda kesin hüküm bulunmaktadır bu husus mahkememizce davanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken husus olduğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir .
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-i, 115. madde uyarınca dava şartı noksanlığı (kesin hüküm) nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin nispi harçtan Mahsubuna, Bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davanın ön inceleme aşamasında dava şartı yokluğu nedeni ile sonuçlanması gözetilerek (2020 yılı AAUT 6 ve 7 .maddeleri gereğince) takdir olunan 1700 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-Arabulucu gideri olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
6-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye mahkemesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2020