Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/230 E. 2020/65 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/230
KARAR NO : 2020/65

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 10/03/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının ————plaka numaralı, ———-tarihinde akdedilen araç kiralama sözleşmesi uyarınca işbu kamyonun, ———- sürücüsü ile birlikte davalı şirkete kiraya verildiğini, taraflarca 02.01.2018 tarihinde müvekkili ile de yeniden araç kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, aracın aylık kira bedelinin —————– şeklinde belirlendiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin çalışmaya devam etmiş ve sözleşme uyarınca üstlendiği edimi eksiksiz ve tam olarak ifa ettiğini, işbu sözleşme uyarınca müvekkilinin, davalının ihale usulüyle üstlendiği nakliye işini müvekkilinin tedarikçi sıfatıyla yerine getirdiğini, davalı firmanın ihtiyaç ve talebi doğrultusunda iş yönlendirmesi yapıldığını ve farklı lokasyonlara nakliye işi de gerçekleştirdiğini, müvekkilinin gerek————————– ait çalışmasının belgelerle sabit olduğunu, ancak davalı şirketin, 2018 tarihli yeni sözleşmenin akdinden ve 15 günlük çalışmadan sonra –sözleşmeye aykırı surette- hiçbir yazılı bildirim ve haklı sebep bulunmaksızın sözleşmeyi fesh ettiğini, müvekkilinin bu durumdan telefon ile bilgi vermeleriyle haberdar olduğunu beyan ederek sözleşmenin bildirimsiz ve haksız feshinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK md.107’ye göre belirsiz alacak olan – Sözleşmenin bildirimsiz ve haksız feshi nedeniyle uğranılan – her türlü menfi zararların tespiti ile ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere yargılama gider ve masraflarının davalıya yükletilmesine, karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili ———————- tarihli dilekçesinde özetle; Feshedildiği iddia edilen sözleşme sonucu var olduğu iddia edilen tazminata ilişkin dava konusu tazminat değerinin belirlenebilir bir değer olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığını, tanık dinlenilmesine de muvafakatlerinin olmadığını beyan ederek ispat edilemeyen davanın reddine vekalet ücreti ve tüm yargılama gideri ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 20/09/2018 tarihli görevsizlik kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olup, BAM —–. Hukuk Dairesinin ————— karar numaralı ilamı ile mahkememiz kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosya mahkememize gönderilmiş olup, davaya devam edilmiştir.
Bilirkişi ——————- tarihli raporunda özetle;
1-Tüm dosya kapsamına göre Davalı sözleşme gereği yaptığı nakliye hizmetleri karşılığı davalı adına tanzim etmiş olduğu altı adet KDV dahil toplam 82.286,71 TL faturaları, davacının tanzim ettiği faturalar karşılığı olarak davacıya banka havalesi ile toplam 82. 286,71 TL ödemeleri ilgili yevmiye maddeleri ile yevmiye defterine kaydettiği, davalının davacının yapmış olduğu taşımacılık işlerinden dolayı davacıya borcu olmadığı, davacının yaptığı nakliye hizmetleri karşılığı tanzim etmiş olduğu faturaların tamamının davalı tarafından ödenmiş olduğu,
2-Davacıdan tarafımdan dava dosyasına sunması istenen——————————————– imza ve kaşesinin olduğu,
3-Davacının inceleme esnasında sunmuş olduğu sözleşmede sadece kendi imza ve kaşesinin olmadığı, araç kiralama sözleşmelerinde ticari hayattaki uygulamaya göre her iki tarafında imzasının bulunması gerektiği, tek taraflı irade beyanı ile sözleşmenin kurulamayacağı, nihai hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu
4-Davalı vekilinin inceleme görüşmesinde tutanakla davalı tarafından dava dosyasına sunulacak şerhi ile alındığı, —— Kadıköy —– Noterliğinin ——yevmiye numarası ile onaylanmış olduğu, tarafların imzalaması ile Taşıt sözleşmesinin kurulduğu, dolayısı ile taraflar arasındaki geçerli sözleşmenin —— tarihinde imzalanmış olan sözleşme olması gerektiği,
