Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/232 E. 2019/534 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/232 Esas
KARAR NO : 2019/534
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 06/05/2019
KARAR TARİHİ: 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T.C. İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ——–E. Sayılı icra dosyasından gönderilen 89/3’e (üçüncü haciz ihbarnamesi) dayalı menfi tespit isteminden ibaret olduğunu, T.C. İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ——– E. Sayılı dosyasından müvekkil şirkete gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesi üzerine işbu menfi tespit davasını açma zarureti hasıl olduğunu, işbu haciz ihbarnamesi uyarınca yapılan inceleme neticesinde, müvekkil şirketin kayıtlarında bulunan toplam borcu 18.581,31 TL olarak tespit edildiğini, bunun üzerine söz konusu birinci haciz ihbarnamesine kısmi itirazda bulunularak takip borçlusu ———— müvekkil şirketten olan 18.581,31 TL tutarındaki alacağını aşan 72.097,39 TL’lik tutar için yasal süresi içinde itirazda bulunulduğunu, bununla birlikte daha sonra müvekkil şirkete gönderilen ve 27.07.2018 tarihinde tebliğ alınan ilk 89/2 ikinci haciz ihbarnamesinde, dosya borçlusunun müvekkil şirket nezdinde bulunan 90.678,70 TL alacağı üzerine haciz konularak yapılan birinci ihtara rağmen müddeti içinde itiraz edilmemesi sebebiyle bu borcun müvekkil şirket zimmetinde sayıldığı belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından kabul edilen borç tutarı 18.581,31 TL olduğu halde gönderilen işbu ikinci haciz ihbarnamesinde borç tutarı 90.678,70 TL olarak belirtildiğinden işbu hatalı haciz ihbarnamesine karşı da yasal süresi içerisinde 31.07.2018 tarihinde itiraz edildiğini, yapılan bu itiraz üzerine bu kere müvekkil şirket tarafından kabul edilen borç tutarı olan 18.581,31 TL üzerinden ikinci kez gönderilen ve üçüncü haciz ihbarnamesinde atıf yapılan ikinci haciz ihbarnamesi ise tarafımıza 25.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde üçüncü kez 18.581,31 TL üzerinden ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve bu haciz ihbarnamesi de 12.12.2018 tarihinde müvekkil şirketçe tebellüğ edildiğini, 19.04.2019 tarihinde tebliğ edilen 89/3 üçüncü haciz ihbarnamesinde bu kere borç miktarı 90.678,70 TL olarak belirtilerek, müvekkil şirket nezdinde bulunan bu tutardaki borca müddeti içinde itiraz edilmediğinden 90.678,70 TL’nin müvekkil şirket zimmetinde sayıldığı belirtildiğini, müvekkil şirketin dosya borçlusu ——— olan borcu 18.581,31 TL olup, kabul edilen borç tutarına ilişkin bildirim de yasal süresi içinde ilgili icra müdürlüğüne yapıldığını, 89/3 ihbarnamesinde, 25/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği belirtilen ikinci haciz ihbarnamesinde de borç 18.581,31 TL olarak gösterildiğni, müvekkil şirketin, takip borçlusu ————- aşan 72.097,39 TL tutarında bir borcu bulunmadığının tespit edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davasıdır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş ve 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava şartları da istîm üzerinde davanın görülebilmesi için mutlaka dava tarihi itibariyle bulunması ya da davanın devamında tamam olabilmesi (giderilebilir dava şartı) yasa koyucu tarafından belirtilen ve benimsenen şartlardır.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından sonuçlarından birisi de yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemenin görev ve yetkisinin davanın açılması ile o anki hâle göre sabitlenmesi ve dava şartlarının var olup olmadığının değerlendirilmesinin bu tarih gözetilerek karara bağlanmasıdır.
İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında uyuşmazlık İİK çerçevesinde çözümlenmesi gerekmekte olup İİK’dan kaynaklanan iş bu davaların nispi yada mutlak ticari dava yönü bulunmamaktadır, bu nedenle görevli mahkeme genel mahkemelerdir.———–
Mahkememizce usul ekonomisi de gözetilerek dava dilekçesinin tetkiki ile mahkememizin görevsiz olduğunun anlaşılması ve davanın görevli mahkemede tabi olacağı yargılama usulü ile mahkememiz yargılamasında tabi olacağı yargılama usulünün farklılık araz edeceği anlaşılmıştır.
Somut olayda da davacı tarafından açılan dava da mahkememizin görevli bulunmadığı uyuşmazlığın çözüm yerinin genel mahkeme durumundaki İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekmekte olduğu da anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde tensiben hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı yasa 2.maddesi uyarınca, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair , davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2019