Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/245 E. 2020/261 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/245 Esas
KARAR NO: 2020/261
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yana —— yapılandırma hizmeti verdiğini ve 1 adet bilgisayar satışı yaptığını, akabinde davacı yan tarafından faturalar düzenlenerek davalı yan muhasebesine gönderildiğini[ davalı yan tarafından faturalara istinaden davacıya ödeme yapılmadığını, bu sebeple; davacı yan tarafından, alacağın tahsili amacı ile —– İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, bu nedenler ile davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, Davalının; Alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arası herhangi bir sözleşmenin olmadığını, faturanın başlı başına borç kaynağı olamayacağından ispatlanamayan davanın reddi gerektiğini bu nedenler ile; davanın reddini, davacının; alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
——-İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı vekilinin —- fatura bedeli ile —- asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —— tarihinde icra takibine giriştiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı vekilinin—– yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafa mal ve hizmet tedarik ettiğini ancak davalının tedarik edilen mal ve hizmet bedelini ifa etmediğini iddia etmekte, davalı taraf ise davacıya borcu olmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
İcra dosyası, faturalar ve bilirkişi raporunun tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmesinde,
Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan—— ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; Süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, Kural ve standartlara uygun tutulduğu, Ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, Süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, incelenen davacı yana ait—- yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacı yanın, davalı yan ile olan ticari ilişkisini —- no.lu alıcılar cari hesap kodunda takip ettiği, davacı yan tarafından davalı yana — tarihli—————— tarihli ——— tutarında— adet fatura düzenlendiği, ilk faturanın davacı yan—- yevmiye defterinde——— yevmiye no ile —yılı yevmiye defterinde ise ———– yevmiye no ile kayıt altına alındığı, taraflar arası bu iki fatura dışında ilişki olmadığı, davalı yan tarafından davacı yana bu iki faturaya istinaden ödeme yapılmadığı, takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, davacı tarafın davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dasya içerisinde herhangi bir delile rastlanmadığı bu nedenle işlemiş faize ilişkin talebinin kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Her ne kadar kısa kararda istinaf yolu açık olmak üzere denilmiş ise de davanın miktar itibarı ile kesin olduğu anlaşılmakla, hüküm eteği aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun ——- İcra müdürlüğü — esas sayılı icra dosyasının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ——— üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren ——-oranında avans faizi, —- avans faizini geçmemek üzere 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının —- olarak açılmış -yıl vadeli mevduat hesabına en yüksek teminat faizi oranının uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağa —- oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 309,03 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 60,04 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 248,99 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 60,04 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 763,20 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 746,00 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan104,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-1320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 170,00 TL ‘sinin davacı , 1.150,00 TL’sinin ise davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
Dair kesin olarak verilen karar, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okundu. 25/06/2020