5-Davalının Kadıköy ———— Noterliğinin ——————— maddesine göre usulüne uygun şekilde yapıldığı, sözleşme hükümlerine göre davacının herhangi bir tazminat ve veya kar mahrumiyeti talep edemeyeceği,
6-Davacının sunmuş olduğu sözleşmenin 7. Sözleşmenin feshi maddesinde; “Ayrıca sözleşme bitmeden ayrılmak isteyen Tedarikçinin (1) bir aylık kira bedeli ceza olarak cari hakedişinden kesileceği” hükmünün, eşitlik ilkesi gereği davalıya da uygulanabileceği, bu durumda davacının davalıdan bir aylık hakediş olarak sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen 10.000,00 TL +KDV=11.800,00 TL talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, —————————- tarihinde akdedilen araç kiralama sözleşmesi uyarınca kendisine ————– sürücüsü ile birlikte davalı şirkete kiraya verildiğini, taraflarca 02.01.2018 tarihinde müvekkili ile de yeniden araç kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme uyarınca çalışmaya devam ettiğini ve sözleşme uyarınca üstlendiği edimi eksiksiz ve tam olarak ifa ettiğini, davalının ihale usulüyle üstlendiği nakliye işini tedarikçi sıfatıyla yerine getirdiğini, davalı şirketin, 2018 tarihli yeni sözleşmenin akdinden ve 15 günlük çalışmadan sonra –sözleşmeye aykırı surette- hiçbir yazılı bildirim ve haklı sebep bulunmaksızın sözleşmeyi fesh ettiğini beyan ederek sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan her türlü menfi zararların tespiti ile ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davaya dayanak ve hükme esas alınan sözleşme, her ne kadar ”——————– olarak belirtilmiş ise de; sözleşmenin konusu, kapsamı ve şartları, aracın şoför ile birlikte kiralanması, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin “şoförlü araç kiralama hizmetine” ilişkin olduğu, sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu’nun 299.maddesinde düzenlenen kira sözleşmesi olmadığı, tarafların tacir olması nedeniyle davaya bakma görevinin ticaret mahkemesine ait olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında şoförlü araç tedarikine ilişkin sözleşme bulunduğu, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının sözleşmeyi feshi geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı, feshin haksız olması halinde davacının uğradığı menfi zararın miktarı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındak—————–yevmiye numarası ile onaylanan “Taşıt Sözleşmesi”nin 8’inci maddesine göre tarafların tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme haklarının bulunduğu, taraflardan birinin usulüne uygun bir fesih ihbarnamesi ile sözleşmenin bitim tarihinden önce sözleşmeyi feshedebileği, taraflardan birinin noter kanalı ile———————–bir nüshasını da diğer tarafa göndermek kaydıyla taşıt sözleşmesini feshetmedikçe sözleşmenin geçerliliğinin süresiz uzayacağı hüküm altına alınmıştır. Yine davalı tarafından ibraz edilen davacının ———-başlıklı sözleşmede de davalıya bir ay önceden yazılı bildirmek kaydıyla sözleşmeyi tek taraflı ve herhangi bir sorumluluk doğurmayacak şekilde fesih hakkı tanınmıştır.
Davalının sözleşmeyi Kadıköy ——— Noterliğinin ————————yevmiye nolu fesih ihbarnamesi ile davalı ile aralarında sözleşmeye uygun bir şekilde yaptığı, davalının sözleşmeyi feshinin sözleşme hükmünün kendisine verdiği yetkiye dayandığı, dolayısıyla haksız fesihten bahsedilemeyeceği ve davacı tarafından ileri sürülen maddi zarardan davalının sorumlu olmayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan 35,90 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 18,50 TL’nin harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Yatırılan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.