Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/235 E. 2021/140 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/235 Esas
KARAR NO: 2021/140
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı —- sayılı faturayla diğer davalı—– aracı satın aldığını, —- plaka sayılı —- — olarak işlettiğini, aracın yeni olmasına rağmen ayıplı çıktığını, motor yağı eksilttiğinden yetkili serviste —tarihleri arasında tamir gördüğünü, aracın belirtilen sürede —- gün boyunca çalışamadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin —- —- tamirat süresinde çalıştırılamamasından dolayı kazanç kaybına uğradığını, çalışılmayan her gün için — net kazançtan mahrum kaldığını iddia ederek; müvekkilinin— plaka sayılı — —- tamirat süresince yoksun kaldığı kazancın, fazlaya ilişkin bölümü saklı kalmak kaydıyla — kısmının —- tarihinden itibaren —– faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracın dağıtıcısı olduğunu, aracın üreticisi olmayan ve araca onarım hizmeti vermeyen müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, tacirler arasında genel hükümlere göre müteselsil sorumluluk tanımlanmadığını, tacirler arasında genel hükümlere göre dağıtıcıya husumet yöneltilebileceğine dair kanunda hüküm bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında hiçbir sözleşmesel ilişki bulunmayan davada genel hükümleri gereği sorumluluğun müvekkiline atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacının günlük kazanç kaybı iddiasına dair maddi bilge sunmadığını, satış sonrası hizmetler yönetmeliğine göre azamı tamir süresinin —- günü olduğunu, garanti belgesi uygulama esaslarına dair yönetmelik gereği ikame araç verme yükümü aracın arızasının— günü içinde tamamlanamaması halinde —-iş gününde doğacağını, aracın diğer davalı serviste onarımının tamamlandığını ve aracın davacıya sorunsuz teslim edildiğini iddia ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı —— dilekçesinde özetle; eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, aksi halde davanın reddi gerektiğini, aracın tamir süresinin uzunluğunda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin bağımsız gelişen olaylar bakımından sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağını, müvekkilinin kusurunun olmadığını, davacının kazanç kaybı iddiasının soyut ve belirsiz olduğunu, iddiaların hiçbir maddi bilgi ve belgeye dayanmadığını, taleplerin fahiş olduğunu, davacının gerçek kazanç kaybının hesaplanması adına vergi dairesinden gelir beyanının sorulması gerektiğini savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tamir süresince doğan kazanç kaybının tazminine ilişkindir.
müvekkilinin davalı—- firmasından — sayılı faturayla diğer davalı —- aracı satın aldığını,— plaka sayılı —olarak işlettiğini, aracın yeni olmasına rağmen ayıplı çıktığını, motor yağı eksilttiğinden yetkili serviste—— arasında tamir gördüğünü, aracın belirtilen sürede —- boyunca çalışamadığını, bu süre içerisinde doğan kazanç kaybından davalıların sorumlu olduğunu iddia etmekte, Davalı —- müvekkilinin aracın dağıtıcısı olduğunu, aracın üreticisi olmayan ve araca onarım hizmeti vermeyen müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, Davalı —— vekili ise müvekkilinin kusurunun olmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce davacıya ait olan araçta meydana gelen arızanın hangi sebepten kaynaklandığı, Söz konusu hatalı üretim ve ayıpların, teslimden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek açık bir ayıp mı , basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan gizli bir ayıp mı olduğu, davacı tarafın ayıp nedeniyle davacının kar kaybının ne kadar olduğu, davalıların söz konusu kazanç kaybının tazmin etmekle sorumlu olup olmadığı konularında rapor tanzimi için dosyanın mahkememizce resen seçilecek bir makine mühendisine tevdine karar verilmiştir. Ancak davacının günlük kazancının da hesaplanabilmesi için davacıya ait vergi beyannameleri celp edilerek ayrıca bir mali müşavir bilirkişinin de rapor tanzimi için görevlendirilmesine karar verilerek ek rapor alınmıştır.
Fatura , —–, bilirkişi ek ve kök raporları ile dosya kapsamındaki tüm delillerin birlikte incelenmesi sonucunda; Dava konusu aracın——- sonucu gelişmiş olduğu ve kullanımdan bağımsız olarak üretim kaynaklı ayıbın varlığını gösterdiği, —— ortaya çıkan maliyeti yüksek motor hasarının, aracın ekonomik ömrüne ve motor servis ömrüne göre çok kısa kullanım mesafesi içerisinde ortaya çıkmış olması, kullanım kaynaklı olmaması , arızanın ortaya çıkması durumunda araçtan beklenilen faydalanmayı ortadan kaldırmasının yanı sıra, çok kısa kullanım mesafesinde yapılan motor revizyon işlemi dikkate alındığında , dava konusu aracın ayıplı mal kapsamında olduğu, söz konusu ayıp, açık ayıp niteliğinde olmayıp , satın alanın satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemesi ile anlamayacağı nitelikte olması , belirli bir kullanım mesafesinden sonra ortaya çıkması nedeniyle gizli ayıp niteliğinde olduğu, dava konusu aracın makul tamir süresinin —- olabileceği aracın makul süre içerisinde onarımının yapılması durumunda —- tarihinde teslim edilmesi gerekeceği, kök raporda belirtilen ve piyasa rayiçlerine göre makul bulunan ortalama günlük —- net kazanç üzerinden, günlük amortisman oranı düştükten sonra tazminata konu net kazancın —-olduğu ve Davalı—- doğan kazanç kaybından sorumlu olduğu ve bu nedenle Davalı — yönünden davanın kısmen kabulüne , davalı —— davaya konu aracın üreticisi ve ithalatçısı değil, dağıtıcı firma olduğu, bu davalıya husumet düşmeyeceğinden dolayı pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı —- davanın kısmen kabulüne,— tarihinden itibaren işleyecek —– faizi ile birlikte davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı —–yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli — harcın, davacı tarafından yatırılan — peşin harçtan mahsubu ile bakiye — davalı —- tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan—peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı toplamı 215,18 TL harcın daval——–alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen toplam — masrafın kabul oranına göre — yargılma giderinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı —- tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen toplam —- masrafın davacıdan tahsili ile davalı —- verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan—vekalet ücretinin davalı —— alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.938,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak—- DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——–Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2021